Piramit Haber

Başbakan: 'Sandık demokrasinin namusudur'

Türkiye

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman Hava limanı ve yapımı tamamlanan diğer tesislerin toplu açılışı için Adıyaman'a geldi. Erdoğan Adıymanlılar'ı Rabia selamıyla karşıladı.

 Adıyaman Valiliği önündeki platformda coşkulu bir kalabalığın karşıladığı Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile vatandaşları selamladı. Erdoğan, Rabia selamı ile vatandaşların sevgi seline karşılık verdi. Erdoğan'ın konuşmasının ardından 6 yaşındaki Suriyeli Abdullah El Muassır'ın, Türkiye'nin kendilerine uzattığı yardım elinden dolayı teşekkür mahiyetindeki şarkısı da alandakileri coşturdu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sandıktan netice alamayanların, başka yollara başvurarak milletin huzurunu kaçırmaması gerektiğini belirterek, "Burası ne Mısır'dır, ne Suriye'dir" dedi.

"Türkiye'de sandık sonuçlarını ayaklar altına ama döneminin kapandığını belirterek, "Halka rağmen iktidar mümkün değildir" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu meydanlarda molotofkokteylilerle dolaşan gençlere sesleniyorum, onların arkasında olan CHP ve onun milletvekilerine sesleniyorum: Eğer siz kendinize inanıyorsanız, kendinize güveniyorsanız demokraside sandık, bu işin namusudur. Sandığa hazırlanırsın, sandıktan neticeyi alırsan biz de seni alkışlarız ama neticeyi sandıktan alamıyorsan, başka yollara başvurarak bu milletin huzurunu kaçırmayın" dedi.

 Başbakan Erdoğan, Adıyaman Havalimanı terminal binasının açılışının ardından Vilayet Meydanı'nda düzenlenen bazı eserlerin ortak açılış törenine katıldı. Törendeki konuşmasında Erdoğan, Adıyaman'ın ilçelerini sayarak tüm vatandaşları selamladı.

 "Bir kez daha Adıyamanlı kardeşlerimizle bir aradayız ve samimiyetinize ahde vefanıza teşekkür ediyorum. Bir kardeş kardeşine nasıl sahip çıkarsa sizler de bize öyle sahip çıktınız" diyen Erdoğan, Adıyaman halkına teşekkür etti.

 Adıyaman'ın manevi iklimlerini kucaklayan hak dostlarını anmamanın mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Ebuzer el-Gıffari, Hazreti Mahmut el-Ensari, Ebu Sadık, Mahmut Gazi Hazretleri, elbetteki sahabeyi kiramdan Saffan Bin Muattal Hazretlerine Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Mekanları inşallah cennet olsun. Rabbim bizi şahitliklerine nail etsin diye dua ediyoruz" dedi.

 Erdoğan, önceki gün Ankara'da da Rıza Çöllüoğlu hocanın vefat ettiğini hatırlatarak, "Ömrünü gerçekten Kur'an okumaya ve Kuran'ı öğretmeye, anlatmaya vakfetmiş Rıza Çöllüloğlu hocamızı Hakk'ın rahmetine uğurladık. Buradan, Adıyaman'dan değerli hocamıza rahmet niyaz ediyorum, Allah ondan razı olsun diyorum" ifadelerini kullandı.

 Ülkeye hizmet yolunda ilk duraklarından birinin Adıyaman olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

 "11 yıl öncesine dönün, Adıyaman'dı. Adıyaman'da sizlerle kucaklaştık, sizlerle muhabbet ettik. Adıyaman'da ellerimizi Hakk'a açtık, Adıyaman'ın hayır dualarını aldık ve 'uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece' dedik. Ardından partimizi kurduk, seçimlere girerek hükmet görevini devraldık. Yaklaşık 11 yıldır hem ülkemize hem milletimize hem Adıyaman'a kesintisiz olarak hamd olsun hizmet üretiyoruz. Bizim millet ve ülkeye hizmetten başka hiçbir gayemiz olmadı. Ne dedik? Millete efendilik yoktur, millete hizmet vardır dedik. Hizmete devam ettik."

 -"Millete hizmeti kendimize dert edindik"

 Ülkeye, millete hizmeti kendilerine dert edindiklerini, hedef edindiklerini anlatan Erdoğan, "İşte o yolculuğun başında, Veysel Karani gibi haykırdık, hakikaten gece gündüz demeden çalıştık. İşte şimdi bugün buradalarda yapacağımız açılışlar da bunun bir diğer örneği… Ne dedik, durmak yok yola devam, dedik. Olmaz dediler, yapamaz dediler, yapılamaz dediler ama sizler de gördüğünüz gibi hepsi teker teker yapıldı, yapılıyor ve yapılacak. Daha yapacağımız çok şeyler var. Allah'ın izniyle, sizlerin desteğiyle, hayır duasıyla, Rabbim ömür verdiği müddetçe size hizmet etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

 İktidarda oldukları dönemde çok zorluklar yaşadıklarını, nice engellerle, engellemelerle, nice tuzaklarla, nice kışkırtmalarla karşılaştıklarını aktaran Erdoğan, kirli senaryoların hepsini bozarak, hiçbir zaman yılgınlığa düşmediklerini söyledi.

 Erdoğan şunları kaydetti:

 "Hiçbir zaman boynumuzu yere eğmedik, sırtımızı dönüp geri adım atmadık. Sizin bizimle olduğunuzu hiçbir zaman hatırımızdan çıkarmadık. Siz bize, emanet verdiniz. Biz de o emaneti namusumuz bildik, şerefimiz bildik, onurumuz bildik ve o emaneti işte bugünlere, bu seviyelere kadar taşıdık. Şunu buradan Adıyaman'dan, bir kez daha açık açık tüm Türkiye'ye ilan etmek istiyorum, bizim millete ve ülkeye eser kazandırmaktan, taş üstüne taş koymaktan başka bu ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmaktan başka hiçbir hedefimiz yok. Bizim derdimiz kardeşlik. Bizim derdimiz muhabbet, sevgi, bizim gayemiz hem ülke içinde hem bölgemizde hem dünyada sadece ve sadece barış, sadece ve sadece dayanışma, dostluk, kardeşlik. 11 yıl boyunca işte bu gayelerle, bu hedeflerle, bu hayallerle sizin hizmetkarınız olduk. Bundan sonra da hizmet üretmeye, eser üretmeye, ülkemizi şehirlerimizi yatırımlarla buluşturmaya devam edeceğiz."

 -"Maya sağlam, maya"

 "Biz sanal gündemlere takılıp kalmayacağız ve sanal gündemleri oluşturanlar zannettiler ki bizi meşgul edecekler" değerlendirmesinde bulunan ifadelerini kullanan Erdoğan, vatandaşlara Gezi Parkı eylemcilerinin Adıyaman'a gelip gelemediklerini sordu.

 Tören alanındaki vatandaşlardan "Hayır" yanıtını alan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 "Niye gelemediler ? Maya sağlam, maya. Yapay tartışmalara Adıyaman prim vermedi. Milletin enerjisini heba edenlerden olmadı. Bizler de olmayacağız. Biz ülkeye zaman kaybettiren, zarar veren, yakıp yıkan, ellerinde molotofkokteyliyle benim halkımın, vatandaşımın, milletimin huzurunu kaçıranlardan olmadık, olmayacağız. Ülkenin umudunu, hedeflerini, hayallerini örseleyen kirli işlerin, kirli tuzakların içinde iktidar olmadık, olmayacağız. Tek derdimiz var, o da sizlere hizmet etmektir. Bizi kimse hizmetten alıkoyamaz."

 -"Sandık demokrasinin namusudur"

 Başbakan Erdoğan, seçim sandığının demokrasinin namusu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

 "Bu meydanlarda molotofkokteylilerle dolaşan gençlere sesleniyorum, onların arkasında olan CHP ve onun milletvekillerine sesleniyorum: Eğer siz kendinize inanıyorsanız, kendinize güveniyorsanız demokraside sandık, bu işin namusudur. Sandığa hazırlanırsın, sandıktan neticeyi alırsan biz de seni alkışlarız ama neticeyi sandıktan alamıyorsan, başka yollara başvurarak bu milletin huzurunu kaçırmayın. Sandık sonucuna saygı duymak, her siyasi parti için zorunluluktur. İşte AK Parti bunun teminatıdır. İktidarımız bunun teminatıdır ama bunlar geçmişte darbecilerle ele oldukları için hala darbe çağrısını yapıyorlar. Dertleri başka. Allah'ın izniyle burası ne Mısır'dır ne Suriye'dir. Çünkü Türkiye artık bu işin olgunluğuna ulaşmıştır. Dolayısıyla sandıktan çıkan neticenin takdire şayan olduğu bir ülke durumundadır ve dünyanın demokrasinin örneği olan ülke sınıfındadır."

Milli iradenin tecelli edeceği yerin sandık olduğuna işaret eden Erdoğan, "Sandıktan çıkan Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Kimin ne hesabı varsa bunu sandıkta görmek zorundadır. Türkiye'de sandık sonuçlarını ayaklar altına alma dönemi artık kapanmıştır. Türkiye'de elinde güç olanın, elinde yetki olanın millete dayatmalarda bulunma, milleti yok sayma dönemi artık kapanmıştır" diye konuştu.

Halka rağmen iktidarın mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, milletin isteklerine, taleplerine, beklentilerine, haklarına kulak tıkama, sırt dönme zamanlarının artık geri gelmemek üzere geçmişte kaldığını bildirdi.

-"Zulmün biçimi değişikti, tonu değişikti ama zalim aynıydı"

"Türkiye'de red, inkar, asimilasyon politikaları da artık ayaklarımızın altındadır, geri gelmemek üzere o kapı da kapanmıştır" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

 "Bu topraklar üzerinde her ne yaşandıysa hep birlikte yaşadık. Bu topraklar üzerinde acıyı birlikte yaşadık, hüznü, kederi birlikte yaşadık. Öyle dönemler oldu ki siz kendi anadilinizde kendi annenizle telefonda dahi konuşamadınız. Kendi şarkılarınızı, kendi türkülerinizi dahi gizli gizli dinlemek zorunda kaldınız. İnanın siz burada ne yaşadıysanız, farklı şekillerde bizler de batıda, kuzeyde, güneyde onları yaşadık. Zulmün biçimi değişikti, rengi değişikti, tonu değişikti ama zalim aynıydı, zulüm aynıydı.

 3 Kasım 2002 seçimleriyle biz bu zulme, bu ayrımcılığa, bu red, inkar ve asimilasyon teşebbüslerine ve onu yürürlükte tutanlara sizin verdiğiniz yetkiyle son verdik. Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Gürcü, Abaza, Roman, Boşnak, kim olursa olsun hepsi bizim kardeşimiz. Biz yaradılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Bizi ayırmaya çalışanlara hiçbir zaman pirim vermedik, vermeyeceğiz. Ben Türk'ü Türk olduğu için sevmiyorum, Kürt'ü Kürt olduğu için sevmiyorum, Arap'ı Arap olduğu için sevmiyorum, beni yaradan Allah onları da yarattığı için seviyorum, bizim farkımız bu. Biz bu kardeşliğimizi güçlü tuttuğumuz sürece inanın bizi kimse yıkamaz, yıkamayacaklar da. Her zaman dik duracağız, dikleşmeyeceğiz ve böyle de yürüyeceğiz."

 Sünni ile Alevi'nin bu topraklar üzerinde bir, beraber ve kardeş olduğuna işaret eden Erdoğan, "1071'den beri, yaklaşık bin yıldır bu topraklar üzerinde biriz, beraberiz, kardeşiz, hep birlikte Türkiyeyiz. Bu topraklar üzerinde her ne sorun varsa onu birlikte çözdük, onu birlikte neticelendirdik, bundan sonra da yine birlikte çözeceğiz" diye konuştu.

 Erdoğan, 11 yıl içinde birçok sorunu çözdüklerini, birçok meseleyi hal yoluna koyduklarını, konuştuklarını, istişare ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

 "Buraya başbakanlıkları döneminde bir kere dahi gelemeyenlerin olduğu bir geçmiş yaşadık. Ama bu kardeşiniz, hemen hemen, neredeyse şöyle ortalamasına baktığınız zaman, şöyle bir yıl geçmeden ne yapıp yapıp gelip buraları ziyaret ediyor, geziyor. Ama bir yıl ama 1,5 yıl, muhakkak geliyor. Biz birbirimize kalplerimizi açtık ve engelleri hep birlikte aştık. Allah'ın izniyle önümüzdeki sorunları da işte böyle hep birlikte aşacağız, sorunları geride bırakacağız ve daha güzel bir Adıyaman'ı birlikte inşa edeceğiz. Ama kardeşlik hukuku çerçevesinde inşallah bunları çözüme kavuşturacağız. Provokasyonlara aldırmayacağız, kışkırtmalara gelmeyeceğiz, kökü dışarıda olan, ipini Türkiye düşmanlarının tuttuğu provokatörlerin oyunlarına gelmeyecek, tuzaklara düşmeyeceğiz."

 -"Dersim'in hesabını veremedi bu CHP"

 Türkiye genelindeki Alevilere seslenen Başbakan Erdoğan, geçen ekim ayından itibaren ana muhalefet partisinin bazı milletvekillerinin bizzat içinde olduğu kirli bir senaryonun Türkiye'de sahnelenmek istendiğini söyledi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

 "İbadethanelerde çirkin kışkırtmalar yapılıyor, sokaklar yangın yerine çevrilmek isteniyor. Kan akması, gençlerin zamansız hayatını kaybetmesi için her türlü tahrikler yapılıyor. Bir el, bir kirli el maalesef ana muhalefet partisi milletvekillerini maşa olarak kullanıp Türkiye'de huzursuzluk çıkarmak istiyor.

 Soruyorum buradan, soruyorum, Cumhuriyet Halk Partisinin tarihinde, başta Genel Başkanları olmak üzere, araştırsınlar, baksınlar, acaba kaç tane cemevi açılmıştır, kaç tane? Baksınlar. Medyaya da sesleniyorum, yazılı ve görsel medyaya sesleniyorum, köşe yazarlarına sesleniyorum, düşünce adamlarına sesleniyorum, araştırsınlar, baksınlar. Ama bir de AK Parti'nin iktidarı döneminde, Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemlerde acaba ne kadar cemevi açılmış, onlara da bir baksınlar. Görecekler ki onlarla, CHP yönetimleriyle mukayese edilemeyecek destekleri biz verdik ve bunu gönül rahatlığıyla söylüyorum. Bunlar da Dersim'in hesabını veremedi. Bu CHP, Dersim'in hesabını veremedi. Şimdi kalkıyorlar, ülkemi karıştırmak için, milletimizi birbirine düşürmek için maalesef bütün vilayetlerimizde huzursuzluk meydana getiriyorlar."

 Hukuk dışı eylemlere karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, hukuk içinde her türlü müdahaleyi yapacağını ve yapma hakkına sahip olduğunu belirten Erdoğan, "Çünkü bizim huzurumuzu kimse kaçıramaz, kimse tehdit edemez" ifadesini kullandı.

 Başbakan Erdoğan, "Bize siz bir görev verdiniz, ne için? Can güvenliği için. Ne için verdiniz? Mal güvenliği için. Ne için verdiniz? Neslin güvenliği için. Ne için verdiniz? Aklın güvenliği için. Bütün bunları, biz ne yapacağız, yerine getirmek zorundayız. Şu anda yaptığımız çalışmalar hep buna yöneliktir" dedi.

 Bütün bu oyunlara, kirli tuzağa karşı herkesin uyanık, sağduyulu, sabırlı, itidalli olması gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Türkiye geçmişte yaşadığı o ağır acıları bir daha yaşamasın istiyoruz. Bunu Türkiye'ye tekrar yaşatmak ve bizi karanlık o geçmişe döndürmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Ekonomide sıçrama yapıyoruz, büyümede dünyada en öne geçiyoruz, beyler rahatsız oluyor. İnanın meydan bulsalar, zil takıp oynayacaklar. Bu CHP bu. Kahramanmaraş'ın, Çorum'un, Sivas'ın, Gazi Mahallesi'nin o derin acılarını, o büyük acılarını bize tekrar yaşatmak isteyenlerin tuzaklarını tek tek bozmak zorundayız" şeklinde konuştu.
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.