KAÇ KİLOMETRE METRO YAPTILAR
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Çin ile İstanbul’u mukayese ettiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, “Onlara verilecek cevap kolay. 1994 öncesinde 5 yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP’deydi. Sorun kaç kilometre metro yaptılar. O 5 yılda başladıkları bir metro olayı vardı. Başladıkları yerde kaldılar. Biz geldik onu tamamlama noktasına getirdik. Para bulamıyorlardı. 2.5 milyar dolar borçla devraldım, 1.2 milyar dolarla devrettim” diye konuştu.
Temeli atılan 18 kilometrelik Mecidiyeköy-Kağıthane,-Alibeyköy-Mahmutbey Metro hattının İstanbul’daki metro zincirinin sonu değil yeni bir halkası olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bu hat Mecidiyeköy’deki mevcut metro istasyonu ile entegre olacak. Bu metro hattını daha sonra Beşiktaş ve Kabataş’a kadar uzatarak iş ve konut yerleşimi bakımından yoğun tüm alanlar arasında kesintisiz ulaşımı sağlamış olacağız. Günde 1 milyon kişinin yararlanabileceği bu hattın devreye girmesiyle Mecidiyeköy - Mahmutbey arasında yolculuk süresi 27dakikaya düşecek. Mahmutbey’den metroya binen bir vatandaşımız bağlantılı hatlarla Yenikapı’ya 39 dakikada, Üsküdar’a 48 dakikada, Sabiha Gökçen Havalimanı’na 95 dakikada ulaşabilecek” şeklinde konuştu.
201 ERGUVAN OTOBÜS HİZMETE GİRİYOR
-Hizmete aldığımız 201 adet erguvan otobüsü İstanbul'un hizmetine giriyor
CHP PARALEL YAPIYLA BİRLİKTE
-'Paralel devlet' iddialarını gündeme getiren Başbakan Erdoğan, CHP'yi de birlikte çalışmakla suçladı. Erdoğan, "Şimdi de paralel yapılanmayla beraber çalışıyorlar. Düne kadar bu kadar veryansın ediyorlardı, ne oldu yahu? Ne kadar çabuk arkadaş oldunuz, dost oldunuz" dedi. Erdoğan şöyle devam etti:
Bu CHP'nin Genel Müdürü bugüne kadar taş üstüne taş koymadığı gibi bir zamanlar da SSK'nın Genel Müdürü'ydü. SSK Genel Müdürü olduğu zaman hastanelerin halini hatırlayın. Doktor ilaç verirdi, giderdik hastanenin eczanesine bakardık, ilaçların çoğu yok. Şimdi böyle bir sorun var mı? Yeni hastaneler açılıyor mu?
PARALEL DEVLETİN UŞAKLARINDAN BİR TANESİ...
-"Bu paralel devletin uşaklarından biri çıkmış, AK Parti kapatılmalı diyor. Önüne de bunun bir “Prof” koymuşlar. Senin aldığın ilim buysa biz batmışız. Senin demokrasi anlayışın buysa biz batmışız. Biz bu ülkede partilerin kapatılması noktasında karşı duran tek partiyiz. Anayasa değişikliğinde de bunun kavgasını yaptık"
Muhalefetin destek vermediğini belirten Erdoğan şöyle devam etti: "Partimizin içinden de bazı ihanet edenler çıktı. Ne yazık ki olumsuz oy kullandılar. 330’u bulamadığımız için anayasa değişikliği reformuna o madde giremedi. Eğer girmiş olsaydı parti kapatılması gibi bir şey kalmayacaktı.
RÜŞVET NEDİR BİLİYOR MUSUNUZ?
17 Aralık sürecinde, "kimlerin kimlerle iş tuttuğuna özellikle dikkat etmek" gerektiğini dile getirerek, "Hükümeti yıpratmaya çalışanlar kimler? Sokakları hareketlendirmeye çalışanlar kimler? Yolsuzluk ve rüşvet iftirasını dillerinden düşürmeyen kimler? Rüşvet nedir biliyor musunuz? Rüşvet bir memurla sivilin iş tutması demektir. Onların arasındaki muamelenin adıdır" diye konuştu.
Yolsuzluk karşısında bugüne kadar en büyük gücün kendileri olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
BU İTTİFAKI ÇOK İYİ GÖRMEMİZ GEREKİYOR
"Türkiye'yi, hem içeride, hem dışarıda karalamanın peşinde olanlar kimler? Bu ittifakı çok iyi görmeniz gerekiyor. Eğer bu hükümet, yolsuzlukların hükümeti olsaydı, milli gelirimiz 230 milyar dolardan 800 milyar dolara çıkabilir miydi? Eğer bu iktidar yolsuzlukların iktidarı olsaydı, Türkiye'nin dış borcu, milli gelirle orana yüzde 73'ten yüzde 35'e düşebilir miydi? Eğer bu iktidar yolsuzlukların iktidarı olsaydı enflasyon yüzde 30'dan tek haneli rakama düşer miydi? Eğer bu iktidar yolsuzlukların iktidarı olsaydı, devletin borçlanma faizi yüzde 63'ten tek haneli rakamlara düşebilir miydi? Bu iktidar yolsuzlukların iktidarı olmuş olsaydı, ah benim kardeşlerim, 36 milyar dolardan aldığımız ihracat, 152 milyar dolara çıkabilir miydi?
Okullarımız... Göreve geldiğimizde 76 üniversite vardı. Buna biz 99 üniversite ilave ettik. Şu anda 175 üniversite ile 81 vilayetimizde hizmet veriyoruz. Bütün yavrularımız, okullarda sıralarının üzerinden kitaplarını ücretsiz olarak alıyorlar mı? Bu nasıl yolsuzlukların iktidarı? Göreve geldiğimizde üniversite öğrencisinin aldığı burs neydi biliyor musunuz? 45 liracık. Şimdi her müracaat eden, burs veya kredi, 520 lira alıyor Kredi Yurtlar Kurumuna mensup, beslenme yardımıyla beraber. Lisansüstü, doktora öğrencileri, asgari ücrete şu anda muadil ücret alıyor. Bu hale getirdik. Bu süre içerisinde 205 bin derslik bitirdik.
Cumhuriyet tarihinde 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol varken, biz şu 10 yıl içerisinde 17 bin 100 kilometre bölünmüş yol yaptık. Yolsuzlukların olduğu bir ülkede bunları yapabilir misiniz? 25 tane havalimanı vardı, biz göreve geldiğimizde. Şimdi 52 tane havalimanı var Türkiye genelinde. Bunlar nasıl oldu? Ayırt etmeksizin... Kimin aklına gelirdi 10 sene önce, Şırnak'ta havalimanı olacak. İşte buyurun Şırnak'ta Şerafettin Elçi Havalimanı... Bunu yaptık. Ağrı'da havalimanı, Kars'ta havalimanı... Iğdır, kimin aklına gelirdi? Havalimanını yaptık. Hakkari'de şu anda havalimanımız bitmek üzere. Maalesef müteahhitler tehdit altında olduğu için iş bırakıyorlar. Onun için gecikme var. Yoksa Hakkari'de de havalimanımız bitecek. Biz böyle bir iktidarız. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunları yapabilir mi? Bunlar bitti. KÖYDES projesi ile neredeyse köy bırakmadık köy, yolu, suyu olmayan köy bırakmadık. Bunları yaptık. Göreve geldiğimizde 9 vilayette doğalgaz vardı, şimdi 72 vilayette doğalgaz var. Neden? Biz size aşığız, biz size sevdalıyız. Bu sevdamızın gereği bütün bu adımları durmaksızın atıyoruz, yerine getiriyoruz."
BU İŞİN İÇİNDE BİR DE TÜSİAD VAR
Başbakan Erdoğan, hükümeti engellemek için önünü kesmeye yönelik aynı malum örgütler bulunduğunu kaydederek, "Bir de kim var bunların içinde biliyor musunuz? Bu işin içinde bir de TÜSİAD var. İşin garibi o. TÜSİAD'a bak ya. Ya sen git işine bak be, sen git üretim yap. Sen Türkiye'de bu iktidarın döneminde kazandığını hiçbir zaman kazanamadın. Şöyle kazandınız. Bundan önce iktidarlardan istediğiniz gibi meşru veya farklı yollardan, farklı şeyler istiyordunuz. Ha onlar size, onları vermiş olabilir ama bizden bunları alamazsınız. Bizden hakkınızı alırsınız. Hakkınızı vermekte asla bizler şüpheye düşmeyiz. Fakat hakkınız olmayanı alamazsınız. Bakkal dükkanı nasıl kontrol ediliyorsa, vergilerde, defterlerde, sen de öyle kontrol edileceksin. Bundan önce belki sizi belki gelip kontrol etmiyor olabilirler, ama şimdi kontrol edileceksiniz" diye konuştu.
'Her zaman olduğu gibi', bu işin içinde belli medya kuruluşları olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
HER ZAMANKİ GİBİ CHP VAR, MHP VAR
"Yine her zaman olduğu gibi bu işin içinde CHP var, MHP var. Fakat bu sefer, bu ittifakın içinde yeni bir örgüt daha var. Kökü dışarıda olan, Türkiye dışındaki odaklara hizmetkarlık yapan bir örgüt, Türkiye'deki saf, temiz kardeşlerimizi kullanarak, bu ülkenin, bu milletin çıkarlarını hedef alıyor. Bu örgüt, arkasına aldığı bazı uluslararası çevrelerin desteğiyle, Türkiye'deki marjinal örgütleri, sermayeyi, medyayı, özellikle de CHP'yi ve MHP'yi adeta şu anda parmağında oynatıyor. Bunların tek bir derdi var: AK Parti'yi, hükümeti yıpratmak. Türkiye bunların derdi değil. Millet, bunların umurunda değil. Türkiye zarar görmüş, Türkiye kaybetmiş, Türkiye yara almış, bunların umurunda değil. Ben şimdi buradan, İstanbul'dan soruyorum: Ey CHP, ya senin bu paralel örgütle ne işin olur? Bu paralel örgüte savaş açan sen değil miydin ya? Bu paralel örgütü en büyük tehlike olarak gören sen değil miydin?
Ey CHP'nin genel müdürü… CHP Gençlik Kollarının karikatür sergisine gidip, bu paralel örgütün başını sahtekarlıkla suçlayan sen değil miydin ya? CHP'nin seçim afişlerinde, bu paralel örgütün liderini karalayan, kara bulutlar içinde gösteren siz değil miydiniz ya? Peki şimdi size ne oldu? Niye bu kadar yakınlaştınız? Nasıl oldu da aynı yolun yolcusu oldunuz? Nasıl oldu da ittifak kurdunuz? Sizi bir araya getiren, sizi birbirinize yoldaş yapan ne? Buradan da açık açık söylüyorum: Eğer CHP, bu örgütün tabanından, bu örgütün samimi mensuplarından oy alabileceğini zannediyorsa, fena halde yanılıyor. Ben inanıyorum ki burada, bu örgütün tabanı demeyeceğim, çünkü onları tenzih ederiz; böyle bir örgüt yapılanması içerisinde o samimi, o temiz insanlar bu yapılanlardan çok rahatsızlar. Onlar 11 senedir bu ülkede inanç, düşünce özgürlüğü noktasında atılan bu adımları gayet iyi biliyorlar, gayet iyi görüyorlar; o tepe noktada olanlar görmeseler dahi.
PARALEL ÖRGÜT CHP'Yİ ELE GEÇİRMİŞ OLABİLİR
Bu paralel örgüt CHP'yi ele geçirmiş olabilir, bu paralel örgüt CHP'yi parmağında oynatıyor olabilir ama benim samimi, hasbi ve temiz kardeşlerim bu oyuna gelmez, bu çirkin ittifaka asla prim vermez. Yanlış hesap yapıyorlar. O hesap da inşallah en başta İstanbul'dan, Türkiye'nin 81 vilayetinden dönecek. CHP de o paralel örgüt de 30 Mart'ta bu milletten gereken cevabı çok net biçimde alacaklar."
BAYKAL GÖRÜNTÜLERİNİ YAYINLAYAN DA...
-Bu paralel yapının yönetimi internet düzenlemesine karşı çıkıyor. Sayın Baykal ile ilgili çirkin görüntüleri sergileyen de bu yapıydı.
ÇİRKİN GÖRÜNTÜLERİ HEMEN ENGELLEYECEĞİZ
-Biz internette kişilik haklarını ihlal eden yayınlara karşı bir düzenleme yapıyoruz. Ne yapıyoruz? Çirkin görüntüler, insanların mahrem konuşmaları yayınlandığında, bunlar hemen engellensin. Bir yandan mahkeme süreci devam etsin, mahkeme karar verinceye kadar hiç kimse mağdur olmasın.
"ÇOK ÇOK AFEDERSİNİZ, KUSURA BAKMAYIN..."
-İşte dün bir grup Taksim meydanına çıkıyor. Ne için? Bununla ilgili olarak. Artık Taksim Meydanı bu tür protestoların meydanı değildir. Bunun bilinmesini istiyoruz. Ayrılmış meydanlar neresiyse gider orada yaparsın. İstediğim yerde istediğim gibi miting yaparım, yok böyle bir şey. Kendi tabanlarına, temiz insanlara neyle izah edecekler böyle bir internet yayınını? Çok çok afedersiniz, Kusura bakmayın, edepsiz görüntülere dokunma diyerek, edepsizce sokağa çıkıyorlar. Allah ıslah etsin diyorum, başka da bir şey demiyorum."
BİR SÜRE OTOBÜS KULLANDI
Erdoğan, Alibeyköy Meydanı'nda düzenlenen "İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mecidiyeköy-Kağıthane-Alibeyköy-Mahmutbey Metro Hattının Temel Atma ve 201 Erguvan Otobüsünün Hizmete Alım Töreni"ne katıldı. Başbakan Erdoğan, hizmete alınan otobüslerden birinin şoför mahalline geçerek bir süre sürdü.