Fransa ile Türkiye arasında 8 Nisan 1965'te imzalanan karşılıklı iş gücü anlaşmasının 50. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Fransız Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansta, iş gücü anlaşmasının sonuçları, vize politikaları üzerine süregelen tartışmalar ve serbest dolaşım konuları ele alındı.
Konferansta konuşan Domenach, "Türkiye değişti. Türkiye artık göç veren bir ülke değil. Bu çok önemli bir husus. Fransız devletinin de bunu anlamasını sağlamak burada çalışan yetkililer olarak bizim görevimiz" diye konuştu.
BAKAN FABİUS BİZZAT TAKİP EDİYOR
Fransa'nın vize politikasının 2012 yılına kadar özellikle de bu dönemin son 10 yılında kısıtlayıcı bir nitelikte olduğunu ifade eden Domenach, "Bu, duygusal bir mesele değil. Çıkarlarla ilgili bir durum. Ancak 2012'den itibaren Fransa vize politikasını değiştirdi ve gelişmekte olan ülkelere, özellikle de Türkiye'ye yönelik kısıtlamalar kaldırıldı" ifadelerini kullandı.
Fransa Dışişleri Bakan Laurent Fabius'un çeşitli ülkelerde verilen Fransız vizesi sayılarını yakından takip ettiğini belirten Domenach, vize sayılarında ve sürelerinde tespit edilen sorunları da bakanın bizzat sorguladığını kaydetti. Domenach, "Vize bir kilit değildir, Fransız topraklarına girişe engel olarak anlaşılmamalıdır. Vize, daha ziyade bir anahtardır. Biz ikili ilişkilerin canlılığına katkıda bulunmak istiyoruz.
Fransa Dışişleri Bakan Laurent Fabius'un çeşitli ülkelerde verilen Fransız vizesi sayılarını yakından takip ettiğini belirten Domenach, vize sayılarında ve sürelerinde tespit edilen sorunları da bakanın bizzat sorguladığını kaydetti. Domenach, "Vize bir kilit değildir, Fransız topraklarına girişe engel olarak anlaşılmamalıdır. Vize, daha ziyade bir anahtardır. Biz ikili ilişkilerin canlılığına katkıda bulunmak istiyoruz.
İş, sanat ve bilim alanındaki çalışmaları teşvik etmek istiyoruz" diye konuştu. Vizenin bir "lütuf" gibi algılanabildiğini ancak aslında böyle olmadığını vurgulayan Domenach, "Bazen, vize alan vatandaşların çiçek gönderdiği oluyor. Çiçekleri tabii ki çok seviyorum ama vize vermek bizim işimiz. Bir iltimasta bulunuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
KABUL KOŞULLARI HAFİFLEDİ
Türkiye'de reddedilen vize başvurularının yüzde 3 düzeyine gerilediğini belirten Domenach, bu retlerin de nedeninin çoğunlukla dosyalardaki eksik bilgi veya evraklar olduğunu söyledi. Vizede kabul koşullarının hafifletildiğini ve prosedürün sadeleştirildiğini anlatan Domenach, "Vize verirken insanların Fransa'da nerede kalacağını sormuyoruz artık.
Vize yenileme işlemleri de yeni baştan başvuru gerekmeden ve şahsen gelmeden kolayca yapılabiliyor" dedi. Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach, vizelerin 72 saat içinde verilmeye başlandığını ifade ederek, Fransa'nın en hızlı vize veren ülke olduğunu dile getirdi. Vizelerin sürelerinin de uzadığını anlatan Domenach, artık 5 yıllık vize verdiklerini aktardı.
Fransa'nın yılda yaklaşık 84 milyon turistle dünyanın en çok turist çeken ülkesi olduğunu vurgulayan Domenach, "Hedefimiz 100 milyon turist. Türkiye'nin de bunun içindeki payı 200 binden daha fazla olmalı" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE DE ARTIK GÖÇ ALAN ÜLKE"
Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Yurtdışı Vatandaşlar Daire Başkanı İsmail Demiryürek de Türkiye'nin 1961'den itibaren başta Almanya olmak üzere dışarıya göç verdiğini belirterek, bugün 19 ülkede yaklaşık 6,5 milyon Türk vatandaşının bulunduğunu söyledi.
Yurtdışına göç eden ilk vatandaşların bir gün geri dönme niyetiyle hareket ettiklerini anlatan Demiryürek, devletin de bu nedenle yurtdışındaki vatandaşlara yönelik hizmetlerini konsolosluk işlemleriyle sınırlı tuttuğunu anlattı. Demiryürek, "Ancak süreç gösterdi ki 3. ve 4. nesil o ülkelerde yerleşip geri dönmeyecek.
Yurtdışındaki vatandaşlarımız artık Türk dış politikasının önemli bir gündem maddesi oldu" diye konuştu. İsmail Demiryürek, Türkiye'nin artık göç veren bir ülke olmaktan çıktığını, göç alan bir ülke haline geldiğini sözlerine ekledi.