Buca Gazi Ortaokulu'nda görevli Türkçe öğretmeni 31 yaşındaki Arık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite son sınıfta geçirdiği kaza sonrası bacağının kırıldığını, hastanede yanlış alçılama nedeniyle kırılan kemiğinin yanlış kaynadığını ve ayağının görevini yerine getiremez duruma geldiğini anlattı.
Yaklaşık 4 yıl önce göreve başladığını kaydeden Arık, ayağı nedeniyle öğretmenlik yapmasına bir engel bulunmadığını ifade ederek, "Ayağımı değil kafamı kulanıyorum öğretmenlik yaparken" dedi. Arık, okulun engelli rampasının kendisinin göreve başlamasından sonra yapıldığını ifade ederek, fiziksel şartların kendisi için uyumlu hale getirildiğini, sınıfının da giriş kattan seçildiğini söyledi. Arık, okulda engeliyle ilgili herhangi bir sıkıntı yaşamadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Öğrencilerim de bana yardımcı oluyor. Okulun üst katında bir işim olursa ayaklarım çocuklarım oluyor. 120 öğrencinin dersine giriyorum, hepsi de gönüllü olarak bana yardım ediyor. Öğrencilerle zaman geçirirken, ders anlatırken tekerlekli sandalyede olduğumu unutuyorum. Kendimi engelli olarak görmüyorum zaten. Yaptığım işe bir engeli yok. Beynimi, ellerimi, çenemi kullanıyorum derste. Ayaklarımı kullanmam gereken yerde 120 tane ayağım var. O yüzden bir engelim yok."
- "Vermek istediğim mesaj ortada"
Öğretmen olarak öğrencilerine vermek istediği mesajın onların gözü önünde olduğunu ifade eden Arık, "Çocuklara vermek istediğim mesaj var, bana biraz bakarlarsa mesaj ortada. Kimin başına ne zaman, ne geleceği belli değil. Başımıza gelenlerin, bizi hayata küstürmek yerine kamçı olması gerekir. Her alanda herkes en iyi olamaz ama bir alanda en iyi olabilmek mümkün" dedi.