22 Temmuz Operasyonu kapsamında gözaltına alınan ve mahkeme kararıyla serbest bırakılan polisler, adliye çıkışında günlerdir kendilerini bekleyen yakınları tarafından alkışlarla ve sevinç gösterisiyle karşılandı.
Tezahüratlar eşliğinde karşılanan polisler, yakınlarına sarılarak hasret giderdi. Serbest kalan polisler bir süre aileleriyle sohbet ettikten sonra, adliye önünde basın mensuplarına açıklama yaptı.
"YOLSUZLUK OPERASYONU YAPTIK DİYE PİŞMİŞ TAVUĞUN BAŞINA GELMEYEN HER ŞEY BAŞIMIZA GELDİ"
Mahkeme kararıyla serbest kalan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Eski Mali Şube Müdürü Kazım Aksoy şu şekilde konuştu: "Biz her ne kadar içeride 8 gün kalsak da fiziki şartlar ağır olsa da, biz manevi olarak çok huzurlu ve mutluyduk. Hep dışarıdaki ailelerimizi merak ediyorduk. Onlar bizi hiçbir şekilde yalnız bırakmadılar. Bizi dualarıyla destekleyen herkese teşekkür ediyorum. Ben 17-25 Aralık'tan sonra bayağı bir badire atlattım. Öncelikle Gaziosmanpaşa'ya atandım daha sonra iki kez açığa alındım. İki kez meslekten ihraç edildim. Daha sonra gözaltına alındım. 8 gündür de gözaltındayım. Yani rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda yaptık diye pişmiş tavuğun başına gelmeyen her şey başımıza geldi. Bundan sonra da devam edecektir. Etsin hiç önemli değil. Çünkü biz hukuksuz ve kanunsuz hiçbir şey yapmadık. Mahkemenin kararı savcının talimatı haricinde hiçbir şey yapmadık. Eğer yapmış olsaydık bize gösterirlerdi. Ama kesinlikle böyle bir şey olmadı. Bizim de nasıl Adnan Menderes'in demokrasi mücadelesinde nasıl bir bedel ödedi, biz de rüşvet ve yolsuzluk mücadelesinde bedel ödememiz gerekiyordu. Onu ödedik
"ANNEMİN HABERİ YOK"
Annem hasta olduğu için bir yıl içerisinde ikinci kez felç ameliyatı geçirdi. Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden onun yanında refakatçiyken alındım. Doktorlar kesinlikle annemin 'Sıkıntı stres yaşamaması gerekiyor' dediler Ben anneme haber vermeden geldim. Halen de haberi yok televizyon seyrettirmiyorlar. Telefonla görüştürülmüyor. Şu ana kadar halen haberi olmadı. Haberi olursa telafisi mümkün olmayacak şeyler olacağından endişe ediyorum."
"BENİ O NEZARETE ATMALARI ÇOK AĞIRIMA GİTTİ"
Emniyet Amiri Oğuzhan Ceylan da yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Şırnak'ta Terörle Mücadele Şubesi'nde görev yaptım. Ondan önce de 12 yıl boyunca İstanbul'da çalışmaktan gurur duyduğum Terörle Mücadele Şubesi'nde gece gündüz demeden çalıştığım ve birçok başarılı operasyonlara imza attım. Bir Terörle Mücadele Amiri olarak yaptığım her işle hep gurur duydum. Ta ki tayinimin çıktığı Zonguldak Devrek İlçesi'nde ev tutmak için gittiğimde öğretmen evinden apar topar gözaltına alınıp, İstanbul'da o gurur duyduğum şubeme gittiğimde koluma kelepçe takmaları ve beni o nezarete atmaları çok ağırıma gitti. Benim için en utanç verici şey budur."
"4 GÜN GÖZALTINDA 4 GÜN MUHAFAZA ALTINDA KALDIK, EŞYA MUAMELESİ GÖRDÜK"
Tahliye olan polislerden Gaffur Ataç, kanunsuz ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alındıklarını söyledi. “8 gün boyunca 4 gün gözaltında kaldık 4 gün muhafaza altında kaldık bir eşya muamelesi gördük.” diyen Ataç, şu açıklamalarda bulundu: “Yapılanlar kanunlara uymuyor. Psikolojik baskı gördük, hakkımı helal etmiyorum. Serbest kalanlarımız tutuklananlarla vedalaşmak istediler. Fakat vedalaşmayı bile bize çok gördüler. Bu vicdansızlığı siz halkıma bırakıyorum siz daha iyi bilirsiniz. İlk 4 gün devlet tarafından karşılandı bütün yemeklerimiz ama diğer 4 gün sağ olsun avukatlarımız ve ailelerimiz, akrabalarımız, buradaki vatandaşlar her türlü ihtiyacımızı karşıladılar. Allah onlardan razı olsun.”
Bayram namazını adliyenin mescidinde kılma isteklerinin engellendiğini söyleyen Ataç, “Bir üst katımızda mescit var, bayram namazı için arkadaşlar rica ettiler. Ama bayram namazını bile çok gördüler. Bizde dedik ki insan zor durumda kalsa bile dini vecibesini yerine getirmek için her şeyi yapabilir, bizde yerine getirdik. Allah kabul etsin diyelim.” dedi.
Açıklamaların ardından serbest kalan polisler, yakınlarıyla birlikte adliyeden ayrıldı.