2002 yılından beri profesyonel düğün fotoğrafçılığı yapan fotoğraf sanatçısı Serhat Serkan Güzelsoy, "Eskiden düğün fotoğraflarında gelin ve damatlar ormanları, doğayı tercih ediyorlardı, şimdi ise televizyonlarda yer alan Türk dizilerinin mekanlarını tercih ediyorlar. Fotoğraf çekmemiz için en çok talep gelen dizi setler arasında Medcezir, Muhteşem Yüzyıl gibi dizi setleri bulunuyor. Daha önceden yayınlanan Aşk-ı Memnun, Fatma gülün Suçu Ne dizilerinin çekildiği mekanlarda da çekimler yapıyoruz" şeklinde konuştu.
DÜĞÜNLERE TEKNOLOJİ AYARI
Düğün fotoğraflarının teknolojiye yenik düştüğünü söyleyen Güzelsoy, "Önceleri düğün fotoğrafçılığı stüdyo ortamında 30-40-50 M2'lik ortamlarla sınırlıydı ve sürekli aynı açılardan doğal olmayan, standart görüntülerden ibaretti. Şimdilerde ise doğanın güzelliğini, İstanbul’un mükemmel manzaraları ve tarihi eserleri başta olmak üzere birçok güzel şehrimizi kendimize fon, çiftlerimize güzel bir sonsuz an bırakmak için kullanıyoruz.
Genel olarak baktığımızda gelin hanımların isteği, damat beylerinde katılımıyla artık dış mekan daha çok kullanılıyor. Dış mekan düğün çekimlerinde içinde ki stüdyo fotoğrafçılığını bırakamayan meslektaşlarım olsa da biz çiftlerimizin de desteğiyle doğal olanı yapmaya devam edeceğiz. Eskiden konsept yoktu, bir ayna, bir duvar saati, samanlık, saçma sapan ışıklar ve hep aynı açılar...
Elini yanağına götür, omzuna bak, el ele tutuş vs... Şimdi tamamen özgürlük, tamamen doğal, tamamen rahatlık var. En basitinden bir gün (düğün öncesi çekimimizden) bir inşaat sahasının önünden geçip arabalarımıza binip giderken, birden inşaatın çevirdiği tabeladan gelen ışığı fark ettim. Çiftlerimi alıp o ışığın verdiği doğallıkla bir kare çektim. Geçmiş zamanların karanlık odalarından, günümüzün saniyede 36 kare alabilen makinelere geçiş yaptık.
Bu geçiş arasında hala filmli makine ile birkaç fotoğraf almaya çalışsam da dar vakitler, filmli makinemi keyfi zamanlara saklamamı öneriyor. Düğün fotoğrafçılığında bu teknolojiyle ne değişti. Dijital makinelerin bize en büyük katkısı 80’li yıllardan evde anne-babamızın sayılı fotoğraflarından ziyade ortalama 500-2000 civarı fotoğraf çekebiliyoruz bir çekim esnasında" diye konuştu.
Genel olarak baktığımızda gelin hanımların isteği, damat beylerinde katılımıyla artık dış mekan daha çok kullanılıyor. Dış mekan düğün çekimlerinde içinde ki stüdyo fotoğrafçılığını bırakamayan meslektaşlarım olsa da biz çiftlerimizin de desteğiyle doğal olanı yapmaya devam edeceğiz. Eskiden konsept yoktu, bir ayna, bir duvar saati, samanlık, saçma sapan ışıklar ve hep aynı açılar...
Elini yanağına götür, omzuna bak, el ele tutuş vs... Şimdi tamamen özgürlük, tamamen doğal, tamamen rahatlık var. En basitinden bir gün (düğün öncesi çekimimizden) bir inşaat sahasının önünden geçip arabalarımıza binip giderken, birden inşaatın çevirdiği tabeladan gelen ışığı fark ettim. Çiftlerimi alıp o ışığın verdiği doğallıkla bir kare çektim. Geçmiş zamanların karanlık odalarından, günümüzün saniyede 36 kare alabilen makinelere geçiş yaptık.
Bu geçiş arasında hala filmli makine ile birkaç fotoğraf almaya çalışsam da dar vakitler, filmli makinemi keyfi zamanlara saklamamı öneriyor. Düğün fotoğrafçılığında bu teknolojiyle ne değişti. Dijital makinelerin bize en büyük katkısı 80’li yıllardan evde anne-babamızın sayılı fotoğraflarından ziyade ortalama 500-2000 civarı fotoğraf çekebiliyoruz bir çekim esnasında" diye konuştu.