EKODOSD üyeler fokun ölüm nedeninin tespit edilmesi için durumu Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Park Müdürlüğü ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Müdürlüğü Avcılık ve Yaban Hayatı Şube Müdürlüğü yetkililerine bildirdi. Veteriner Hasan Paşalı tarafından yapılan ön incelemenin ardınan Akdeniz fokunun leşi Milli Park müdürlüğü’nün kamyoneti ile incelenmek üzere Aydın Hayvan Hastanesi Patoloji Bölümü’ne gönderildi.
BİR TANE DE CANLI FOK GÖRÜLDÜ
Bu sırada kıyıda başka bir canlı fokunu görülmesi Kuşadası’nda yerleşik yaşayan fokun ölmediğinin ortaya çıkması nedeniyle burukta olsa sevince neden oldu.
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, "Kuşadası’ndaki Akdeniz Foku’nun öldüğünü tahmin ederken, canlı olarak diğer foku görünce sevindik. Çünkü, buranın yerlisi olan fokun ölmediğini anladık. Bu biraz teselli oldu ancak ölen fok için çok üzüldük. Fokun üzerindeki kanayan yara izlerinin ve başının akıbetinin ne olduğunu yapılacak incelemeden sonra öğreneceğiz" dedi.
Birincil yaşam alanı ıssız ve yapılaşmamış kayalık kıyılar olan Akdeniz foklarının varlığı Kuşadası’nda uzun yıllardır bilindiğine dikkati çeken Sürücü, "Özellikle Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nın bakir kıyılarında görülen foklar, kent içinde de yapılaşmalardan kendisini kurtarabilmiş Korumar, Adakule, Kuştur kıyılarında sürekli dolaştığı biliniyor. Bu kıyılarda dalış yapan dalgıçlar tarafından sürekli görülen Akdeniz foku, Doğal Botanik Parkı altındaki kıyı mağaralarda yaşıyor.
Kuşadası kıyılarında Akdeniz fokunun yaşaması, carettaların kumsala çıkıp yuva yaparak yumurta bırakması ve yeşil kaplumbağaların kıyılarımıza beslenmek için gelmeleri zengin bir deniz ekosisteminin olduğunu gösteriyor. Öncelikle bu deniz canlılarının yaşam alanlarını temiz tutarak korunmaları için elimizden gelen gayreti elbirliğiyle göstermeliyiz" dedi.
Kuşadası kıyılarında Akdeniz fokunun yaşaması, carettaların kumsala çıkıp yuva yaparak yumurta bırakması ve yeşil kaplumbağaların kıyılarımıza beslenmek için gelmeleri zengin bir deniz ekosisteminin olduğunu gösteriyor. Öncelikle bu deniz canlılarının yaşam alanlarını temiz tutarak korunmaları için elimizden gelen gayreti elbirliğiyle göstermeliyiz" dedi.
NESİLLERİ TEHLİKEDE
10-11 aylık hamilelik süresinden sonra, her yıl ya da 2 yılda bir yavrulayan Akdeniz fokları, avru sayısı az bir canlı olduğundan öncelikli korunması gereken bir türdür. Memeli bir tür olan Akdeniz foku, yavrusunu yaklaşık 4 ay boyunca insanların ve dalgaların ulaşamayacağı kıyı mağaralarında emzirerek büyütür. Yavrusunu doğurmak ve büyütmek için mutlaka karaya ihtiyacı bulunmaktadır. Dünyada Moritanya kıyıları, Madeira Adaları, Fas, Yunanistan ve ülkemizde yaşayan Akdeniz foklarının toplam sayısını 450-550 civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Akdeniz fokunun en büyük popülasyonu Ege’de olduğundan Türkiye bu türün korunması için çok önemli bir ülke durumundadır. Yapılan araştırmalarda kıyılarımızda 100 civarında Akdeniz Fokunun yaşadığı tahmin edilmektedir. Birincil yaşam alanı ıssız ve yapılaşmamış kayalık kıyılar olan Akdeniz foklarının varlığı Kuşadası’nda uzun yıllardır bilinmektedir. Bazen bilinçsiz kişiler tarafından kasti olarak öldürülen, bazen de kaza sonucu ölen Akdeniz foklarının yaşam alanları, kıyı yapılaşmaları nedeniyle sürekli daralmakta ve sayıları hızla azalmaktadır.
Akdeniz fokunun en büyük popülasyonu Ege’de olduğundan Türkiye bu türün korunması için çok önemli bir ülke durumundadır. Yapılan araştırmalarda kıyılarımızda 100 civarında Akdeniz Fokunun yaşadığı tahmin edilmektedir. Birincil yaşam alanı ıssız ve yapılaşmamış kayalık kıyılar olan Akdeniz foklarının varlığı Kuşadası’nda uzun yıllardır bilinmektedir. Bazen bilinçsiz kişiler tarafından kasti olarak öldürülen, bazen de kaza sonucu ölen Akdeniz foklarının yaşam alanları, kıyı yapılaşmaları nedeniyle sürekli daralmakta ve sayıları hızla azalmaktadır.