YILDA 330 MİLYON TON SU KAYBI
Burdur Gölü çevresindeki göl kumu varlığına göre çok eski çağlarda gölün su seviyesinin 170 metrelere kadar yükseldiğini belirten proje koordinatörü veteriner hekim Öztürk Sarıca, gölün bugünkü su seviyesinin 17-21 metre dolaylarında ve su kapasitesinin 4.3 milyar ton olduğunu söyledi. Yıllık ortalama 200 milyon ton suyun buharlaşma, 130 milyon ton suyun da diğer faaliyetler nedeniyle yok olduğunu belirten Sarıca, bu faaliyetleri de havzadaki hayvancılıkta kullanılan yemler için silajlık Mısır ve yonca üretimi, diğer tarımsal faaliyetler için açılan sondajlar, gölü besleyen akarsu kaynakları üzerine yapılan göletler olarak sıraladı. Sarıca, toplam su kaybı yılda 330 milyon tona ulaşan gölü yalnızca yağışların beslediğine dikkati çekti.
20 YILLIK ÖMÜR BİÇİLİYOR
Gölü besleyen su kaynaklarının hızlı tüketildiğini, böyle devam ederse 20 yıl sonra tamamen yok olacağını dile getiren Öztürk Sarıca, bölgede büyükbaş hayvancılık faaliyetlerinin azaltılması gerektiğini kaydetti. Türkiye’de hemen her yerde hayvancılık yapılabildiğinden yakınan Sarıca, bir ineğin yıllık su tüketiminin, içtiğinin dışında yem üretimi gibi etkenlerle toplam 750 tonu bulduğunu belirterek şöyle dedi:
"Bu hesap yapılmadan her önüne gelene kredi verilip, su kıtlığı yaşanan yerlerde hayvancılık yapmalarına müsaade edilerek, su kaynaklarının tükenmesine sebep olunuyor. Çünkü hayvancılık yapanlar sondajla yeraltı suyunu çekiyor. Hayvancılık, bilinçli şekilde ve uygun alanlarda yapılmalı."
GÖLE YAS BULUŞMASI
Öztürk Sarıca, 20 yıl içinde tamamen yok olma tehlikesindeki gölün kurumasının, havzada tarım yapılamaması, içme sularının kalmaması, hatta tüm dünyadaki temiz su kaynaklarının tükenişi ve milyonlarca insanı bekleyen susuzluk anlamına geldiğine işaret etti. Lisinia Doğa, ’Göle Yas’ belgesel ekibi ve Göle Hayat Derneği bu duruma dikkati çekmek için tüm dünyadan insanları ’Göle Yas’ buluşmasına davet ettiklerini belirten Sarıca, "Kuruyan Burdur Gölü’nü anlamak, dert ortağı olmak için vicdanı olan herkesi 27 Eylül 2014 günü, gerek imzalarıyla gerekse yanımızda su orucuna katılmaya bekliyoruz. Nerede olduğunuzun bir önemi yok kampanyaya her yerden destek olabilirsiniz" dedi.
ŞENLİK DEĞİL TOPLU YAS
27-28 Eylül’de yapılacak Göle Yas buluşmasının bir şenlik değil toplu yas olduğuna dikkati çeken Sarıca, "Çünkü kuruyan gölün şenliği olmaz, yası tutulur. Buluşmamız 27 Eylül 2014’te Lisinia Proje alanında başlayacak, 28 Eylül’de Burdur Gölü halk plajında devam edecek. Yan yana gelemesek de bu ortak amaç için ortak bir dirençle tüm dünyada sürecektir. Buluşmamıza katılacak dostlarımız ve biz, tutacağımız yasın yalnızca şehir sınırlarını değil ülke sınırlarını da aşacak bir toplu uyanışı tetiklemesini hedefliyoruz" diye konuştu.
24 SAAT SU İÇMEYECEK VE KULLANILMAYACAK
Öztürk Sarıca, "Yalnızca su içmemek değil evinizde, tarlanızda, tuvaletlerinizde, mutfağınızda yani yaşamınızın her anında su kullanmamak için çaba gösterin ve bu su orucunu kendinize zarar vermeyecek sınıra kadar sürdürün. Bir saat de olsa, 24 saat de olsa susuzluğu tecrübe edin" sözleriyle herkesi bir günlüğüne de olsa susuzluğu anlamak için susuz kalmaya davet etti.
İMZA KAMPANYASINA DESTEK
Kampanya kapsamında bir de imza kampanyası düzenleniyor. Kuruyan Burdur Gölü için mücadele edenlerin, tüm dünyada suları için mücadele edecek yüreği olan gönüllüleri 27 Eylül’de göl için yas tutmaya çağıran Öztürk Sarıca, bu kapsamda change.org sitesi