Piramit Haber

Demirtaş için bir ilk!

Yaşam

Selahattin Demirtaş'a, Cumhurbaşkanı adayı olması nedeniyle ilk kez yakın polis korumaları verildi.

HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, eşi ve çocukları ile birlikte Hasankeyf, Munzur ve Karadeniz'in dereleri ile İstanbul Kuzey ormanlarına dikkat çekmek amacıyla Diyarbakır'da düzenlenen bisiklet turuna katıldı. Demirtaş, "Cumhurbaşkanı olsam hem Hasankeyf, hem Munzur ve şu anda gereksiz olarak yapılan HES'leri ve Karadeniz'de dereleri ve doğayı mahveden santralleri durdurmak için girişimlerimi sürdürürdüm" dedi.

Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, eşi Başak, kızları Delal ile Dılda Demirtaş ile birlikte, Diyarbakır Bisiklet ve Doğa Sporları Kulübü tarafından Hasankeyf, Munzur ve Karadeniz'in dereleri ile İstanbul Kuzey ormanlarına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen bisiklet turuna katıldı. Merkez Bağlar ilçesindeki Nevruz Parkı'ndan startı verilen bisiklet turunda Demirtaş Ailesi'nin yanı sıra onlarca bisiklet ve doğa tutkunu pedal çevirdi. 

Demirtaş 2 kilometre pedal çevirdikten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye'de özellikle çevre ve doğa katliamına dikkat çekmek üzere kısa bir bisiklet turu gerçekleştirdiklerini belirten Demirtaş, şunları söyledi:

"Özellikle sular altında bırakılmak istenen tarih ve kültür mirasımız Hasankeyf, yine barajlarla su altında kalma tehlikesi geçiren ve hali hazırla projesi süren Munzur vadisi, Munzur barajı, ha keza Karadeniz'de HES'lerle özellikle yok edilmek istenen derelerin ve Karadeniz doğası tabiatı, yine 3. köprü ve benzeri projelerle katledilen İstanbul kuzey ormanları, Çanakkale'den Bergama'ya kadar, Antalya'ya kadar her yerde bugün Türkiye'nin gelişimi, sanayisi ve yatırımlar adına doğa katliamları yaşanıyor." 

Hükümetin çevre anlayışının betondan ibaret olduğunu söyleyen Demirtaş, "Hükümet ve bütün yerel yönetimlerinde, belediyelerinde çevre doğa konusunda çok daha hassas olmalarını özellikle buradan bir kez daha çağrı yaparak rica da bulunmak istiyorum" dedi.

Selahattin Demirtaş, cumhurbaşkanı adayı olarak hem yeni yaşam bildirgesinde hem de daha önceki açıklamalarında çevre konusuna defalarca değindiğini belirterek, "Ekolojik bir yaklaşım, çevreye doğaya saygı yaklaşımı gelişmedikçe o ülkede insan hakları kültürü, demokrasi kültürü açısından yeteri kadar mesafe katledilmiştir denemez, denilemez. Cumhurbaşkanı seçilsem de her halde en büyük duyarlılık göstereceğim konulardan biri doğa ve çevre konuları olur" diye konuştu.

Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda Hasankeyf'teki barajı ve Munzur vadisinde yapılan HES'leri durdurup durduramayacağı ile ilgili bir soru üzerine de şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanının bu tür yetkileri yok, fakat Devlet Denetleme Kurulu'nu (DDK)faaliyete sokabilir, bu tür konularda DDK Cumhurbaşkanı adına bir denetleme yapabilir ve bu raporu mahkemelere sevk edebilir aslında. Cumhurbaşkanı halkın çıkarlarını koruma açısından davaya müdahil olabilir. Kendisi bizzat dava açabilir. Yürütme açısından bir yetkisi ve durdurma yetkisi yoktur ama. ben Cumhurbaşkanı olsam hem Hasankeyf, hem Munzur ve şu anda gereksiz olarak yapılan HES'leri ve Karadeniz'de dereleri ve doğayı mahveden santralleri durdurmak için girişimlerimi sürdürürdüm."

Selahattin Demirtaş, seçim kampanyası kapsamında halka sundukları 'yeni bir yaşam, yeni bir yönetim' anlayışının büyük ilgi olduğunu belirtirken de " Tabi bunlar ne kadar oya dönüşür, sandıkta halkın tercihini ortaya koymasından sonra hep birlikte göreceğiz" demekle yetindi.

Bu arada, Selahattin Demirtaş'a, Cumhurbaşkanı adayı olması nedeniyle ilk kez yakın polis korumaları verildi. İki koruma polisi de bisiklete binerek Demirtaş'ın hemen arkasında pedal çevirdi.

Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Muş’ta vatandaşlara hitap ederken "AKP'lilerin bona oy vermesi lazım" dedi.

Seçim çalışmaları kapsamında karayolu ile Diyarbakır’dan Muş’a gelen Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Özel İdare İşhanı önünde vatandaşlara seslendi. Selahattin Demirtaş, "Sizlere seçim çalışmasını emanet edip gideceğiz. Muş halkına, Muş gençliğine, Muş’un analarına, kadınlarına esnafına teslim edeceğiz. Bizler yıllardır sürdürdüğümüz demokrasi, özgürlük, adalet, barış mücadelesinde gerçekten önemli, kritik bir aşamaya geldik. Şimdi artık bütün Türkiye halklarının önünde, Türk halkının, Kürt halkının, sunnisinin, alevisinin önünde güçlü bir seçenek var. Bizim asıl ihtiyacımız, Türkiye’de yeni bir otoriter lider yaratmak değildir.

Bizim asıl demokrasiye, özgürlüğe ihtiyacımız var. Yani topraklarımızda özgürce insan gibi yaşamaya ihtiyacımız var. Bizi yönetecek her kim olursa, ister Başbakan, ister Cumhurbaşkanı olsun, bu halkın bütün duygularını, ihtiyaçlarını, kimliklerini kucaklayacak bir cumhurbaşkanı olsun. Öyle bir yönetici oraya gönderelim ki, işsizin, fakirin, emekçinin halinden anlayan bir cumhurbaşkanı olsun. Bakın ben özellikle AKP’ye oy vermiş, gönül vermiş kardeşlerime seslenmek istiyorum. Gerçekten de Recep Tayyip Erdoğan’ı seviyorsa AKP’liler, onun başına, onu frenleyecek, denetleyecek birini seçmeleri lazım. Dolayısıyla AKP’lilerin bana oy vermesi lazım.

Her AKP’li de eminim şunu düşünüyor. Başbakanın freni boşalmış, yokuş aşağı frensiz bir şekilde gidiyor. Biri onun frenine basmazsa duvara toslayacak. Tarih karşısında önümüze çıkan bu fırsatı doğru ve iyi değerlendirmek için Muş halkı birlik halinde hareket edecek. Bizler cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yani 90 küsür yıl sonra, ilk defa kendi kimliğimizle cumhurbaşkanlığına adayız. Halkımızın mücadelesiyle, bütün Türkiye halklarına kardeşlik, barış, dostluk elimizi uzatıyoruz" diye konuştu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.