Gerçeği Bulduğunuzda Onun Gerçek Olduğunu Nasıl Bulabiliriz ?

Doğruluk, asıllık, hakikat, gerçeklik, sahilik kelimeleri neden dilimizde var? Bunlar bizim zihnimizin, yani onları algılayıp yorumlamamızın dışında da var olan şeyler mi? Bir şeyin gerçek olduğuna inanmakla onu gerçek yapabiliyor muyuz? Öyleyse neden gerçeği arıyoruz? Bazılarımız sorularına yöneltilen en sıradan açıklamalarla yetinirken bazılarımız neden sorgulamaya devam ediyor? Neden gerçek olanı istiyoruz? Bulduk diyelim, gerçek olduğunu nasıl bilebiliyoruz?

Bilim & Teknoloji 27.01.2017, 16:25 28.01.2017, 11:56 Emre
Gerçeği Bulduğunuzda Onun Gerçek Olduğunu Nasıl Bulabiliriz ?

Çoğu sözlük gerçeği (reality); sahiden var olan (?) veya vuku bulan, hayal olmayan; hayali (imagination) ise gerçek olmayan şeyleri hayal etme becerisi örneğin; görmediğimiz ya da deneyimlemediğimiz bir resmi zihinde şekillendirme becerisi olarak tanımlıyor. Modern fizikte gerçek, şu anki gerçeklik şu anda; geçmişteki gerçeklik geçmişte; gelecekteki gerçeklik ise gelecekte oluşması muhtemel tüm olaylar olarak üç boyutta tanımlanıyor (Aerts, 1996). Psikolojide gerçek ve hayale ilişkin deneysel çalışmalar yapılabilmesi için gerçek ve hayalin ölçüm yapılabilecek bir durum çerçevesinde tanımlanması ve araştırmaların bu düzlemde yürütülmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu yazıda konu alınan gerçeklik operasyonel olarak tanımlandığı yani deneysel ölçütlerinin oluşturulabildiği kadarıyla yer alıyor. Mutlak gerçeklik vesaireden değil insanın gerçek kavramını nasıl deneyimlediğinden bahsediliyor.

Gerçek ve hayale ilişkin ilk psikolojik çalışmalar daha çok gerçekliği algı düzeyinde ele aldığından görsel algı ve görsel hayalin beyinde görme merkezi olan oksipital lobda işlendiğine yönelik çıkarımlarda bulunuluyor. Sonraki çalışmalar gerçek kavramını geçmişi hatırlama, hayal kavramını ise geleceğe ilişkin düşünce ya da hayal üretme olarak tanımlıyor. Gerçeğin, geçmişi hatırlama temelinde ele alınması nedeniyle de hayal ve gerçeğin bellek ile ilişkisi irdelenmeye başlanıyor.

Örneğin; Schacter ve arkadaşları (2012) geçmişi hatırlama ve geleceği hayal etme içerikli çalışmasında belleği ve dolayısıyla bellek işlevlerinden sorumlu beyin bölgesi olan hipokampusu gerçek ve hayalin oluşum noktasına koyuyor. Yazarlara göre bellek; bireylerin gelecekte olması muhtemel olayları hayal etmesine, öngörmesine veya benzerini yapmasına diğer bir deyişe simule etmesine olanak sağlıyor. Hem geçmiş hem de gelecek yönelimli görevler bilginin bellekten geri getirilmesini gerektiriyor ancak gelecek yönelimli görevler buna ek olarak geçmiş bilgilerin birleştirilip yeni duruma uyarlanmasıyla hayal kuruluyor.

Dentico ve arkadaşları (2014) hayal sırasında üst beyin bölgelerinden alt beyin bölgelerine/yukarıdan aşağıya (parietal lobdan oksipital loba) artan bilgi akışı tespit ederken görsel algı esnasında alt beyin bölgelerinden üst beyin bölgelerine/aşağıdan yukarıya (oksipital lobdan parietal loba) bilgi akışı gözlemiş*. Dolayısıyla algıladığımız gerçek ile hatırladığımız gerçek ve hayal ettiğimiz gerçek birbirinden farklı beyin bölümleri tarafından kontrol edilirken her birinde gerçek farklı şekillerde manipüle ediliyor.

Bu süreçteki manipülasyon beynimizin bilişsel işlemleme kapasitesi, geçmiş deneyimler, farkındalık, kişilik eğilimlerimiz, inanç ve tutumlarımız, duygularımız, sosyal çevremiz gibi kişiye ait özelliklerle birlikte yapılıyor. Bu nedenle aynı olayı yaşamış olsak dahi bir diğer kişiyle onu bizzat aynı şekliyle hatırlıyor olma olasılığımız düşüyor. Bu durum özel ve sosyal hayatlarımızı yıkıcı şekilde bir yere kadar etkiliyor olabilir (belki de bu yazıyı okuduktan sonra etkilemesine artık izin vermemeniz gerektiğini düşüneceksinizdir.) ancak gerçeğin, bellekten geri getirilenin yani hatırlananın, deneyimlenen ilk gerçeklikten farklı olmasının özellikle mahkeme ya da kritik kararların alınacağı görgü tanıklarının beyanlarını gerektiren durumlarda ciddiyetle hesaba katılması gereken bir durum olduğu aşikâr.

Gerçeğin olduğu gibi hatırlanıp hatırlanamayacağı tartışmasını bir yana bırakıp gerçek ile hayali birbirinden ayırmanın beyinde nasıl gerçekleştiğine bakalım.

Buda ve arkadaşları (2011), beyindeki düşünme ve kişilikten sorumlu alan olan alın lobuna (frontal lob) ait anterior prefrontal kortekstesin (aPFK) altındaki parasingulat oluğun (paracingulate sulkus-PCS) insanların bir şeyin hayal edildiğini ya da o şeyin gerçekten olduğunu isabetli bir şekilde hatırlamalarını sağladığını gözlemliyor.

Şöyle ki; bir önceki deneyimleri hatırlama içsel-bilişsel fonksiyonlar tarafından üretilen bilginin ayrıştırılmasını gerektirir. Diğer bir deyişle bir gerçekle ilgili bilgileri bellekten ne şekilde getireceğiniz her şeyinizle o anki size bağlıdır. Gerçeği izleme ise içsel bilgiyle dış dünyadan alınan bilginin ayrıştırılmasıyla gerçekleşir. Bu da kendinizdeki gerçeğin dış gerçekliğe uyup uymadığına ilişkin farkındalığınızı gerektirir.

Anterior prefrontal korteks uyaranın önceden görüldüğüne ya da hayal edildiğine aynı zamanda bir görevin kişinin kendisi ya da başkası tarafından yapıldığına ilişkin bilgileri ayrıştırır. aPFK’nin altındaki PCS ise doğumdan önce oluşan, boyutu kişiden kişiye değişen fakat bazı kişilerde olmayabilen bir alandır. Yaş ortalaması yaklaşık 27 ve eğitim yılı ortalaması yaklaşık 17 yıl olan 30K-23E olmak üzere 53 sağlıklı bireyin katıldığı deneyde, hayal ve gerçek ayrımında etkili olduğu düşünülen PCS’yi, fMRI (beyin görüntüleme tekniği) kullanılarak incelenmiş.

Yaptıkları deneyde Gerçeklik İzleme Bellek Testi -bilgisayar temelli- kullanarak katılımcılara 160 kelime çifti (Yin ve Yang/Jekyll ve Hyde vb.) veriyor ve bu kelime çiftlerini ya kendilerinin ya da deneycinin sesli okumasını istiyorlar. Ardından deneyin algı koşulunda ya katılımcı ya da deneyci kelime çiftini “Jekyll ve Hyde” sesli okuyor, hayal koşulunda ise katılımcı kelime çiftini tamamlayacak kelimeyi hayal ediyor ve sonrasında katılımcı ya da deneyci kelime çiftini sesli okuyor. Deneyin test aşamasında ise katılımcıların kelimeyi kimin okuduğunu hatırlamalarını test etmek için kendilerine gösterilen kelimeyi kendilerinin mi yoksa deneycinin mi okuduğunu söylemeleri isteniyor.

Ayrıca katılımcıların algı-hayal ayrımı yapıp yapmadıklarını test etmek içinse “İlk kelimeye eşlik eden kelimeyi algıladınız mı yoksa hayal mi ettiniz?” sorusunu cevaplamalarını istiyorlar. Katılımcılar parasingulat oluklarının beyindeki her iki (sağ & sol) hemisferdeki belirginliklerine göre gruplandırılarak gerçeği izleme performansları tespit edilip karşılaştırılıyor. Şöyle ki; hem sol hem sağ hemisferde PCS’si belirgin olanlar, soldaki belirgin olup sağdaki PCS’si belirgin olmayanlar, sağdaki belirgin olup soldaki PCS’si belirgin olmayanlar ve hem sağdaki hem de soldaki PCS’si belirgin olmayanların doğru cevap oranları karşılaştırılıyor.

Sonuçta her iki hemisferdeki PCS’si belirgin olan grup ile tek (sağ veya sol) hemisferdeki PCS’si belirgin olan gruplar arasında gerçeği izleme performansı açısından fark gözlenmezken PCS’si her iki hemisferde de belirgin olmayan grup diğer gruplara göre düşük performans gösteriyor. Diğer bir deyişle PCS’si olmayanlar gerçeği izleme konusunda yetersizler. Hatta bu yetersizliklerinin farkında dahi değiller çünkü bu grup aynı zamanda tepkilerinin doğru veya yanlış olup olmadığını değerlendirme konusunda da başarısız oluyor. Bu durumları PCS’si olmayanlar aynı zamanda üstbilişsel (metacognition) becerilerinin de düşük olduğunu gösteriyor. Tek taraflı PCS’nin diğerinin yokluğunu telafi ettiğini söyleyebiliriz ancak PCS’nin olmaması kişinin bir şeyi kendisinin mi yoksa başkasının mı yaptığını ayırt edememesine hatta kendisine bunu sen değil başkası yapmıştı dendiğinde bunu düzeltememesine neden oluyor.

Bilişsel sinirbilim alanındaki bu çalışmaların bulguları, şizofreni gibi hayal ile gerçeğin ayırt edilemediği birçok ruhsal bozukluğu iyileştirme adına yeni bir adım olarak yorumlanabilir. Felsefenin “gerçeği” irdelemesiyle açılan yollar sayesinde günümüzde teorik fizik ve artık psikoloji –özellikle beyin görüntüleme tekniklerini kullanmaya başlamasıyla birlikte- herkesin içinde yaşadığı gerçeğe ilişkin deneysel bilgiler üretme çabasında. Bu doğrultuda gerçekliğin bilimsel olarak araştırılması hepimizi ilgilendiren bir öneme sahip. Çünkü gerçek ve hayal, bu ikisi arasındaki görünmez sınırlar her birimizin içinde yaşadığı dünyayı şekillendiren, değiştiren ve dönüştüren olgular aslında.

Gerçek nedir? Hayal nedir? Gerçek olduğunu düşündüğümüz şeylerin ne kadarı hayal gücümüzün ürünü? Hayal ettiğimiz şeylerin ne kadarı asıl gerçekliği yansıtıyor? Bu sorular tek, belki de en önemli soruyu beraberinde getiriyor: İç gerçekliğimizle bu kadar oynayabiliyorken ve zaten kendimizi dış gerçekliğe uydurabiliyorken, gerçeği bir başkasında aradığımızda onda bulduğumuzu sandığımız şey gerçekte gerçek midir?

* Bu çalışma görsel algı ve hayal durumlarındaki kortikal bilgi akış yönünün farklı olduğunu deneysel yöntemle gösteren ilk araştırma olması açısından önemlidir.

Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 03 Aralık 2024
İmsak 06:34
Güneş 08:05
Öğle 12:59
İkindi 15:22
Akşam 17:43
Yatsı 19:09
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 13 35
2. Fenerbahçe 13 32
3. Samsunspor 14 29
4. Eyüpspor 14 23
5. Beşiktaş 13 22
6. Göztepe 13 21
7. Başakşehir 13 19
8. Rizespor 13 19
9. Sivasspor 14 18
10. Konyaspor 14 18
11. Antalyaspor 13 17
12. Trabzonspor 13 15
13. Gaziantep FK 13 15
14. Kasımpasa 13 15
15. Alanyaspor 13 14
16. Kayserispor 13 12
17. Bodrumspor 14 11
18. Hatayspor 13 8
19. A.Demirspor 13 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 14 29
2. Bandırmaspor 14 28
3. Karagümrük 14 27
4. Erzurumspor 14 25
5. Igdir FK 14 22
6. Keçiörengücü 14 21
7. Boluspor 14 21
8. İstanbulspor 14 20
9. Ankaragücü 14 20
10. Ahlatçı Çorum FK 14 20
11. Ümraniye 14 19
12. Gençlerbirliği 14 19
13. Pendikspor 14 19
14. Esenler Erokspor 14 18
15. Şanlıurfaspor 14 18
16. Amed Sportif 14 18
17. Manisa FK 14 17
18. Sakaryaspor 14 17
19. Adanaspor 14 8
20. Yeni Malatyaspor 14 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 13 34
2. Arsenal 13 25
3. Chelsea 13 25
4. Brighton 13 23
5. M.City 13 23
6. Nottingham Forest 13 22
7. Tottenham 13 20
8. Brentford 13 20
9. M. United 13 19
10. Fulham 13 19
11. Newcastle 13 19
12. Aston Villa 13 19
13. Bournemouth 13 18
14. West Ham United 13 15
15. Everton 13 11
16. Leicester City 13 10
17. Crystal Palace 13 9
18. Wolves 13 9
19. Ipswich Town 13 9
20. Southampton 13 5
Takımlar O P
1. Barcelona 15 34
2. Real Madrid 14 33
3. Atletico Madrid 15 32
4. Athletic Bilbao 15 26
5. Villarreal 14 26
6. Mallorca 15 24
7. Osasuna 15 23
8. Girona 15 22
9. Real Sociedad 15 21
10. Real Betis 15 20
11. Sevilla 15 19
12. Celta Vigo 15 18
13. Rayo Vallecano 14 16
14. Las Palmas 15 15
15. Leganes 15 15
16. Deportivo Alaves 15 14
17. Getafe 15 13
18. Espanyol 14 13
19. Valencia 13 10
20. Real Valladolid 15 9