AB Adalet Divanı’nın, “pasif hizmet alımı” için Birliğe gitmek isteyen Türk vatandaşlarının vize almaları gerektiği yönündeki kararı Ankara’da rahatsızlık yaratırken “Türkiye’ye bir vize darbesi daha” olarak nitelenen karar, Türkiye’nin vize sorununun hukuki değil “siyasi” olduğunun göstergesi olarak da değerlendiriliyor.
Amerika’nın Sesi, AB Adalet Divanı’nın Türkiye’nin vatandaşları için vize muafiyeti beklentileri açısından kritik öneme sahip davada kararını verdiğini belirterek Leyla Ecem Demirkan davasında verilen kararın da beklendiği gibi olumsuz olduğunu kaydetti.
-“TÜRKİYE KARARDAN RAHATSIZ, YİNE UMDUĞUNU BULAMADI”-
Bu arada, “Üyelik müzakereleri yürütüyor olmasına rağmen vatandaşlarına vize uygulanan tek ülke konumundaki Türkiye son karardan rahatsız” diyen Amerika’nın Sesi, “Son dönemde vize muafiyeti konusunu masada, siyasi temelde çözme konusunda ciddi sıkıntı yaşayan ve bu çerçevede Avrupa Birliği Adalet Divanı başta olmak üzere hukuki kanalları zorlayan bir yaklaşım izleyen Türkiye yine umduğunu bulamadı” yorumunu yapıyor.
Leyla Ecem Demirkan tarafından açılan davada işlenen tezlerin Avrupa Birliği Adalet Divanı tarafından kabul edilmediğine işaret edildiği haberde Adalet Divanı Başsavcısı Pedro Cruz Villalon’un geçtiğimiz Nisan ayında açıkladığı, “aile ziyareti amacıyla gidilmek istenen bir ülkede pasif hizmet alımı yapılacağı varsayımında bulunularak Türkiye ile
Avrupa Birliği arasındaki Ek Protokol’ün ilgili maddesinin uygulanamayacağı” yönündeki görüşü Divan tarafından da benimsendiği anlatılıyor.
Avrupa Birliği arasındaki Ek Protokol’ün ilgili maddesinin uygulanamayacağı” yönündeki görüşü Divan tarafından da benimsendiği anlatılıyor.
Lüksemburg’da açıklanan C-221/11 numaralı kararda, Ortaklık Anlaşması’nın, Avrupa Birliği antlaşmalarının aksine tamamen ekonomik amaçlı olduğu, gerek Ortaklık Anlaşması’nın gerekse Ek Protokol’ün temel olarak Türkiye’deki ekonomik gelişmeyi teşvik amaçlı olduğunun, insanların serbest dolaşımı amaçlı ekonomik özgürlüklerin gelişmesinin ise Ortaklık Anlaşması’nın hedefleri arasında bulunmadığının altının çizildiğine dikkat çekiliyor.
-“HUKUKİ ALANDAKİ ÖNEMLİ BİR KOZ ORTADAN KALDIRILDI”-
Amerika’nın Sesi, karar için “Türk vatandaşlarının karşı karşıya olduğu vize sorununda çözümün adresinin hukuki kanallardan çok siyasi kanallar olduğunu teyit eden bir niteliğe sahip” dediği haberinde şöyle devam ediliyor:
“Beklentiler doğrultusunda çıkan bu karar, Türkiye’nin hukuki alandaki önemli bir kozunu ortadan kaldırırken Brüksel ile Ankara arasında bir türlü başlatılamayan vize liberalizasyonu görüşmelerine ivedilikle başlanıp bu görüşmelerin mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılmasının önemini bir doz daha artırdı.”
-“ÖNEMLİ BİR TIKANIKLIK YAŞANIYOR”-
Avrupa Birliği, bu konuda izlenmesi gereken yol haritasını aylar önce Türkiye’ye ilettiğine de dikkat çekilen haberde “Ancak Ankara bu belgeyle ilgili çekincelerini henüz aşamadığından, Brüksel de diğer ülkelere uygulanandan farklı bir yaklaşıma yeşil ışık yakmadığından görüşmelerde şu aşamada önemli bir tıkanıklık yaşanıyor” denildi.