"BİRİNİ İNFAZ ETMEDEN ÖNCE GERÇEK Mİ DİYE BAKIN"
Instagram'ı, güzel fotoğraf paylaşmak için kullanan esas sahipleri yeniden devralana kadar kullanmama kararı aldım, bu konuda bir basın toplantısı yapmam gerekeceğini de hiç düşünmemiştim. Ben bu süreçte hiç Twitter kullanmadım sizi açıklamalarıyla öfkeye boğan sahte hesaplardı. Bazıları dava edildi, bazıları şikayet edildi, bazı yorumlar ayıklandı ama bitirmek mümkün değil. İşte bu noktada birini infaz etmeden önce gerçek mi acaba diye bakmak herkesin kendi sorumluluğu. Sadece bu Instagram hesabıdır benim kullandığım mecra, buna paralel olarak yanında mavi tik işareti olan resmi Twitter hesabım, ve resmi Facebook heabım buradaki paylaşımları kopyalar. Yaftalamadan hatta inanmadan önce mavi tik var mı yok mu diye bir bakmak kadar kolay aslında. Ve işte bugünden sonra anladım çocuklara doğru bilgiye ulaşmayı öğretmek ne kadar önemli.
"TÜRKİYE'DE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK, SOSYAL MEDYAYA SARILDIK"
Bir kaç senedir kullandığımız bir sistem yanlış anlama üzerinden insanları bu kadar bölebiliyorsa teknoloji geliştikçe başımıza neler gelecek. Basın özgürlüğünün neredeyse hiç olmadığı Türkiye'de insanlar haber almak için can havliyle sosyal medyaya sarıldı, bunu çok iyi anlıyorum ama şimdi de tuzağa düştüler. Sahte hesaplar, troller insanları bir sürü yalana inandırıp, öfkelendirip kutuplaştırdı. Bu yaz hakkımda çıkan bir sürü magazin haberi sosyal medyadan birbirini takip edip etmemek üzerinden yapıldı. Gerçekten bu böyle miydi artık? İnsalar sadece beğenilmek veya etraftakilere duyurmak üzerinden mi yaşayacaktı? İnsan ilişkileri buraya indirgenecek ve şimdi de milyonların yaşadığı sosyal medya mahallesinin baskılarına mı maruz kalacaktık?