Kocaeli Üniversitesi eski öğretim üyesi deprem uzmanı Prof. Dr. Uğur Kaynak, deniz çekilmesinin depremle doğrudan alakalı olduğunu iddia ederek, "Ancak, bu ’Deprem çok yakın, hemen olacak’ anlamına gelmez. Depremin olması için doğada, 30-40 arasındaki deprem öncü işareti vardır. Bunların hepsinin bir bölgede toplanması gerekiyor. Deprem o zaman çok yaklaştı demektir" dedi.
Tatil Beldesi Erdek’in Düzler Mevkii’nde, Kyzikos Limanı sahilinde denizin çekilmesi bölgede oturan vatandaşlar arasında endişeye neden oldu. Çekilme sonucu, denizanaları ve midyeler sahili kapladı, daha öncede büyük bölümü denizin altında bulunan Antik Kent Kyzikos Limanı’ın Papaz İskelesi’nin kalıntıları su üstüne çıktı. Yaz aylarında yüzdükleri bu sahilde artık yürümeye başladıklarını söyleyen Necmi Yalçınkaya, çekilmenin bilim adamları tarafından araştırılmasını gerektiğini söyledi.
Aynı bölgede 2009 Ocak ve 2011 Kasım aylarında da 50 metreye yakın denizin çekildiği bölgede daha sonra sahil normal hale dönmüştü.
DEPREM UZMANININ GÖRÜŞÜ
Deprem uzmanı Prof. Dr. Uğur Kaynak, denizdeki bu çekilmenin, deprem ile doğrudan alakalı olduğunu söyledi. Marmara denizinin bir plastik leğene benzetilmesini öneren Prof. Dr. Kaynak, şunları söyledi:
"Bu leğenin içersin de su durgun olduğunda sahil çizgisi vardır. Leğenin tabanından bir yerden oynarsanız, taban yükselir. Taban düşerse, sahilde çekilmesi veya batması olur.
Bu olay depremsiz oluşur. Soğuk kayma ile olur. Defermasyonlar oluşur. Bu deformasyonlar Marmara’nın tabanının depremsel olduğunu gösterir. Dolaysıyla deniz çekilmeleri, depremin öncü işaretlerinden biridir. Ancak bu olay, ’Deprem çok yakın, hemen olacak’ anlamına gelmez. Depremin oluşması için 30- 40 arasında öncü işaretleri vardır doğada. Onların hepsi bir bölgede toplanırsa deprem çok yaklaştı demektir. Deniz tabanındaki işaretler, denizindeki işaretler, sahillerde karalardaki işaretler, kaplıca ve ılıcalardaki değişimler çok önemlidir. Havada bulutlardaki işaretler, insanlarda ve canlılardaki davranış değişimleri bu işaretlerden sayılır."
Depremin haber vererek geldiğini savunan Prof. Dr. Uğur Kaynak, depremin öncülerinden olan deniz tabanındaki işaretlerin, buradan fışkıran, sıcak, mineralli ve killi çamurlu suların olduğunu söyledi.
Depremin öncü işaretlerinden bir diğerinin de denizin renginin aniden değişmesi, çarşaf gibi duran denizin yüzeyinde bir anda sanki gemi geçmiş gibi dalgaların oluşması olduğunu köpürmelerin gözlenmesi olduğunu açıklayan Prof. Dr. Uğur Kaynak, depremin havadaki işaretlerinin ise deprem ışıkları, ateş toplarının görülmesi, elektrostopik birikimler ile insanların olur olmaz yerde giydikleri elbiselerin dışında elektrik çarpmamaları hissetmelerinin, havada rüzgara karşı olduğu yerlerde siyah renkli ince uzun biçimli bulutların görülmesi olarak sıraladı.
Depremin öncü işaretlerinden bir diğerinin de denizin renginin aniden değişmesi, çarşaf gibi duran denizin yüzeyinde bir anda sanki gemi geçmiş gibi dalgaların oluşması olduğunu köpürmelerin gözlenmesi olduğunu açıklayan Prof. Dr. Uğur Kaynak, depremin havadaki işaretlerinin ise deprem ışıkları, ateş toplarının görülmesi, elektrostopik birikimler ile insanların olur olmaz yerde giydikleri elbiselerin dışında elektrik çarpmamaları hissetmelerinin, havada rüzgara karşı olduğu yerlerde siyah renkli ince uzun biçimli bulutların görülmesi olarak sıraladı.