Prof. Dr. Halil İbrahim Gürcan, sosyal medyanın bir dezavantajına dikkat çekerek, “Paylaşılan her şey sosyal medyanın ortamında bir yerlerde saklı kalıyor. Koyduğunuz her fotoğraf, yazdığınız her mesaj bir yerlerde saklı. Bu Türkiye’de değil ama Amerika’da, Kanada’da şurada burada belli database’lerde saklanıyor. Yani koyduğunuz bir fotoğraf 20 sene sonra sizin önünüze çıkabilir. Her şeyi sosyal medyada paylaşmak gerekmiyor” ifadelerini kullandı.
SELFIE’DEN SONRA YENİ AKIM: “WEALTHIE”
Sosyal medya kullanımında yeni bir hastalık boyutunun tartışılmaya başladığını anlatan Prof. Dr Gürcan, şöyle devam etti:
“Wealthie diye bir kavram ortaya çıktı. Bu da gösteriş meraklısı diyebileceğimiz bir kavram. Burada özellikle insanlar Facebook’ta gittiği lokanta, yediği yemek, yaz tatilinde kaldığı otel gibi böyle zenginlik göstergesi olabilecek bazı mesajları paylaşmaya başladılar.
Bu da diğer insanlar üzerinde belli etkilerde bulunuyor. ‘Ayşe’ler şuraya gitmiş, akşam şurada yemek yemiş’ gibi hem bir özenti oluşturuyor hem de, 'Biz zenginiz, biz gidiyoruz' şeklinde bir hava oluşturuluyor. Selfie’den, öz çekimden sonra bir de böyle gösteriş meraklılığı durumu söz konusu olmaya başladı. Önümüzdeki dönemlerde buna ilişkin başka şeylerin de çıkacağını düşünüyorum.”
Bu da diğer insanlar üzerinde belli etkilerde bulunuyor. ‘Ayşe’ler şuraya gitmiş, akşam şurada yemek yemiş’ gibi hem bir özenti oluşturuyor hem de, 'Biz zenginiz, biz gidiyoruz' şeklinde bir hava oluşturuluyor. Selfie’den, öz çekimden sonra bir de böyle gösteriş meraklılığı durumu söz konusu olmaya başladı. Önümüzdeki dönemlerde buna ilişkin başka şeylerin de çıkacağını düşünüyorum.”