İDLİB - İsmihan Özgüven / Salim Taş
Suriye'de yaklaşık 2 yıldır devam eden iç savaş nedeniyle Türkiye, Lübnan, Ürdün, Mısır ve Irak gibi komşu ülkelere sığınan on binlerce Suriyeli, gurbette bir çok zorlukla mücadele ediyor.
Evlerini terk ederek Suriye'nin Türkiye sınırına yakın bölgelerinde kurdukları çadırlarda yaşayanlar ise hayırseverlerin desteğiyle yaşama tutunuyor.
Binlerce kişinin hayatını kaybettiği, yüz binlerce evin yıkıldığı iç savaş özellikle kadın ve çocukların beden ve ruh sağlığını olumsuz etkiliyor.
Savaşta patlayan bombaların, ateşlenen silahların, dökülen kanın çocuklara verdiği zararın en somut örneği ise ailesiyle Atme kasabasında kurdukları çadırda kalan 5 yaşındaki Curi...
Yaklaşık 1,5 ay önce İdlib'den Curi'nin de arasında olduğu 3 çocuğu ve eşi ile Atme kasabası yakınında kurdukları çadıra yerleşen anne Henen El Yusuf, yaşadıkları acıları ve zorlukları tüm dünyanın duyması ve görmesi için kameralara haykırıyor...
Özellikle çocuklarının yaşadığı psikolojik durumu anlatırken zaman zaman gözyaşlarını hakim olamayan annenin çaresizliği yürekleri dağlıyor.
''Kızım şeker hastası oldu''
Anne Henen El Yusuf, AA muhabirine yaptığı açıklama, Suriye'de savaşın bitmesini, huzurun gelmesini umutla beklediklerini söyledi.
Çok zor günler geçirdiklerini vurgulayan Yusuf, psikolojilerinin bozulduğunu, ayrıca 5 yaşındaki kızı Curi'ye doktorların şeker hastalığı teşhisi koyduğunu anlattı.
Çocukları için endişelendiğini ifade eden Yusuf, ''Zorluklar hem sağlığımızı hem de ruhsal durumumuzu çok etkiledi. Çocuklar gece genelde kabuslar görerek uyanıyor ve ağlamaya başlıyor'' diye konuştu.
Henen El Yusuf, yaşadıkları bölgelerin sürekli bombalanması ve çatışma sesleri nedeniyle kızı Curi'nin sürekli karın ağrısı çektiğini ve bu sesleri duyduğunda ya olduğu yerde donakaldığını ya da düşüp bayıldığını vurguladı.
''İdlib'te dayanacak gücüm kalmayınca çocuklarımı da alarak buraya geldim'' diyen anne Henen El Yusuf, şöyle devam etti:
''Burada patlama sesi az olduğundan evimize göre burada çocuklarım biraz daha iyi. Eskiden cıvıl cıvıl olan, yüzü gülen kızım yaşananlar nedeniyle adeta içine kapandı, konuşamaz duruma geldi. Burada bombardıman sesleri çok duyulmuyor. Bu yüzden Curi biraz daha iyi ama benim yanımdan hiç ayrılmıyor.''
Soğuk, açlık ve imkansızlık...
Ülkelerinde savaş ve bombardıman, çadırda da soğuk, açlık ve imkansızlıkların olduğunu ifade eden Yusuf, Müslüman ülkelerden kendilerine destek olmasını beklediklerini kaydetti.
Çadırların bulunduğu alanda bir tek tuvaletin olduğunu, elektrik ve suyun ise bulunmadığını vurgulayan anne Hanen El Yusuf, çocuklarının sürekli hasta olduğunu, onların üstüne giydireceği kıyafet bulamadığını söyledi.
Kendisi gibi çadırlarda kalan diğer insanlardan dilenerek eğer onlarda da varsa elbise istediğine dikkati çeken anne Yusuf, şunları kaydetti:
''Nerede Arap ülkeleri, nerede Müslümanlar, nerede kardeşlik... Bizler de Müslümanız. İdlib'de evim soyuldu. Esed yanlıları bize bıçaklarla saldırmaya çalıştı. Konuşmak olmuyor görülmesi lazım. Evimizi terk etmemize bizi zorladılar. Yeter artık buna 'dur' diyecek birileri yok mu? Bizler çocuklarımızın ısınmasını, giyinmesini ve yemek yemesini istiyoruz.''
Konuşmakta zorlanan küçük kız Curi ise ''Uçak, patlama sesi duyduğumda çok korkuyorum, yürüyemiyorum ve genelde bayılıyorum ama annem babam yanımda'' dedi.