Piramit Haber

'Cinnet' değil çatışma mı?

Türkiye

Ceylanpınar'da, geçen aralık ayında "sevgili mesajı nedeniyle cinnet geçirerek, iki askeri öldürüp intihar eden" er Umut Aslan olayına ilişkin soruşturmada ortaya çıkanlar, olayın cinnet değil 'çatışma' olduğunu düşündürüyor: 3 askerin de ellerinde barut izi bulundu; olay yerinde 4. bir silahtan çıkan kovana rastlandı...

Şanlıurfa Ceylanpınar’da 9 Aralık 2014’te, kamuoyuna ‘asker Umut Aslan’ın sevgilisinin mesajı nedeniyle cinnet geçirip iki arkadaşını öldürdükten sonra intihar ettiği’ şeklinde açıklanan olaydan derin soru işaretleri çıktı.
Milliyet gazetesinden Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre, hem askeri hem sivil savcılıkça yürütülen soruşturmaların dosyasında ise iki askerin yakın mesafeden yapılan atışla ölmediği, 3 askerin tamamının ellerinde barut izi bulunduğu, olay yerinde üç askerin silahından çıkmayan bir kovana rastlandığı, sadece Aslan’ın silahından 16 kurşun sıkıldığı bilgileri çıktı.

Termal kamera görüntüleri ise vukuat yaşanmadığı belirtilen saatlerde, olaydan kısa süre önce 6 kişinin sınıra gelip, geri kaçtığını ortaya koydu. Hem askeri savcılıkça hem de sivil savcılık tarafından iki ayrı soruşturma başlatıldı. Avukat Tolga Çakır, her iki dosyadaki bilgi ve belgeleri inceledikten sonra Aslan ailesi adına soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunmayı kararlaştırdı. Çakır’ın savcılığa sunacağı dilekçede yer alan iddialardan bazıları şöyle:

İşte soru işaretleri:
TELEFON ONUN DEĞİLMİŞ
- Olaydan sonra, er Umut Aslan’ın cep telefonuna kız arkadaşından gelen mesajın cinnet geçirmesine yol açtığı, Aslan’ın önce aynı nöbet kulesindeki arkadaşları Kadir Yıldız’la, Ramazan Yel’i vurduğu daha sonra da intihar ettiği bilgileri kamuoyuna yansıdı. Ancak yerde bulunan telefonun mesaj kutusundan hareketle ortaya atılan bu iddianın doğruyu yansıtmadığı, Aslan’ın üzerinde kendi kullandığı bir telefonun bulunmasıyla açığa çıktı. Aslan’ın telefonunda bu yönde bir mesaj yoktu. Mesajın olduğu telefon ise kışladaki askerler tarafından kart değiştirilerek kullanılan bir telefondu. Bunun üzerine farklı iddialar üzerinde durulmaya başlandı.

- Hem askeri hem de sivil savcılık, olayın “tertipçilik” nedeniyle gerçekleştiği, daha önce askere gelenlerin sonradan gelenlere eziyet etmiş olduğu üzerinde duruyor. Buna kanıt olarak da olay günü, arkadaşlarını vurduğu öne sürülen Umut Aslan’ın şehit olan bir başka asker tarafından esas duruşta bekletildiğini gösteren termal kamera kaydı gösteriliyor.

Ancak olayın meydana geldiği karakolda görevli herkes, tertipçiliğin söz konusu olmadığı yönünde bilgi verdi. İfade verenler, üç asker arasında husumet bulunmadığını da aktardı. Termal kamera kayıtlarına göre de Aslan, diğer arkadaşı tarafından esas duruşta bekletildikten bir süre sonra da termal kamera kaydına yansıdı. Bu kayıtta, üç askerin Aslan’ın esas duruşta bekletilmesinden 9 dakika sonra kulenin farklı yerlerinde nöbet tuttuğu, kendi hallerinde oldukları görülüyor.

- Tertipçilikten dolayı aralarında sorun olduğu söylense de Aslan’ın kantinden veresiye alışveriş yapabilmesi için kefil olan iki askerin, Aslan’dan daha kıdemli olan ve şehit düşen Kadir Yıldız ile Ramazan Yel olduğu da açığa çıktı.

NE ZAMAN ATEŞ AÇILDI?
- 3 askerin şehit düştüğü olay, 41 nolu çelik kulede yaşandı. Bu kuleye 400 metre mesafedeki kulede nöbet tutan askerler, kuleye yakın olduğu termal kamera kaydında görülen kobra zırhlı araç personeli ve ani müdahale mangası, silah seslerinin 22.30-23.00 sıralarında geldiğini söylüyor. 40 nolu kuledeki askerler de telsizden, kendilerine önce 1 el, sonra 3 el ateş edildiğini bildirdi. Bunun öncesi ve sonrasında ise silah sesi duyan olmadı. Ancak bu saatler arasında olağanüstü bir gelişme olduğunu gösteren hiçbir emareye termal kamera kayıtlarında rastlanmadı.

İFADEYLE ÇELİŞEN GÖRÜNTÜ
- Kobra aracında görevli askerler, olay gününde, saat 17.00-18.00 sıralarında sınırı geçmek isteyen 40 kişilik kaçakçı grubundan başka vukuat yaşanmadığı yönünde bilgi verdi. Ancak bu askerlerin, araçtaki termal kameranın görüntüleri kayıt altına aldığını bilmedikleri ortaya çıktı. Askerlerin ifadelerinin aksine termal kamera kayıtlarına göre 21.29’da ve sonrasında, kobra aracının anormal hareketliliği saptandı. Görüntülere göre, 40 ve olayın meydana geldiği 41 nolu kule arasında hızla hareket eden kobra aracı daha sonra 40 numaralı kule önünde gözetleme yaptı.

Daha sonra kalabalık bir asker grubu buraya getirildi. Ancak bu hareketlilikten hiçbir asker ifadesinde söz etmedi. Avukatlar, kuledeki olayın aslında 21.30 sıralarında yaşanmış olabileceğini ancak daha sonra gerekli hazırlıkların yapılması için 1.5 saatlik sürenin kullanılarak olayın 23.10’da yaşanmış gibi gösterilebileceğini savunuyor.

SINIRI GEÇMEYE ÇALIŞAN 6 KİŞİ KİM?
- Askerlerin ifadelerinin aksine saat 20.24 sıralarında sınırı geçmeye çalışan 6 kişinin önce tellere kadar geldikleri daha sonra döndükleri de açıkça kayıtlarda görülüyor. 

- Rütbeli personelin silah seslerinin Jandarma bölgesinden geldiğini düşündüklerini anlatmalarına rağmen, jandarmanın ifadesine bile başvurulmadı. Oysa rütbeli personel, “Jandarma ateş açıyor olabilir, bu tarafta nöbet tutan askerlerimiz olduğunu söyleyelim” beyanında bulundu. Buna rağmen jandarmaya sorulmaması önemli bir eksiklik oluşturdu.

ASKERİN SİLAHINDAN ÇIKMAYAN GİZEMLİ KOVAN
- Olay yeri fotoğraflarında, 6 numaralı kanıt olarak yerdeki cep telefonu gösterilirken, bir başka fotoğrafta telefonun burada olmadığı görülüyor.

- Balistik rapora göre, olay yerinde üç askerin silahı dışında bir başka silahtan ateşlenmiş kovan söz konusu.

- Kriminal raporlar, Kadir Yıldız ve Ramazan Yel’in uzaktan atış nedeniyle öldüğüne yönelik tespitler içeriyor.

- Svap örneklerinde, bir askerin iki arkadaşını öldürdüğü tespitinin aksine, üç askerin de sağ ve sol ellerinde barut izi bulundu. Bu durum, üç askerin de silahlarını ateşlemiş olabileceği şeklinde yorumlanıyor.

- Arkadaşlarını vurduğu ve intihar ettiği söylenen Umut Aslan’ın tüfeğinden tam 16 mermi ateşlendiği saptandı.

Sıradaki Haber
Mobil Sayfaya Dön
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.