Çocuklarının gelişim hızına yetişmekte zorlandılar
Devamlı "bu ne?" diye soran Demir'in sürekli kendilerinden okumalarını ve bir şeyleri anlatmalarını istediğini dile getiren anne, zaman geçtikçe çocuğun okumaya ilgisi olduğunu, "ne yazıyor?" demeye başladığını aktardı. Çiğdem G, "3 yaşında okumaya başladı. Okuma süreci hızla devam etti. Hemen yazma gelişti. Çok hızlı okumaya başladı. Rakamlara toplama çıkarma işlemleriyle yetinmedi. İnanılmaz derecede hızlı kendini geliştirmeye başladı" dedi.
"Acaba bu çocuk normal mi?"
Her şeye ilgi duyan oğullarının kelime dağarcığının oldukça geliştiğini gördüklerini anlatan Çiğdem G, şöyle devam etti: "Büyüklerle konuşmayı, onlardan bir şeyler almayı çok seviyor. Yetişkin insanlar gibi cümleler kuruyor. Öğrenmeye aç ve bizi sürekli sorguluyor. Biz bile bilemediğimiz şeyleri onun sayesinde araştırdık, öğrendik. Oyuncaklarına ilgi duymadı. Sporla, müzikle ilgilendi. Her hareketiyle bizi şaşırtan oğlumun değişik alanlara ilgisi olduğunu fark ettik. 'Bu çocuk normal mi?' diye internetten araştırmaya başladık.
Çünkü Demir'de normal olmayan bir şeyler vardı. Oğlumun zeka seviyesinin yüksek olacağını öğrendik. Yakın zamanda Demir'in zeka seviyesini tam olarak öğrendik. Açıkçası bu seviyede çıkmasını biz de beklemiyorduk. Öğrendiğimizde daha çok şeye dikkat etmemiz gerektiğini düşündük. Hemen ilgili kişilerle konuştuk. Nasıl davranmamız gerektiğini, nasıl eğitim vermemiz gerektiğini anladık."
Çünkü Demir'de normal olmayan bir şeyler vardı. Oğlumun zeka seviyesinin yüksek olacağını öğrendik. Yakın zamanda Demir'in zeka seviyesini tam olarak öğrendik. Açıkçası bu seviyede çıkmasını biz de beklemiyorduk. Öğrendiğimizde daha çok şeye dikkat etmemiz gerektiğini düşündük. Hemen ilgili kişilerle konuştuk. Nasıl davranmamız gerektiğini, nasıl eğitim vermemiz gerektiğini anladık."
Özel bir çocuğa sahip olmanın zor tarafları da var
Ahmet G. ise oğlunun bulmaca çözmeyi, satranç oynamayı, rakamlarla işlem yapmayı, rakamların içinde bulunduğu oyunlarla oynamayı çok sevdiğini vurguladı. Adalet ve aidiyet duygusu gibi çeşitli özellikleri bulunan bir çocuğa sahip olmanın zorluklarına da değinen baba, "Oğlumuz çok mükemmeliyetçi. Kuralları var. Mesela öğretmenlere ait bir tuvalete girmek istediğimizde asla girmeyeceğini söyledi. Sürekli sorduğu sorulara cevap vermek zorundasınız. Kendimizi bu şekilde ona göre geliştirmek zorunda kalıyoruz. Allah'tan 'google' gibi bir şey var. Yoksa gerçekten çok zorlanacaktık. Hiç aklınızın ucundan bile geçmeyecek sorular sorabiliyor" diye konuştu. Her şeyi bir plan çerçevesinde yapan Demir ise ailesi önceden gazetecilerin röportaj yapacağını söylemediği için konuşmak istemedi.
Böyle çocuklar milyonda bir çıkıyor
Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Berat Sucu ise özel psikolojik zeka testiyle çocuğun durumunun belirlendiğini, yaş grubunda olabilecek testlerde yapılacak en üst skoru yapan Demir'in çok özel bir çocuk olduğunun ortaya çıkarıldığını kaydetti:
"Uluslararası standartlarda yapılan ölçümler sonucunda milyonda bir karşımıza çıkabilir bü tür çocuklar. 'Üstün çocuk' demek 'her alanda başarılı olacak' demek değil. Hepsinin farklı özellikleri var" diyen Sucu, "Demir gibi çok üstün, dahi seviyesindeki çocuklar anne babası kitap okurken seslerle harfleri birleştirerek kendi kendilerine okumayı, rakamlarla işlem yapmayı öğreniyor. Olgun çocuklar. Çocukların üstün tarafı sadece akademik değil, sosyal ve psikolojik olarak da olgunlar.
Yaşıtlarından üstün tavırlar sergiliyorlar."
Yaşıtlarından üstün tavırlar sergiliyorlar."