Kara para listesinden 2014 yılında çıkan Türkiye’nin yeniden bu listeye alınmak istendiğine dikkat çeken kaynaklar yaptıkları değerlendirmede ABD ve Rusya’nın, “Terör örgütüne finans desteği sağlamak” üzerine kurulu yalanlarla Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak istediğini söyledi.
Bu kapsamda ilk adımın ABD tarafından atıldığını belirten kaynaklar şöyle konuştu:
“ABD, kendi özel istihbaratından gelen bilgileri, Birleşmiş Milletler (BM) istihbaratı gibi göstererek dünya kamuoyunu yanıltmaya çalıştı. ABD’deki bazı lobiler de dünya finans piyasalarında Türkiye’yi zora sokmak istedi. Öte yandan Rusya,IŞİD'le petrol ticareti yaptığını iddia ettiği Türkiye’yi terörü destekleyen ülke ilan etmek istedi.
ABD ve Rusya merkezli karanlık senaryonun devreye sokulduğuna dikkat çeken kaynaklar, “Türkiye’yi karalama Oyunu”nun sahneye konulduğunu söyledi. İki ülkenin içinde olduğu senaryoda, teröre yardım eden ülke gibi gösterilmeye çalışılan Türkiye’nin öte yandan kara para ile de ilişkilendirilmek istendiği belirtildi.
Paralel Yapı’nın da desteğiyle gerçekleştirilen 17-25 Aralık darbe girişimini hatırlatan kaynaklar, senaryoya göre kamu bankaları üzerinden şaibe oluşturmak isteyen ABD ve Rusya’nın, Türkiye’yi uluslararası arenada “kara listeye” sokmayı hedeflediğinin altını çizdi. Kaynaklar, “Nihai hedef Türkiye’yi kara listeye alarak uluslararası sermaye girişlerini önlemek ve ekonomik kriz için zemin hazırlamaktır” dedi.
Yetkili şöyle konuştu:
Hedef hem Türkiye’yi terör örgütüne mali destek veren ülkeler arasına sokmak, hem de kara para cenneti olarak göstermek. İran ile Türkiye arasında kısa sürede 35 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşılması bu pazardan daha fazla pay almak isteyen ABD’li firmaların işine gelmedi. 1 Temmuz 2013 tarihine kadar uluslararası kurallara herhangi bir aykırılık olmadığı halde Türk kamu banklarının yaptığı işlemlerin suç olarak ilan edildiğine dikkat çeken yetkili şöyle konuştu: “Türk kamu bankası, ambargonun başladığı 1 Temmuz 2013 sonrasında İran’a yönelik kıymetli maden ihracını durdurmasına rağmen hedef gösterildi. Amaç Kuzey Irak’tan gelecek 26 milyar dolar tutarındaki petrol ve doğalgazın finansmanı için öne çıkan bu kamu bankasını devre dışı bırakmaktı.”
ABD RAHATSIZ OLMUŞ
K. Irak petrolünün Türkiye’ye akması ve komşumuz İran’la ticaret, Fransa-Almanya’nın yıllarca ambargoyu delmesine kayıtsız kalan ABD’yi rahatsız etmiş, hatta Washington Türkiye’yi açıkça tehdit etmişti. Bu tehditlerin hemen arkasından 17/25 Aralık darbe girişimi olmuş, FETÖ’nün ‘yolsuzluk’ kılıfıyla ABD adına bu darbe teşebbüsüne giriştiği ortaya çıkmıştı.
Yakın dönemde, Kerkük petrolü ile ilgili olumsuz gelişmeler de dikkat çekiyor. Rusya ve İran’ın ‘Türkiye yerine bize gel’ oyunlarının akabinde, Irak Petrol Bakanı Mehdi, bölgesel Kürt hükümetiyle finansal uzlaşma sağlanana kadar Kerkük-Ceyhan boru hattı üzerinden ham petrol akışı yapılmayacağını açıkladı. Bu gelişmelerin, Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devleti kurma çabalarıyla örtüşmesi de dikkatle izlenmesi gereken asıl nokta...
SERMAYEYİ ÜRKÜTMEK İSTİYORLAR
Türkiye, küresel kriz ve jeopolitik risklere rağmen uluslararası yatırımcıların ilgi odağı. Konuyla ilgili konuşan MASAK’a yakın kaynaklar, Türkiye’yi yeniden kara listeye alma planının uluslararası sermaye girişlerine darbe vurmayı hedeflediğini belirtti. Bazı uzmanlar ise uluslar arası piyasalara “Türkiye, terör örgütüne destek veriyor” mesajı ile ülkenin ekonomik krizin içerisine sokulmak istendiğini ifade ediyor.
Oysa krize rağmen Ortadoğu ve Körfez sermayesinin yanı sıra Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden de Türkiye’ye önemli para girişi gerçekleşiyor. Ancak ABD ve Rusya, terörün finansmanıyla mücadelede yasal düzenleme yapılmasının ardından El Kaide ve Taliban bağlantılı kişi ve kuruluşlarının mal varlıklarının dondurulmasına yönelik önemli adımlar atan Türkiye’nin girişimlerini karartarak ters algı oluşturmayı planlıyor.