90 yatak kapasiteli otelin inşaatı 1989’da bitti ve hizmete açıldı. Aradan 5 ay geçerken, Ören Mahallesi’nin SİT alanı olduğu belirtilerek, otel ve restoranlar kapatıldı.
Acat Oteli’ni yaptıran Halil İbrahim Acat’ın oğlu Hüseyin Acat, mağdur edildiklerini belirterek şunları söyledi: "Oteli yaptığımız yıllarda Ören Mahallesi’ne ciddi turizm yatırımları oldu. SİT alanı olduğunu biliyorduk. Ama o zamanlar travertenlerin yanına bile oteller yapılmıştı. 1989’da otelimiz tamamen kapatıldı. Mahallede bir çivi bile çakmak yasaklandı. ’Bizi başka bir yere taşıyın’ dedik, kimse oralı olmadı.
’Madem taşımıyorsunuz, buralara yatırım yapalım, ev yapalım’ diyoruz kabul etmiyorlar. Doğup büyüdüğümüz topraklarda vatansız gibi yaşıyoruz. Bizi buradan ne taşıyorlar ne de çivi çaktırıyorlar. Zamanında ailem milyonlarca lira para parcayarak lüks bir otel yaptı, şimdi maalesef içinde inekler barınıyor. Turistik amaçlı yaptırdığımız otel, inekler için lüks bir barınak haline geldi."
’Madem taşımıyorsunuz, buralara yatırım yapalım, ev yapalım’ diyoruz kabul etmiyorlar. Doğup büyüdüğümüz topraklarda vatansız gibi yaşıyoruz. Bizi buradan ne taşıyorlar ne de çivi çaktırıyorlar. Zamanında ailem milyonlarca lira para parcayarak lüks bir otel yaptı, şimdi maalesef içinde inekler barınıyor. Turistik amaçlı yaptırdığımız otel, inekler için lüks bir barınak haline geldi."
Hüseyin Acat, SİT bölgesi olan Ören Mahallesi’nde ev ya da benzeri yapılar yaptığı için geçmişte birçok kişinin Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığını, ceza alanlardan bazılarının da cezaevinde öldüğünü belirterek, "Atalarımızın bir asır önce kurduğu köyde yaşamak çok zor. Evlerimizin önüne beton attırıp çiçek saksısı bile yaptıramıyoruz" dedi.