MESLEK HASTALIĞINDAN DOLAYI İŞTEN ÇIKARILMIŞTI
Kanındaki trombosit düşüklüğü sebebiyle iş akdinin feshedileceği söylenen Kılıç, bakmakla yükümlü olduğu yaşlı bir annesi, eşi ve 3 çocuğu olduğunu ifade ederek, çalışmak zorunda olduğunu bildirdi. Birkaç gün yer üstünde çalışan Kılıç, meslek hastalığı olarak ifade edilen rahatsızlığı sebebiyle, hayatının risk altında olduğu gerekçe gösterilerek, işten çıkarıldı.
İŞTEN ÇIKARILMASI HAYATINI KURTARDI
İşsiz kalmanın derin üzüntüsü içinde olan Kılıç, 3 gün önce dünyayı yasa boğan Soma'daki faciayla yıkıldı. Yedi yıl birlikte çalıştığı onlarca arkadaşı ve akrabalarının ölüm haberiyle şoka giren tecrübeli madenci, yaşadığına sevinemedi. Ailesiyle birlikte hayat mücadelesini sürdürdüğü Elmadere köyündeki 11 akrabasının ölüm haberine inanamayan Cafer Kılıç, faciadan sağ kurtulan köylülerini bir an olsun yalnız bırakmadı.
"YÜZDE 80 İŞTEN ATILACAĞIM SÖYLENDİ"
Madenden sağ çıkan 6 akrabasından biri olan Taner Kılıç'a sarılarak hem mutluluk hem de hüzün gözyaşları döken Kılıç, yaşadığı karmaşık duyuları anlattı.
"2011 yılından sonra madende çalışırken takınıyordum. Durumu maden faciasında vefat eden yeğenlerimle paylaştım. İşime son verileceğinden korkuyordum. Vefat eden yeğenlerim, 'Sağlığın bizim için önemli olmayabilir ama senin için çok önemli' dediler. Ben de durumu ilk olarak madendeki mühendisimiz Koray beye söyledim. Allah rahmet etsin o da vefat etmiş. Yattığı yer cennet olsun.
Doktora çıkmamı söyledi. Ertesi gün doktor, kan değerlerimi görünce çok şaşırdı. 'Sen 3 yıl boyunca neden gelmedin?' dedi. Hayatımın risk altında olduğunu ifade ederek, beni 3 gün yer üstünde çalıştırdılar. Yüzde 80 işten atılacağım söylendi.
Doktora çıkmamı söyledi. Ertesi gün doktor, kan değerlerimi görünce çok şaşırdı. 'Sen 3 yıl boyunca neden gelmedin?' dedi. Hayatımın risk altında olduğunu ifade ederek, beni 3 gün yer üstünde çalıştırdılar. Yüzde 80 işten atılacağım söylendi.
"3 GÜN İÇİNDE BENİ ÇÖPE ATTILAR"
Yer üstünde çalışmaya devam etmek istedim. 'Bin 500 yevmiyemi daha doldurup, emekli olayım' dedim. 'Risk taşıyorsun. Elini, ayağını kesersin en azından çocuklarının başında dur deyip üç gün içinde beni çöpe attılar. Beni, 'Git çoluk çocuğunun başında dur' diyerek, işten çıkardılar. Ben burada ne iş yapacağım? Burada elim ayağım kesilse ne olacak? Benim sağlık güvencem yok ki. Burada bir şey olsa kurtarsınlar bakalım, beni kurtarabilecekler mi?
"BEN O MADENİN NE KADAR KÖTÜ BİR DURUMDA OLDUĞUNUN FARKINDAYIM"
Ben o madende çalışmaya devam etseydim benim ailem de ölüm acımı yaşayacaktı. Ben o maden ocağının her yerini biliyorum. Ne kadar kötü bir durumda olduğunun farkındayım. Kazadan sonra maden ocağı artık bitti. Keşke arkadaşlarım ölmeseydi de öyle bitseydi.
Orası lanet bir ocak. Ne pis ne de temiz havası doğru bir şekilde gidiyordu. Bir ocakta 5-10 elektrikçi olur mu? İki bin kilometrelik yerden nasıl olacak? Madende çalışan arkadaşlarım bir bandın boyunu bile yarım saatte çakıyorlardı. Ben hasta olduğum için dinlene dinlene bir saatte ancak çıkabiliyordum. En sonunda 'Sen bize yaramazsın' dediler, çıkış verdiler.
Orası lanet bir ocak. Ne pis ne de temiz havası doğru bir şekilde gidiyordu. Bir ocakta 5-10 elektrikçi olur mu? İki bin kilometrelik yerden nasıl olacak? Madende çalışan arkadaşlarım bir bandın boyunu bile yarım saatte çakıyorlardı. Ben hasta olduğum için dinlene dinlene bir saatte ancak çıkabiliyordum. En sonunda 'Sen bize yaramazsın' dediler, çıkış verdiler.
"ACIMIZ ÇOK BÜYÜK"
Yaşanan facianın çok acı olduğunu ifade eden Kılıç, sözlerini şöyle noktaladı. "Ben yer üstünde olduğuma inanamıyorum. Eşim oturup 'Allah beni bize bağışladı' diye ağlıyor. Acımız çok büyük."