Deprem kuşağında yer alan Türkiye'de bina seçiminde şekilden çok can güvenliğine önem verilmesi gerektiğine işaret eden Karahan, bina ve zemin etüdü iyi yapılan, deprem yönetmeliklerine uygun inşa edilen binaların tercih edilmesinin önemini vurguladı.
Binalarda su yalıtımı bulunmasının da son derece kritik öneme sahip olduğunu anlatan Karahan, "Su, binalara hasar veren en önemli faktörlerin başında gelir. Bu nedenle su yalıtımı, henüz zorunluluk haline gelmese de depreme karşı binaların en önemli koruyucusu" diye konuştu.
Su yalıtımı olmayan bina 10 yılda çürümeye başlıyor
Karahan, su yalıtımı olmayan binaların, inşasından 10 yıl sonra taşıma kapasitesinin yüzde 66'sını kaybettiğini, binanın pas tutup çürümeye başladığını ifade etti.
Bu nedenle ev satın alırken öncelikle bodrum katının incelenmesi gerektiğini belirten Karahan, şunları kaydetti:
"Su yalıtımı bulunmayan binalarda, nem ve su, yapı elemanı gözeneklerinden geçerek, iç ortam yüzeyinde küflenme, siyah leke ve mantar gibi organizmaların oluşmasına neden olur. Küf, mekanlarda istenmeyen kokuların oluşmasına yol açar. Eğer binanın bodrum katı küf ve rutubet kokuyorsa, duvarlarda siyah lekeler varsa o binada su yalıtımı yok demektir. Bu da binanızın taşıyıcı duvarlarının yıllar içinde zayıflayacağını ve depreme dayanıksız hale geleceğini gösterir."