Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da düzenlenen 4. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni'ne katıldı. Hükümet kurma çalışmalarına değinen ve "Asla, kimse, hangi siyasi olursa olsun, ben deme hakkına sahip değildir, biz demek zorundayız" diyen Erdoğan, "Herkes egolarını bir kenara koyup, bir an önce ülkemizde hükümet kurulmalı." ifadelerini kullandı.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları...
Kesintisiz 22 çeyrektir büyüyen Türkiye’nin bu performansının devamı, ve bu devamının bu güven ortamının muhafazası şarttır. Dönem başkanlığını yürüttüğümüz G20’nin Antalya’da yapılacak zirve toplantısına, belirsizliği geri kalmış şekilde katılmış mecburiyetindeyiz. 2023 hedefleri herhangi bir partinin değil Türkiye’nin hedefleridir. En küçük bir aksamaya izin vermeden, bu doğrultuda yürümeye devam etmeliyiz.
"HERKES EGOLARINI BİR KENARA KOYUP..."
Türkiye’yi hükümetsiz, Türkiye’yi başsız bırakan, egolarına mahkum olanlar, ne tarihe ne de milletimize bunun hesabını veremezler. Onun için de anayasal yasal süreç içerisinde herkes egolarını bir kenara koyup, bir an önce ülkemizde hükümet kurulmalı ve kaldığımız yerden, devlette devamlılık esastır anlayışıyla bu süreç devam etmelidir.
Milli gelirini 800 milyar dolara ulaştırmış, ihracatını 160 milyara ulaştırmış, işsizliği tek haneli rakama indirmiş bir ülke olarak bir adım geriye gidişe asla tahammülümüz yok.
"KİMSE 'BEN' DEME HAKKINA SAHİP DEĞİL"
Siyasi alanda yaşanan hiçbir gelişmenin, bu kazanımları tehdit edecek boyuta ulaşmasına izin veremeyiz. Bu bizim insanımıza karşı sorumluluğumuzun gereğidir. Asla, kimse, hangi siyasi olursa olsun, ben deme hakkına sahip değildir, biz demek zorundayız.
"EN YAŞLI ÜYE SIFATIYLA SAYIN BAYKAL İLE GÖRÜŞTÜM"
Şahsımın bu konudaki sorumluluğu çok daha büyüktür. Bunun bilincindeyim, farkındayım. Bu çerçevede genel seçimleri, ülkemizin önünde yeni bir dönem açmıştır. Bu vesileyle, dün en yaşlı üyesi olması hasebiyle sayın Baykal’ı davet ettim, kendisiyle görüşme yaptım. Hem süreci değerlendirdim, bu işin süratle kesintisiz devamı için ben üzerime düşen neyse bunu yapacağımı kendisiyle de paylaştım.
Çünkü devam eden yatırımlarımız var, bunların aksamaması lazım. Çünkü bu yatırımlar tüm milletimizindir. Buradaki aksamalar milletime kaybettirir, ülkeme kaybettir.
HALKIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM
Şahsımın da, kendi şahıslarının da buna yardımcı olmaları gerekir dedik ve bunu kendileriyle paylaştık. 7 Haziran genel seçimlerinin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Seçim günü sandığa giden her vatandaşıma teşekkür ediyorum.
Acaba demokrasiyle övündüğünü savunan ülkelerin hangisinde bu oranda, bakın dikta rejimlerini kast etmiyorum. Yüzde 100 de olur ha. Ben normal rejimleri söylüyorum, hiçbirinde böyle bir yüksek katılım yoktur. Kimi zaman yüzlerce kilometre kat ederek başkonsolosluklarında oy kullanan her bir gurbetçimize şükranlarımı sunuyorum.
ORTAYA ÇIKAN SONUÇ MİLLETİN İRADESİDİR
Ortaya çıkan sonuç milletin iradesidir. Herkes saygı göstermek zorundadır. Seçim sonuçları, milletimizin tek bir partinin iktidara gelmesine imkan sağlamayan bir siyasi tablo gösteriyor. Tek bir partinin iktidarına imkan sağlamayan bu tablo, kesinlikle Türkiye’nin hükümetsiz kalması anlamına gelmiyor. Demokrasinin en önemli özelliği, işte bu tür durumlarda çözüm yollarını açık tutuyor olmasıdır.
TÜM PARTİLERİ SORUMLULUĞA DAVET EDİYORUM
Türkiye seçim gününe kadar başka bir tabloyla karşı karşıyaydı. Pazartesi gününden sonra başka bir tabloyla karşı karşıyadır. Bu dönemi en hasarsız şekilde geçirmek için, tüm partileri serin kanlı şekilde düşünmeye ve ülkenin geleceği için sorumluluğa davet ediyorum. Anayasa’nın şahsıma yüklediği görevleri yerine getireceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın.
"HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERİYORUM"
İçinde bulunduğumuz sürecin Türkiye’nin kazanımlarına halel getirmeden geride bırakılması hususunda her türlü çabayı gösteriyorum, göstermeye devam edeceğim. Partilerin tercihlerini krizden değil çözümden yana kullanacaklarına inanıyorum. Umutlarını Türkiye’nin kriz ortamına girmesine bağlamış olan tüm odaklar, inşallah bir kez daha hayal kırıklığına uğrayacaktır.
O BATI MEDYASININ AÇIKLAMALARI...
Özellikle batının, şahsıma yönelik tüm çirkin agresif hakikaten seviye kaybına uğramış o batı medyasının açıklamalarını tabi ki çirkin bulduğumu buradan açıklamak durumundayım. Bu tahammülsüzlüklerini anlamak mümkün değil. Bunun bir şeyi gösterdiğini de ifade etmek istiyorum. Allah’ıma hamdolsun demek ki doğru yoldayız. Onlar övgü yağdırsaydılar, o zaman kendimden şüphe etmem gerekirdi.