Mersin'de ortaya çıkartılan ithal kırmızı et vurgunundan sonra soluğu Mersin'de alan Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü'nde konuyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Emniyet Müdürü Hasan Hüseyin Bahar Jandarma Komutanı Albay Ömer Uyan, Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Murat Kahraman ile diğer ilgiler katıldı.
Mersin bölgesince alınan bir istihbaratın değerlendirilmesi sonucu 4 Ekim'de ithal kırmızı etin depolanmasında yetkilendirilmiş 4 antrepoda fiziki sayım yapıldığını belirten Bakan Canikli, şöyle konuştu:
"Bu antrepolar millileşmemiş malların yer aldığı antrepolar. Esas itibari ile transit olarak Türkiye'den başka ülkeler nakledilmek üzere depolanan malların geçici olarak depolandığı ve sonra varış ülkelerine gitmesi gereken kırmızı etlerin bulunduğu antrepolar. Giriş çıkış kontrollü. Her antrepoda ne kadar mal bulunduğu bellidir. Arkadaşlarımız bu bilgi ve değerlendirme neticesinde kırmızı et depolanan antrepolarda fiziki tespit kararı alıyor ve sonucunda hesaplara göre bulunması gereken eşyadan çok daha az miktarda kırmızı et bulunduğu tespit ediliyor.
Yurt dışına çıkarılması gereken mallar çıkarılmayıp Türkiye'ye satılıyor. Gümrük işlemi yapılmaksızın satılıyor. Bu ürün çok yüksek gümrük vergisi olan üründür. Yüzde 225 oranında gümrük vergisi söz konusu. Bu vergiler ödenmeden Türkiye'ye sokulan toplam mal miktarı 1044 ton olduğu tespit edildi. Bu güne kadar bu alanda hatta tüm eşya gruplarında, ortaya çıkarılan en büyük gümrük kaçakçılığı olayıdır.
Yurt dışına çıkarılması gereken mallar çıkarılmayıp Türkiye'ye satılıyor. Gümrük işlemi yapılmaksızın satılıyor. Bu ürün çok yüksek gümrük vergisi olan üründür. Yüzde 225 oranında gümrük vergisi söz konusu. Bu vergiler ödenmeden Türkiye'ye sokulan toplam mal miktarı 1044 ton olduğu tespit edildi. Bu güne kadar bu alanda hatta tüm eşya gruplarında, ortaya çıkarılan en büyük gümrük kaçakçılığı olayıdır.
HESAPLARI KAPATAMADILAR
Olay ortaya çıkarılacaktı. O yüzden talimatımızdan sonra çıkarma işlemi yapılamadı ve kayıtlar şişti. Klasik yöntemi uygulansaydı, sarı hattan kontrolsüz çıkacaktı ve tavuk kırpıntıları çıkararak hesaplar kapatılacaktı. Tam tespit kararı ile çıkaramayacaklarını anladılar ve tutmak zorunda kaldılar malları antrepoda.
Bu yüzden biz kırmızı et yerine çıkarılacak olan bin tona yakın tavuk parçası ile karşılaştık. Bu anlamda çok büyük şebeke çökertildi. Kırmızı et konusunda kaçak olarak Türkiye'ye gelen, hep iddia edilen ama bir türlü ortaya çıkaramadığımız bu işlem bütün çıplaklığı ile tespit edilmiştir. Bu alandaki kaçak ortaya çıkarılmıştır. Şimdi bu olayın gerisine gideceğiz. 2014'ün başından bu yana Türkiye'ye 100 bin tonun üzerinde etin transit ticaret kapsamında girdiğini düşünüyoruz. Şu an tespit çalışmaları yapılıyor. Bunun ne kadarının bu yöntem ile Türkiye'ye bırakıldığı, satıldığı, ne kadarının değiştirilmeden yurtdışına çıkarıldığını bilmiyoruz.
Ama rakamın yüksekliği su istimal olduğu ihtimalini güçlendiriyor. Ayrıca bu çalışmadan sonra antrepo sistemini de gözden geçiriyoruz. Transit ticarete konu olan malların yurtdışına çıkarılmadan antrepoda muhafaza edilebilmesi uygulamasını gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Petrol ile ilgili bir önceki ziyaretimizde, petrol ürünleri ile ilgili olarak transit ticaret kapsamında antrepo mekanizmasının kaldırılması kararını vermiştik akaryakıt için. Aynı şekilde transit ticaret kapsamında gelecekse Türkiye'de mola vermeden çıkması gerekir.
Bu tür su istimaller olmaması ve ihtimalleri minimize etmek için bu kararı aldık. En azından bazı mallar için benzer uygulamayı, antrepo rejimine girmeden doğrudan kontrolümüz altında akaryakıt takip sistemi takılarak Türkiye'yi terk etmelerini sağlayacak sistem kuracağız. Aksi halde, ciddi bir antrepo sayısı var ve tek tek 24 saat kontrol imkansız. Transit ticarette Türkiye'de antrepo rejimine girmesi anlamlı değil. Bazı mallar için olabilir. Sonuçta maliyet söz konusudur.
Bu yüzden biz kırmızı et yerine çıkarılacak olan bin tona yakın tavuk parçası ile karşılaştık. Bu anlamda çok büyük şebeke çökertildi. Kırmızı et konusunda kaçak olarak Türkiye'ye gelen, hep iddia edilen ama bir türlü ortaya çıkaramadığımız bu işlem bütün çıplaklığı ile tespit edilmiştir. Bu alandaki kaçak ortaya çıkarılmıştır. Şimdi bu olayın gerisine gideceğiz. 2014'ün başından bu yana Türkiye'ye 100 bin tonun üzerinde etin transit ticaret kapsamında girdiğini düşünüyoruz. Şu an tespit çalışmaları yapılıyor. Bunun ne kadarının bu yöntem ile Türkiye'ye bırakıldığı, satıldığı, ne kadarının değiştirilmeden yurtdışına çıkarıldığını bilmiyoruz.
Ama rakamın yüksekliği su istimal olduğu ihtimalini güçlendiriyor. Ayrıca bu çalışmadan sonra antrepo sistemini de gözden geçiriyoruz. Transit ticarete konu olan malların yurtdışına çıkarılmadan antrepoda muhafaza edilebilmesi uygulamasını gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Petrol ile ilgili bir önceki ziyaretimizde, petrol ürünleri ile ilgili olarak transit ticaret kapsamında antrepo mekanizmasının kaldırılması kararını vermiştik akaryakıt için. Aynı şekilde transit ticaret kapsamında gelecekse Türkiye'de mola vermeden çıkması gerekir.
Bu tür su istimaller olmaması ve ihtimalleri minimize etmek için bu kararı aldık. En azından bazı mallar için benzer uygulamayı, antrepo rejimine girmeden doğrudan kontrolümüz altında akaryakıt takip sistemi takılarak Türkiye'yi terk etmelerini sağlayacak sistem kuracağız. Aksi halde, ciddi bir antrepo sayısı var ve tek tek 24 saat kontrol imkansız. Transit ticarette Türkiye'de antrepo rejimine girmesi anlamlı değil. Bazı mallar için olabilir. Sonuçta maliyet söz konusudur.
GERİYE DÖNÜK İNCELENECEK
Ayrıca bu firmanın başka işlemleri, o antrepo ile bağlantımı başka firmaların gümrükle ilgili tüm işlemlerini geriye dönük olarak inleyecek ve soruşturulacak. Ciddi sayıda firma çıkabilir incelenmesi gereken. Sorumluluğu olan gümrük müşavirleri bağlantılı olduğu diğer firmalar için sıkılaştırılmış kararlar uygulanacak. Bu ihtimal dahilindedir. O yüzden üzerine gideceğiz. Bu konuda bir daha ayağa kalkmayacak şekilde bu şebekeyi, varsa bağlantılı noktaları ile tümüyle çökertmiş olacağız.
Önceki yıllarda Türkiye'de kaçak et tespit rakamlarını göz önüne aldığımızda, bin tonun üzerinde yakalamanın çok yüksek rakam olduğu ve sektörü ciddi anlamda etkileyeceğini ve Türkiye'ye bu alanda giren kaçak girişleri büyük oranda ortadan kaldıracağını söylemek mümkün. 2012-2013 yılları ortalaması, kaçak et tespiti 300 ton civarında idi. Bir defada 1044 ton kaçak et tespit edilmesi bu anlamda kayda değerdir. Kaçak etin piyasa değeri 28 Milyon lira civarı.
Hem para cezası hem de hapis cezası gerektiren fiildir. Gümrük idaremiz en kısa sürede yaklaşık 77-78 milyon liralık bir ceza tatbik edecektir. İlk yaptığımız hesaplara göre. Bu cezanın tahsili içinde gerekli tedbir kararı alınacaktır. Cumhuriyet Savcılığı ve yargımızda soruşturuyor. Onunla ilgili gerekli işlem yapılıyor. Organize olarak yapılmışsa 1,5 yıl ile 7 yıl arasında cezası olacaktır. Bunun takdiri tabi ki yargımıza aittir. Kayıp kaçak ile ilgili çalışmalar hızlı şekilde devam edecektir. Bu kayıt dışı bir giriştir.
100 bin ton civarındaki et girişlerin ne kadarı bu yolla girdi bilmiyoruz. Bir bölümü bile girmiş olsa kayıt dışı ekonomiyi besleyecek, rekabeti etkileyecek ve vergi kaybına neden olacaktır. Konuyu maliye bakanlığına da intikal ettireceğiz. Kayıt dışı olduğu için vergi incelemesini gerektiren durumu var. Bu kısmını Maliye Bakanlığı elamanları yapacak. Dosyayı ve detaylarını ileteceğiz. Onunu üzerine gideceğiz. O kanallarında tespit edilmesi gerek. Sonuçta bu etler kayıt dışı olarak iç piyasaya verildi. Birilerine verildi. Tespit edeceğiz merak edilmesin. Öncesi sonrası tüm işlemleri, bağlantıları tespit edip üzerine gideceğiz."
Önceki yıllarda Türkiye'de kaçak et tespit rakamlarını göz önüne aldığımızda, bin tonun üzerinde yakalamanın çok yüksek rakam olduğu ve sektörü ciddi anlamda etkileyeceğini ve Türkiye'ye bu alanda giren kaçak girişleri büyük oranda ortadan kaldıracağını söylemek mümkün. 2012-2013 yılları ortalaması, kaçak et tespiti 300 ton civarında idi. Bir defada 1044 ton kaçak et tespit edilmesi bu anlamda kayda değerdir. Kaçak etin piyasa değeri 28 Milyon lira civarı.
Hem para cezası hem de hapis cezası gerektiren fiildir. Gümrük idaremiz en kısa sürede yaklaşık 77-78 milyon liralık bir ceza tatbik edecektir. İlk yaptığımız hesaplara göre. Bu cezanın tahsili içinde gerekli tedbir kararı alınacaktır. Cumhuriyet Savcılığı ve yargımızda soruşturuyor. Onunla ilgili gerekli işlem yapılıyor. Organize olarak yapılmışsa 1,5 yıl ile 7 yıl arasında cezası olacaktır. Bunun takdiri tabi ki yargımıza aittir. Kayıp kaçak ile ilgili çalışmalar hızlı şekilde devam edecektir. Bu kayıt dışı bir giriştir.
100 bin ton civarındaki et girişlerin ne kadarı bu yolla girdi bilmiyoruz. Bir bölümü bile girmiş olsa kayıt dışı ekonomiyi besleyecek, rekabeti etkileyecek ve vergi kaybına neden olacaktır. Konuyu maliye bakanlığına da intikal ettireceğiz. Kayıt dışı olduğu için vergi incelemesini gerektiren durumu var. Bu kısmını Maliye Bakanlığı elamanları yapacak. Dosyayı ve detaylarını ileteceğiz. Onunu üzerine gideceğiz. O kanallarında tespit edilmesi gerek. Sonuçta bu etler kayıt dışı olarak iç piyasaya verildi. Birilerine verildi. Tespit edeceğiz merak edilmesin. Öncesi sonrası tüm işlemleri, bağlantıları tespit edip üzerine gideceğiz."