Aşağıdaki sözlerin hemen hepsi birer çukurdan farksız. İçine bir kez düşmeye görün. Çıkamıyorsunuz. Kullananları hem düşünmekten, hem de kendilerini ifade etmekten alıkoyuyorlar. Böylece söylenenleri tek tek tartıp değerlendirecek; kimilerini eleyecek ama kimileri üzerinde ayrıntılı düşünmesi gerektiğini kavrayacak; iletilen görüşlerin hangisine katıldığını, neden katıldığını, hangisine katılmadığını, neden katılmadığını belirleyecek; bunları, varsa kanıtlarıyla teker teker açıklamaya çalışacak halimiz kalmıyor.
1.İnsanı düşünmek zorunda kalmaktan sadece 'Aynen' kurtarır. Çünkü, "Şu an bu konuyu düşünecek durumda değilim”in eş anlamlısıdır. Yapılan araştırmalara göre, iletişimin %85’ini bu kavram oluşturuyor..
“Dünya devi olmanın şartı, savaşmaktır.”
“Aynen”
“Çok fazla mastürbasyon yapanın, çocuğu olmuyormuş"
“Aynen”
"Aslında 'Kurtuluş Savaşı' diye bir şey olmamış."
"Aynen"
“Başkanlık sistemi iyidir.”
“Aynen aynen.”
“Ama” diye söze başlayacak olsanız hemen bir karşı takım kurmuş, onun sözcülüğüne soyunmuş olursunuz. Oysa “aynen” noktadır; ne devama gerek bırakır ne de söylenecek başka herhangi bir söze.
2.Dinin kutsal değerlerinin hayatın belirsizliklerine yanıt olarak uygulanmasını, bundan daha güzel anlatan kavram yoktur herhalde.
“Nükleer santral riskli diyorlar.”
“Hayırlısı.”
“MB faizi düşürür diyorlar.”
“Hakkımızda hayırlısı.”
“Ekmeğe zam gelmiş.”
“Her şeyin hayırlısı.”
“Koalisyon olsun mu?”
“Hayırlısı neyse o olsun.”
Kutsal bir değeri kullanarak hem düşünme zahmetinden hem de eleştirilme riskinden kurtarıyorsun.
“Bu kavramı kullandığın sürece ne Einstein’a ne Graham Bell’e ne de Apple’a ihtiyacın var.”
“Hayırlısı be gülüm.”
3.Sıkıntı var demenin maskeli halidir bu kavram.
“Madende göçük olmuş.”
“Sıkıntı yok, her şey kontrol altında.”
“İnşaat asansörü düşmüş.”
“Sıkıntı yok, her şey bilgimiz dahilinde.”
İnsanları başından savmak ve konunun gerektirdiği düşünsel çabayı sarf etmek istemeyen kişinin mottosu olmuştur.
4.Tekrar eden takıları nedeniyle dil bilgisi kurallarına uymayan ve ses açısından "takırtıya" dönüşen "Tabii ki de" lafı, popüler sözlüklere göre 2000’den sonra bir virüs gibi hızla yayılmış.
"Messi, Ronaldo'dan çok daha iyi futbolcudur."
"Tabi ki de.”
“Süper güç olduk.”
“Tabi ki de.”
“Komşularla sıfır sorun yaşıyoruz.”
“Tabi ki de.”
5.Düşünme ve eylem yetisi elinden alınan insanın kendini haklı gösterme halini vurgulayan bir kavram. Bezginlik ve umutsuzluğun lirik bir anlatımı. Kullanana yüksek bir rahatlama veriyor.
“Madende 301 kişi ölmüş.”
“Yapacak bir şey yok.”
“Büyük ülkeler nükleeri yasaklıyor, biz yapıyoruz.”
“Yapacak bir şey yok.”
“Bir gün aklın başına gelince yapacak çok şey olduğunu anlarsın.”
“Yapacak bir şey yok.”
6.Düşünerek bir şeyi değiştiremeyeceğine inanan insanların sıklıkla kullandığı bir deyiş.
“Dolar yükselir diyorlar.”
“Valla bence de öyle.”
“Benzine zam gelebilir.”
“Valla bence de öyle.”
“Yolsuzluğun kökü kazınmış.”
“Valla bence de öyle.”
7.Söyleyecek hiçbir şeyi olmayan insanın, imdadına yetişen joker bir kavram daha.
“Koalisyon iyidir diyorlar.”
“Kesinlikle.”
“Koalisyon başarısızlık getirir diyorlar.”
“Kesinlikle.”
“Koalisyon konusunda herkes farklı düşünüyor.”
“Kesinlikle.”
8.Sürekli açılıp kapanan bir şey olarak bildiğimiz bir kavramdı.
"İşsizlik rakamları bu yıl düşer mi?”
“Kısmet.”
"Maaşlara zam gelir mi, ne dersin?"
"Kısmet."
“Hukuk sistemimiz düzelir mi?”
“Kısmet.”
“Ekonomi düzelir mi?”
“Kısmet.”
'Kısmet'in popüler sözlüklerde, kişinin arkasına saklanarak kendini avutabileceği ve gerçeklerden kaçabileceği şeklinde tanımlanması, 2007 ile birlikte başlıyor. Sonra da dile iyice yerleşiyor.
Bu cümleleri eğer siz de kuruyorsanız..
Bu cümleleri eğer siz de kuruyorsanız..
Piramit Haber Piramit Haber
Yaşam
Kendini ifade edemeyen bir topluma dönüştüğümüzü kanıtlayan 8 feci söz..
Paylaş: