Çamdibi Semti’nde oturan, depo sorumlusu Esat Selmanoğlu, 12 yıl önce yaşamını ev hanımı Aslı Selmanoğlu’yla birleştirdi. Selmanoğlu çiftinin sevinci, 2004 yılında, çocukları Melike’nin dünyaya gelmesiyle perçinlendi. 2011 yılı Temmuz ayında, minik Melike’nin, bacağını kreşteki salıncağa çarpması, Selmanoğlu Ailesi için hüzünlü ve zor bir yaşamın başlamasına neden oldu. Sağ dizinde şişlik oluşan Melike, önce özel bir hastaneye oradan da Ege Üniversitesi Hastanesi ve Behçet Uz Çocuk Hastanesi’ne götürüldü. Bu hastanelerdeki tedavi sürecinde, alınan biopsi örnekleri sonrası Melike’ye kemik kanseri (Ostero Sarkom) teşhisi konuldu. Bir yıla yakın kemoterapinin ardından ağır bir ameliyat geçiren Melike’nin bacağına protez takıldı. Ameliyatın ardından devam eden tedavi sürecinde, bu kez minik Melike’nin akciğerinde tümör olduğu saptandı. İlerleyen günlerde ise kanserli hücrelerin minik Melike’nin bedenindeki bazı kısımlara da yayıldığı, kemoterapiye devam etmesi gerektiği doktorlar tarafından aileye bildirildi. Melike’nin minik bedeninin yeni bir kemoterapi tedavisini kaldıramayacağını hisseden acılı aile, tercihler arasındaki alternatif tıp olarak bilinen bitkisel ilaçlara yöneldi, ışın tedavisine de başlandı.
KOŞUP OYNAMAK İSTİYORDU
Kendini iyi hissettiği zamanlarda annesiyle sohbetlerinde, "Bu keşke bir rüya olsa. Uyandığımda hiçbir şey olmamış gibi olsa" diyerek temennide bulunan Melike’nin tek isteği ise iyileşip, koşup oynamaktı. Ancak minik Melike’nin bedeni, bu hastalığa daha fazla dayanamadı ve yaşamını yitirdi.
MELEK OLDU
Kızının eski o güzel günlerini hatırladıkça kahrolan anne Aslı Selmanoğlu, "Yüreğimiz dayanmıyor. Kızımın daha iyi doktorlar tarafından daha iyi hastanelerde tedavi edilmesini istedik. Ama kızım, melek oldu. Keşke yaşasa, koşup, oynama isteklerini yerine getirebilseydi, biz de görseydik. Evlat bu, yaşadıklarımız kolay değil. Onun gibi birçok çocuk hasta var. Anne babaların, bu hastalığın ciddiyetinin farkına varmaları ve gerekli önlemleri almaları gerekiyor" dedi. Tek çocuklarını kaybetmenin acısını yaşayan baba Esat Selmanoğlu ise "Ciğerimiz yanıyor. Onu hayatta tutabilmek için elimizden geleni yaptık ama yetmedi, kucağımızdan kayıp gitti. O güzel gülüşüne artık hasret kalacağız. Allah kimseye böyle acı yaşatmasın" dedi.
Milliyet Gazetesi/Milliyet Haber