Basın açıklaması ve saygı duruşu eyleminin ardından grup içinden ayrılan bazı kişilerin kapı camları ve çevresine tekme, yumruk ve sopayla vurmaya başlaması üzerine güvenlik güçlerinin, "grubun tamamının duyabileceği şekilde, eyleme son verilmesi, aksi takdirde müdahale edileceğine ilişkin birkaç kez uyarıda bulunduğu anlatılan iddianamede, emniyet güçlerinin grubun dağılması için makul süre beklediği, ancak grup içerisinden polise taş, sopa, yumruk ve su şişeleri atıldığı kaydedildi.
Bazı kişilerin adliyeye zorla girmeye çalışmaları, tekme, yumruk ve flama sopalarıyla vurmaları sonucunda kapı camlarının kırıldığı bildirilen iddianamede, güvenlik güçlerinin ikaza rağmen eyleme devam eden gruba, "orantılı olarak", tazyikli su ve gazla müdahalede bulunduğu, dağılan grubun adliye çevresindeki güvenlik güçleri ve belediye araçlarına zarar verdiği savunuldu.
İddianamede, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na göre, "genel yollar, parklar, mabetler, kamu hizmeti görülen bina ve tesisler ile TBMM'ye bir kilometre uzaklıktaki alan içinde toplantı yapılamayacağı, şehirler arası karayollarında yürüyüş düzenlenemeyeceği" belirtilirken, kanunun, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde kesici ve delici aletler ile taş, sopa, demir ve lastik çubuk gibi her türlü delici, kesici, yaralayıcı araçları yasakladığına dikkat çekildi.
Ethem Sarısülük'ün kardeşleri İkrar ve Cem Sarısülük'ün de arasında bulunduğu 23 şüphelinin, "kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek", "toplantı ve yürüyüşe silahla katılmak" ve "kamu malına zarar vermek" suçlarından 6 aydan 12 yıla kadar değişen sürelerle hapis cezasına çarptırılmaları istendi. Mahkemenin, iddianameyi kabulü için 15 gün süresi bulunuyor.