Multivizyon gösterimi ile başlayan tören, ARÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Doğan’ın gerçekleştirdiği veda konuşmasıyla devam etti. Konuşmasına konuklara teşekkürlerini sunarak, başlayan Prof. Dr. Doğan, Ardahan Üniversitesine altı sene önce katıldığını ifade ederek, o yıllarda dağ çileği ve birazda dağ kekiğinin kokusundan başka hiçbir şeyin bulunmadığı üniversite yerleşkesinin o günlerden bu günlere nasıl geldiğini vurguladı. Prof. Dr. Doğan konuşmasına devam ederek, ‘‘ İnsanın bir şekilde kendisinin de parçası olduğu yolculuk hakkında olumlu bir şeyler söylemesi kolay değil. Yakışıkta almaz. O yüzden biz aklımız yettiğince, gücümüz olduğunca, omuz omuza, yan yana bir mücadele verdik. Bir üniversite kurarak, bu günlere getirmeye çalıştık. Değerli Kurucu Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Ramazan Korkmaz’ın, 2008 yılında bu topraklara tekrar dönüp, içinde bulunduğumuz üniversite ile ilgili hayallerini, yoldaşlarıyla birlikte hayata geçirmiş olmasının büyük bir anlamı var. Bu vesileyle, müsaadelerinizle kendisine şahsım ve yol arkadaşları adına bir kez daha şükranlarımızı ve en içten teşekkürlerimizi arz etmek istiyorum.’’ dedi.
Rektör Vekili Prof. Dr. Doğan, iklimin çok zorladığı bir coğrafya da, bir yandan alt yapı ve inşaat sorunlarını çözmeye çalışırken diğer yandan da ulusal ve uluslararası alanda nitelikli çalışmalarıyla kendisinden söz ettiren, bir üniversiteyi hayata geçirebilmenin onuru içinde olduklarını ifade ederek, bu çalışmaların ARÜ’nün yeni yönetiminin, değerli akademik ve idari personellerinin katkılarıyla çok daha ileri düzeyde ve daha aydınlık olacağını ifade etti. Kısa bir süre sonra devlet üniversitesinden emekli olacağı belirten Prof. Dr. Doğan, helallik isteyerek, konuşmasını sonlandırdı. ARÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber’in özgeçmişinin okunmasının ardından kürsüye davet edilen Rektör Prof. Dr. Biber’e, ARÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Doğan tarafından üniversite rozeti ve üniversitenin bayrağı takdim edildi. ARÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber ise Rektör Vekili Prof. Dr. Doğan’a plaket ve çiçek takdim etti.
Daha sonra konuşmasını gerçekleştiren ARÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber, konuklara, Atatürk Üniversitesi ve Erzurum Teknik Üniversitesi’nden gelen misafirlerine teşekkürlerini sunarak, konuşmasına ‘‘Öncelikle ülkemizin geçtiği bu zor dönemde, canlarını ortaya koyarak, vatanımızın bütünlüğü, milletimizin bağımsızlığı ve selameti için canlarını feda eden şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum. Şehit ve gazilerimizin çabaları, bu toprakların daima vatan olarak kalması için gayrettir ve her zaman bu gayretin farkında, bilincinde, şuurunda olarak görevimizi ifa etmeye çalışacağız. Burada özellikle bu göreve atanmam hususunda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı ve saygılarımı sunmak istiyorum. Üniversitemizin kuruluşundan itibaren, Kurucu Rektör olarak görev yapan Sayın Prof. Dr. Ramazan Korkmaz Beyefendiye huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Buradan üniversitemizin almış olduğu bir kararı da açıklamak istiyorum.
Hali hazırda inşaat halinde olan kültür ve kongre merkezimizin adını, Prof. Dr. Ramazan Korkmaz Kongre ve Kültür Merkezi olarak, adlandırılacağını da sizlere bir vefa borcu olarak ifade etmek istiyorum. 25 yılı aşkın süredir akademik hayatıma devam ediyorum. Yurt içi ve yurtdışında farklı üniversitelerde buraya kadar geldik. Ama ben bunlardan başka bir şey söylemek istiyorum. Bunu özellikle Ardahanlıların bilmesi gerekir. Aslında ben de bu toprakların çocuğuyum. Biz küçük yaşlardan itibaren Ardahanlı Aşık Şenlik ile Erzurum Narmanlı olmamdan dolayı Narmanlı Aşık Sümmani'nin atışmalarını dinleyerek büyüdük. Bu toprakların insanıyım. Bu anlamda da Ardahanlılar ile aramızda birliktelik, aşinalık var. Bunun özellikle bilinmesini arzu ediyor, istiyorum.’’ Şeklinde devam etti.
Üniversitelerde işlerin emir komuta zincirinde yürüyemeyeceğine ve bilimsel çalışmanın tamamen gönüllülük esasına dayalı bir aşk olduğunu vurgulayan ARÜ Rektörü Prof. Dr. Biber, Üniversitenin bir emanet olduğunu belirterek, bu güne kadar başlatılan güzel işlerin kesintisiz bir şekilde, hiç bir önyargının içine girilmeden, akademik liyakatin, adaletin ve hoşgörünün öncelenerek devam ettirileceğini ifade ederek, konuşmasını sonlandırdı.