Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Vodafone Türkiye tarafından ATO Kongre Merkezinde düzenlenen "Türkiye'de Anne Olmak, Annelerimiz" panelinin açılışındaki konuşmasına, etkinliğin düzenlenmesinde katkısı olanları tebrik ederek başladı.
Hafta sonu Anneler Günü'nün kutlanacağını hatırlatan Erdoğan, tüm annelerin bugününü kutlayarak evlatları ve sevenleriyle huzur içinde bir hayat geçirmeleri temennisinde bulundu.
"Başta sevgili annem ve sayın Başbakanımızın annesi olmak üzere Hakk'a kavuşmuş tüm anneleri de rahmetle, minnetle yad ediyor, mekanları inşallah cennet olsun diyorum" ifadelerini kullanan Erdoğan, anneleri dünyanın güzel sıfatlarını hak eden müstesna varlıklar olarak nitelendirdi.
Anneliği tarifi mümkün olmayan, yaşanan ancak izahı yapılamayan bir duygu olarak tanımlayan Erdoğan, bazı tarif edilemeyen kavramların anneliğe benzetildiğinde somutlaştığını söyledi.
Bununla ilgili "(Melek) denildiğinde çocukta bir fikir oluşmaz ama (Melek anne gibidir) denildiğinde çocuk meleğin nasıl bir şey olduğunu anlar" örneğini veren Erdoğan, aynı şekilde vatanı da en iyi izah eden kavramın "anne" olduğunu söyledi.
"Anneler yeryüzünün en büyük şairleridir"
Annelerin yeryüzünün en büyük şairleri olarak nitelendiren Erdoğan, "Yeryüzünde ve bütün tarih içinde en güzel şiiri yazanlar hiç kuşkusuz annelerdir. Zira çocuk, anne tarafından yazılmış, anne tarafından şekillendirilmiş bir şiirdir" dedi.
Anne ve çocuk arasındaki bağ ve duyguların tarif edilemeyeceğini vurgulayan Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yeryüzündeki mevcut kelimeler anneliği tarif etmekten acizdir. Ama ben yeryüzündeki tüm insanların annelik duygusunu, bir an olsun, bir nebze olsun yüreklerinde hissetmelerini gerçekten çok arzu ederim. Anneliğin o yüce duygusunu, o muhteşem hissiyatını bir an, bir nebze yüreğinde hisseden bir kişi inanın kolay kolay kötülüğe yeltenemez. Annelik duygusunu tatmış bir kişi inanın kolay kolay cana kıyamaz. Adeta bir şiir yazar gibi adeta hayata yaşayan bir imza atar gibi canında can taşıyan, dünyaya canlı bir eser bırakan anne hiçbir canı incitemez."
"Arşı ala dahi gözyaşı döküyordur"
Televizyon yoluyla her gün milyonlarca fotoğrafa bakıldığına dikkati çeken Erdoğan, bu kalabalıkta bazı fotoğraflar üzerinde hassasiyetle durulamadığını, dikkatlice düşünülemediğini belirtti.
"Bazen önümüze öyle fotoğraflar geliyor ki yüzlerce, milyonlarca fotoğrafın ve haberin arasında onlara gerekli değeri veremiyoruz" diyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Geçtiğimiz yıl Gazze'den bir fotoğraf ekranlara yansıdı. Bir anne acımasız saldırıda hayatını kaybetmiş, hastanede bir sedye üzerinde boylu boyunca yatıyor. Bir bebek ağzında emziğiyle annesinin cansız bedeni yanında ağlıyor. O bebek ölümün ne olduğunu bilmiyor, annesine ne olduğunu anlamıyor, annesinin neden kalkıp kendisini emziremediğine anlam veremiyor."
Gazze'deki buna benzer nice fotoğraf gibi, Myanmar'dan, Somali'den, Afganistan'dan ve Irak'tan da çok acı fotoğrafların geldiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"İki yılı aşkın bir süredir Suriye'den böyle acı fotoğraflar geliyor. En son Suriye'nin Banyas şehrinden çok trajik, çok sarsıcı fotoğraflar gördük. Emin olun bu görüntüler karşısında arşı ala dahi gözyaşı döküyordur. İnanın bu acılar karşısında melekler bile yüzlerini kapatıyordur. Ama ne yazık ki tüm insanlığın, tüm dünyanın bu görüntülere aldırmadığını, bu görüntüler karşısında titremediğini, bu manzaralar karşısında utanç duymadığını görüyoruz. Hemen kanal değiştiriliyor, hemen sayfa çevriliyor, hemen gözler kapatılıyor. Ama biz görsek de görmesek de bu coğrafyalarda ya anneler çocuklarının başında ya da çocuklar annelerinin başında o büyük acıyı yaşamaya devam ediyorlar."
"Mesele, hepimizin meselesidir"
"Çocukların katledildiği bir yer insanlık ölmüştür" ifadelerini kullanan Erdoğan, annelerin katledildiği bir yerde vicdanın köreldiğini, onların her gün ağladığı bir yerde ise merhametin yok olduğunu belirtti.
Uzakta veya yakında olsun insanlık adına çocukların öldürülmesine karşı çıkılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Hangi ülkede, hangi coğrafyada olursa olsun annelerin katledilmesine dur dememiz lazım" diye konuştu.
Hangi inanca, etnik kökene sahip olunursa olunsun merhamet, vicdan ve insanlık adına annelerin gözyaşlarını dindirmek için sesleri yükseltmek gerektiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ülkemizde yıllardır gözyaşı döken anneler var. Ülkemizde yıllardır kaybettikleri çocuklarını arayan anneler var. Bizim ülkemizde de askerdeki çocuğu, dağdaki çocuğu için her gün kaygılanan, her gün endişe duyan anneler var. Bir ülkede anneler ağlıyorsa, bir ülkede anneler evlat hasreti çekiyorsa, bir ülkede anneler evlat acısıyla inliyorsa, inanın, o ülkede refah, o ülkede huzur, o ülkede kardeşlik egemen asla olamaz. Ağlayan bizim annemiz olmayabilir, yitip giden bizim evlatlarımız olmayabilir ama bu vatanın, bu toprağın, bu ülkenin anneleri ağladıkça hiç kimse mutlu olamaz, hiç kimse tebessüm edemez.
Mesele sadece bazı annelerin değil, hepimizin meselesidir. Mesele hepimize bir anne olan vatanımızın meselesidir, kardeşlerimizin meselesidir. Ben 2013 yılı Anneler Günü'nün Türkiye'nin tüm anneleri için en farklı Anneler Günü olacağına inanıyorum. 2013 yılı Anneler Günü'nün annelerin tebessüm edeceği, annelerin umutla dolacağı bir Anneler Günü olacağına kalpten inanıyorum."
Bu yıl ki Anneler Günü'nün farklı olması, tüm anneleri sevindirmesi için herkesi elini, bedenini, yüreğini ortaya koymaya davet eden Emine Erdoğan, "Bütün annelerin gülümsediği, bütün annelerin evlatlarıyla kucaklaştığı bir Anneler Günü'nü gerçekten çok özledik. Bu özlemin, bu hasretin bitmesini yürekten temenni ediyorum" diye konuştu.
Anneler ağlıyorsa o ülkede huzur olmaz
Anneler ağlıyorsa o ülkede huzur olmaz
Piramit Haber Piramit Haber
Yaşam
Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Bir ülkede anneler ağlıyorsa, anneler evlat hasreti çekiyorsa, anneler evlat acısıyla inliyorsa inanın, o ülkede refah, huzur, kardeşlik egemen asla olamaz" dedi.
Paylaş: