AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, bayramlara özgü türküler, tekerleme ve maniler, kalıplaşmış sözler, oyunlar, sözlü kültürün kuşaktan kuşağa aktarılarak kendi doğal ortamında ne denli ilginç, zengin ve tarihten süzülüp gelen örneklerle yaşadığını gösteriyor.
Kaynaşmanın yanı sıra toplumdaki birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirmeyi de amaçlayan gelenekler, kısmen de olsa günümüzde de sürdürülmeye çalışılıyor.
Zengin kültürel mirasın yansımasını ortaya koyan, çoğu mitolojik veya dini bir kökene dayanan Ramazan Bayramı kutlamalarından bazıları ise şöyle:
Bayram çıkarma geleneği
Geleneğe göre Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde, Ramazan ve Kurban bayramlarında çevre köylerden gelen misafirlerle dolar. Bayram namazından çıkan cemaat cami avlusunda halka olarak birbiriyle bayramlaşır. Çevre köylerdenbayram namazına gelenleri, Kızılcaören köylüleri ikişer, üçer kişilik gruplarla kendi evlerine götürür. Çevre köyden gelen insanlarla kahvaltı yaparlar. Öğle namazına gidilirken, evde kadınların hazırladığı yemekler cami avlusuna götürülür. Bu yemekler arasında en yaygın olan kavurmadır. Bütün köylü o avluya toplanır, çevre köylerden gelen misafirlerle yemekler yenir, salıncaklar tahterevalliler kurulur, eğlenilip hoşça vakit geçirilir. Daha sonra misafirler kendi köylerine gider ve köy halkı da evlerine dağılır.
Bayram konatı geleneği (Bartın)
Bartın'da, üzerinde çeşitli yemekler bulunan siniye 'konat' adı verilir. Bayram günü,bayram namazı kılındıktan sonra cami hoparlöründen konat yapılacağı köy halkına duyurulur. Bayram namazını kıldıktan sonra eve giden köyün erkekleri, eşlerine konat yapılacağını ve konat götürme saatini söyler.
Her hanede kadınlar belirlenen saate kadar çeşitli yemekler hazırlar ve konat sinisine koyar. Konatlar, soğuk ve yağışlı havalarda köyün camisinin misafirhanesine götürülür. Konat yemekleri genelde yöreye özgü yemeklerdir. Ayrıca hazırlayan ailenin maddi durumuna göre değişiklik arz edebilir.
Hazırlanan bu yemekler, öğle namazının kılınmasından sonra hep birlikte yenir. Konat yapılmayan köylerin halkı, konat yapılan köylere gider. Böylece 'konat geleneği' adı altında hısım akraba bayramlaşır. Konat bittikten sonra sohbet başlar, sohbetin ardından konat olan başka köylere gidilir. Bu gelenek sayesinde yöre köylerinin tamamı birbiriyle bayramlaşmış olur.
Ebebiş
Ankara Kzılcahamam'da bayram namazından önce veya sonra çocuklar kendi aralarında gruplar oluşturur. Grubun idarecisi olacak olan bir ebe seçilir. Ebe grubun ziyaret edeceği evleri belirler. Ebe önderliğinde bayram namazından önce veya sonra çocuklar bütün mahalleyi kapı kapı dolaşır. Büyüklerin ellerinden öpüp, karşılığında yemiş, şeker veya harçlık alır. Topladıkları bu yemiş, şeker veya paralara "ebebiş" denir. Çocuklar bayramlaşma için kapısını çaldıkları evin önünde "ebebiş ebebiş, vermeyen çürük diş" tekerlemesini söyler.
Iscak
Isparta'da arife günü evlerde "pişi" veya "ıscak" denilen hamur işi yiyecekler yapılarak komşulara dağıtılır. Arife günü dağıtılan bu hayırların aileden ölmüş olanların ruhlarına varacağına inanılır. Ayrıca köylerde arife günü yufka ekmeği yapılarak eşe dosta dağıtılır. Bazı varlıklı aileler yufka ekmeğinin içine etli pilav, irmik veya tahin helvası koyar. Buna "hayır ettim" anlamına gelen "ıscak ettim" denilir. Kimi yerlerde arife günü mezarlara topluca gidilerek, mezar temizliği yapılır, dualar edilir.