Sevgli Okuyucularım ;
Ne anladınız bu psikolojisi bozuk insanların bu resimlerinden ve altındaki açıklamalarından ??
Çokmu önemli o açıklamalar ?
Hanife'nin aşkı veya Çağr'nın iddiaları kimi bağlıyor ??
Doğuda Asker, Polis kan ağlarken, PKK, Okul, Hastane bombalarken, Cami yakıp yıkarken bunların aşkı, iddiaları kime ne verecek ??
Pes doğrusu !! 2 serserinin hayatı ve görüntüleri ile bu MİLLET resmen uyutuluyor...
Bugün bu köşemizde, tüm Türk halkına bir dilekçe ile müracaat etmek istiyorum ve milletimizden bu dilekçe me cevap vermelerini önemle rica ediyorum.
TV lerin son yıllardaki en popüler programları haline gelen evlilik programları hakkında toplumsal ahlaki değerlerimize etki eden bu çirkin yayınlar hakkındaki görüşlerimi milletimizle ve okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
Öncelikle kendi tespitlerimi maddeler halinde şöyle sıralamak istiyorum.
Bir kere bu programlara katılan insanların psikolojilerinin normal olmadığını, o bozuk psikolojileri ile kameralar karşısına çıktıkları aşikardır..
Bu konu ile ilgili bir yüzdelik verecek olursam, bu programlarda boy gösteren kişilerin % 80 inde psikolojik bulgulara rastlamak mümkündür.
Bu yüzdelikten geriye kalan % 20 lik grup ise (yani psikolojisi bozuk olmayan) kişilerde tamamen sahtekâr kimlikli, çıkarcı, dolandırıcı, yalancı, ünlü olma peşinde ve en önemlisi erkeklerin çoğu fuhuş yapma, kadınların ise para avcılığı peşinde olduğunu sizler daha iyi bilmektesiniz..
1. Bu yayınları yapan TV lerde çok iyi biliyor ki, bu programlar yayın hayatına başlandığı günden itibaren, istatistiklere baktığınız zaman çok az kişinin bu yolla evlendiğini, birçok kimselerin senelerce bu ekranlar başında beklediğini ve sadece ŞOV amaçlı geldiklerini hepimiz görüyoruz..
2. Bazı TV ler, bu psikolojisi bozuk insanlara tahsis ettikleri otellerde (kadın, erkek karışık) tam bir AŞK gemisini andıran ve Avrupa kültürünü yaşatan, kapalı kapılar ardında nelerin döndüğünü hiç kestiremediğimiz, dinden uzak ve Türklüğe hiçte uygun olmayan bir ortam yaratarak, dışarıdaki insanlarımıza, ailelerimize, çocuklarımıza, evli erkek veya kadınlarımıza çok kötü örnekler sergilediğini çok iyi biliyoruz.
3. Şimdilerde Çarşıda, pazarda, sokaklarda Her evli erkeğin ağzında bu evlilik programları ile ilgili yorum ve konuşmalar var. Bu erkekler evdeki karısına kızdığı zaman ilk söylediği şey ''Defol git'' sözüdür. Bu erkeğin ilk sözü neden bu ''defol git'' sözcüğüdür hiç merak ettinizmi ?
İşte cevabı ;
Çünkü artık bu insanların bilinçaltına yerleşmiş olan bir şey var, ''Ah bir an evvel bu kadın başımdan gitse de özgür bir hayat sürdürebilsem, TV lere çıkıp ünlü olsam, fıstık gibi karılarla birlikte gezsem, eğlensem vs'' gibi düşüncelerden oluşmaktadır..Evet maalesef ilk düşündükleri şey bu.
Tabii ki bu düşüncelere benzer farklı şeyleri de kadın düşünebiliyor.. Onlar da farklı planlarla yoluna devam etmek istiyor..
İşte bu yüzden aile içerisinde saygı, sevgi ve huzur ortamları kalmamıştır.. Aile içinde boşanma teklifleri hangi taraftan gelirse gelsin ve maalesef sevinç ile karşılanmaktadır.. Bu teklife hiç itiraz edilmediği gibi sevinç ve mutluluk yaratıyor...
4. Evlenmek için bu programa gelen kişiler arasından kadın veya erkek özellikle kariyer ve mevki sahibi ise, birazda tabii ki alımlı, güzel, yakışıklı ise, bu programa gelen hiçbir talibini beğenmiyor ve adına ''ELEKTRİK'' Diyor..
Kapris, kibir, ukalalık o bu proğramlarda hat safhada..
Seyirciler tarafından eleştiri ve yorumlara maruz kaldığı zamanlarda da o olmayan zavallı üstün zekâları ve uzun dilleri ile üste çıkmayı da hiç ihmal etmiyorlar..
Bu programlardaki bazı ukala kadınlar, son zamanlarda toplumumuza çok kötü örnek olmaya başladılar..
Mesela, Eviniz var mı? Arabanız var mı? Maaşınız ne kadar? gibi sorularla koca Türkiye ye ve koca Türk toplumuna hakaret eder gibi çağ dışı davranışlarla ve dönüşü olmayan çok derin toplumsal yaralara imza atmaktadırlar.
Özellikle evlilik çağındaki gençlerimize, onların ailelerine, Anne ve Babalarının çok zor durumlara düşmesine sebebiyet vermektedirler.
Şimdi bu önemli gelişmelere kendi düşüncelerimi eklemek istiyorum.
Sayın evlilik programı yapan Türk medya mensubu arkadaşlarım, TV sahipleri, yönetici ve sunucuları ;
Sizin nefis ve çıkarlarınız için, reytingleriniz için bu MİLLET kendi ailelerini, toplumumuzu, Türk halkının gelenek ve göreneklerini hiçe saymanıza, ahlaksızlık proğramlarınıza bu MİLLETİN daha fazlatahammül edemeyeceğini, artık bu saçmalıklarınıza bir son vermenizi önemle rica ediyoruz.
Bu örneklerden bir kaçını şöyle özetleyebiliriz..
A---Evlilik programından kadını alıp pavyonlarda satanlar.
B---Birbirinin parasını dolandıranlar.
C---Evli iken, ben evli değilim diyen aile reislerinin ahlakını bozanlar.
D---KİMBİLİR, belki de son zamanlarda karısını çarşı ortalarında acımadan katledenlerin sorumlusu da bu programlardır.
Türkiye de evine ekmek götürme derdine düşmüş, zor geçinen insanlarımızın o küçük ve masum dünyalarını da kirletiyorsunuz..
Çocuklarımızın ahlakını o çirkin emellerinize kurban ediyorsunuz, evinden kaçmalarına ve kötü yola düşmelerine de sebep sizlersiniz...
Erken evliliği , bu saçma proğramlar sayesinde neredeyse cazip hale getirdiniz.
Ailesini dinlemeyen, bir an evvel bir sevgili bulup evlenmeyi düşünen, bunu aklına koyan genç kızlarımıza ve erkeklerimize hayatı boyunca pişman olacakları büyük hatalar yolunu seçmelerine sizler vesile oluyorsunuz.
Özellikle; O psikolojisi bozuk insanların TV karşısında yalan, dolanlarını ve sahtekârlıklarını, hayat hikâyelerini anlatırlarken ve o saçmalıklarını insanlarımıza izlettirmeye ve dinlettirmeye ne hakkınız var?
Sayın bu programları yapan TV ler ve yapımcı, sunucu kardeşlerim. Çok yakın bir zamanda içinden çıkamayacağınız kadar büyük bir AHLAK cinayetlerine hep beraber tanık olacağız. Sebebi de sizlersiniz...
Tüm TÜRK Milletini, bu ahlak cinayetlerini yayınlayanları, bu proğramları yapan, sunan kişiler hakkında sağduyulu davranmaya davet ediyorum.
Faydalı olmayan, mecbur olmadığımız, dinlemek istemediğimiz, sadece reyting kırmak amaçlı, millete zorla dayatılan, birkaç kişinin saçma, yalan hayat hikâyelerini toplumumuza aşılamanız nedeniyle,
Bu söz konusu TV ler hakkında tüm TÜRKİYE genelinde, vatandaşlarımızın ilgili makamlara suç duyurusunda bulunmalarını istiyoruz..
RTÜK ve bu programları yapan ilgili TV ler hakkında mutlaka cezai işlem uygulamalıdır..
Toplumsal değerlerimizin kurtuluşa ermesi için, bana göre bu son uyarıların gerekli TV ve yetkili mercilere ivedi olarak yapılması gerekliliği kanaatindeyim.
Yüce Türk Milletinden bu çok önemli ve asli vatandaşlık görevimizi mutlaka yerine getirmelerini arz ediyorum...
Aksi halde bu programlar devam ettiği sürece TÜRK ahlakı ve toplumsal yaralarımız asla ve asla son bulmayacaktır / bulamayacaktır.
Hiç olmazsa geriye kalan son kültür değerlerimizi koruyalım...
Aksine,
Sokak ortasında işlenen karı-koca cinayetlerinin önüne geçemeyiz...
Boşanmaları asla durduramayız..
Eşlerini aldatan erkek ve kadınlarımıza engel olamayız..
Toplumdaki yalan, yanlış iftiralarla baş edemeyiz..
Şan, şöhreti yakalamak için evden kaçan gençlerimize engel olamayız..
Toplumsal çöküş bir ticari araç olarak kullanılamaz..
Saygı ve sevgilerimle
Mehti SARAÇ
sarac226@gmail.com..
canlı bahis - kaçak bahis - güvenilir bahis siteleri - deneme bonusu - illegal bahis -