Türkiye Kasaplar, Besiciler, Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu Başkanı ve Ulusal Et Konseyi Başkan Vekili Fazlı Yalçındağ, "Besicilerimiz, kaba yem ihtiyacının önemli bir bölümünü kendileri üretmeli, buna göre bir program gerçekleştirmemiz lazım" dedi.
Yalçındağ, yaptığı açıklamada, geçen yıl bayramda yaklaşık 2,5 milyon küçükbaş, 750 bin de büyükbaş hayvan kesildiğine dikkati çekerek, bu yıl da sektör olarak benzer rakamlarda kesim beklediklerini söyledi.
'Türkiye'de besiciliğin yapılış biçimi sorgulanmalı" diyen Yalçındağ, "Besicilerimiz, kaba yem ihtiyacının önemli bir bölümünü kendileri üretmeli, buna göre bir program gerçekleştirmemiz lazım. Bir yerden dana alıyorsunuz, bir yerden de yem alıyorsunuz, bunun da maliyeti oldukça yüksek oluyor. Ondan sonra da besicimiz para kazanamadığından şikayet ediyor. Bunu önlemek için de öncelikle besleme yöntemimizi değiştireceğiz, fason üreticilikten gerçek üreticilik durumuna geçeceğiz" şeklinde konuştu.
- "Holştayn danalarıyla besicilik yapmak mantıklı değil"
Türkiye'deki hayvan varlığının holstein ve melezlerinden oluştuğunu belirten Yalçındağ, bu ırkın sütçü yapıya sahip olduğunu kaydetti.
Yalçındağ, "Holştayn hayvan yapısından kombine ırka makul bir süre içinde geçiş sağlanmalı. Holştayn danalarıyla besicilik yapmak mantıklı değil. Bir birim yemle yaklaşık bir kilogram ağırlık kazandırıyorsanız hayvana, diğerinden 1,5 kilograma yakın verim alıyorsunuz. Bu kombine veya etçi ırklardan. Bunun için geçiş sağlamak zorundayız" şeklinde konuştu.
Kurban Bayramı'ndan sonraki 2 ay kasap ve market et reyonlarının yüzde 10 kapasiteyle çalıştığını ifade eden Yalçındağ, bu durumda besicinin hayvanını kestirmekte zorluk yaşadığını bildirdi.
Yalçındağ, "Türkiye'nin et ihtiyacının 5'te 1'i Kurban Bayramı'nda üretiliyor" diyerek, şunları kaydetti:
"Ismarlama kurban bana mantıklı gelmiyor. Sanki kurban deyince herkes bundan para kazanma hevesine düşüyor, bu duruma üzülüyorum. Bütün marketler, kurban kesmenin peşine düştüler, 'ne yapayım da vatandaşın cebinden biraz daha parasını alayım', bu düşünceyi doğru bulmuyoruz. Kim kesecek, kim kime vekalet verecek. Gidin bir notere, vekil olan bir kişi, bu vekaletini bir başkasına devredebiliyor mu? Vekalet, verildiği kişi tarafından yerine getirilmek için kullanılan bir müessesedir. Kimin kestiği, nerede kesildiği belli değil. Gayrimüslim kökenli mağazacılık sistemleri de var. Bana garip gelen bunlar da kesim için hevesli. Yarın, öbür gün başka bir şeyler de duyarsam şaşırmayacağım. Bir kilise 'bende kurban kesip, satıyorum' derse şaşırmayacağım."