Okullarda erken yaşta yabancı dil öğrenilebilmesi amacıyla İngilizce müfredatında geniş çaplı değişikliğe gidiliyor.
TÜBİTAK, MEB ile yürüttüğü ortak çalışma kapsamında, ilköğretim İngilizce dersleri için gramer ağırlıklı eğitimden uzaklaşıp, konuşmaya ağırlık verecek yeni bir müfredat hazırlıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı ile Eğitimde Fatih İşbirliği Protokolü ve Eğitimde İşbirliği Protokolü’nü imzalayan TÜBİTAK, öğretmen ve öğrencilerin teknolojiden daha fazla yararlanacağı yenilikleri eğitimin hizmetine sunmaya başladı.
Bakanlık ile ortak çalışmalar yapan TÜBİTAK, z-kitap, e-ders gibi yeni uygulamalarla tüm öğrencilere derslerinde yardımcı olabilecek büyük bir kaynak sunacak.
Gramere dayalı öğretim tarihe karışıyor
Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu’nun (BTYK) 24. Toplantısı’nda alınan karar doğrultusunda çalışmalarına başlayan TÜBİTAK, İngilizce dersleri için tamamen yeni bir sistem geliştiriyor.
TÜBİTAK Bilim ve Toplum Daire Başkanı Şükrü Kaya, TÜBİTAK olarak İngilizce eğitim modeli üzerinde kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini belirtti.
İngilizce derslerinin ilköğretim ikinci sınıftan itibaren verildiğini anımsatan Kaya, müfredat çalışmalarını sürdürdüklerini ve müfredatı elektronik ortama taşımayı düşündüklerini bildirdi.
Kaya, İngilizce öğretiminde uygulanacak yeni sistem hakkında şu bilgiyi verdi: ”Artık gramere dayalı sistemden kurtulmak istiyoruz. Çocuklarımız günlük hayatta kullanmadıkları yapıları öğreniyorlar. Ders kitaplarına yeni bir rol yüklemek istiyoruz. Öğrenciye, konuşulan belirli kalıpları öğreteceğiz.
Teknolojiyi kullanarak öğrencilerin daha kolay İngilizce öğrenmesini amaçlıyoruz. Öğrencilerin gerçek hayattaki dili kullanması için yeni uygulamalar geliştireceğiz. Bunların yanında ilgi gören çizgi filmleri İngilizceye çevirmeyi planlıyoruz. Televizyonun çocuklar üzerinde büyük etkisi var ve bunu iyi bir şekilde kullanmak istiyoruz. Bu gibi yeni projelerle İngilizcenin artık daha kolay öğrenilmesini hedefliyoruz.”
Eğitim müfredatı revize ediliyor
Kaya, TÜBİTAK’ın matematik, geometri, fizik, kimya ve biyoloji ile ilköğretim fen ve teknoloji derslerinin müfredatını da revize ettiğini kaydetti.
Müfredattaki eksikliklerin belirlenmesi için öğretmen ve akademisyenlerle çalıştıklarını belirten Kaya, diğer ülkelerin müfredatı ile karşılaştırma yaptıklarını ve branş bazında ekipler oluşturduklarını bildirdi.
TÜBİTAK’ın eğitime sunacağı önemli katkılardan birinin de z-kitap olarak bilinen Zenginleştirilmiş Eğitim Kitabı Uygulaması olduğunu hatırlatan Kaya, matematik, fizik, kimya ve biyoloji için pilot ünite zenginleştirmesinin planlandığını söyledi.
Z-kitap uygulamasını müfredatın revizyonu ile birlikte paralel yürütmeyi amaçladıklarını anlatan Kaya, şöyle konuştu: ”Z-kitap kavramsal olarak adı geçen ancak uygulama olarak ülkemizde olmayan bir sistem. Zengin bir kitap nasıl olur onun üzerinde çalışıyoruz. Zor ve kapsamlı bir iş. Bu projeyi de 2014’e yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Öğrenciler özellikle zorlandıkları konuları örneklerle öğrenecekler.
Hazırlanacak profesyonel animasyon yardımıyla konuyu daha çabuk kavrayacaklar. Animasyonların yanı sıra video, ses, fotoğraf, harita, grafik ve tablolarla da içerik güçlendirilecek.”
TÜBİTAK’tan öğrencilere e-ders desteği
Eğitimde yeni teknolojilerin kullanılması amacıyla e-ders uygulaması üzerinde çalıştıklarını dile getiren Kaya, öğretmen ve akademisyenlerle birlikte orijinal ders senaryosu hazırladıklarını ifade etti.
Kaya, ders içeriklerine ilişkin şunları söyledi: ”Özel olarak hazırlattığımız stüdyolarda 9, 10, 11 ve 12. sınıflar için matematik, fizik, kimya, biyoloji ve geometri dersleriyle ilgili video çekimleri yapıyoruz.
E-ders uygulamasında dersler konu konu öğretmenler tarafından anlatılıyor. Her bir konu ortalama 10 dakikalık kayıtlardan oluşuyor. Çok kaliteli bir içerik hazırlattık. Ders anlatımlarını animasyonlarla güçlendirdik. Konuları animasyon ile daha kolay ve daha iyi öğrenen öğrenciler karşılarında orijinal bir ders anlatımı bulacak.
Zorlandıkları konuları bizim hazırladığımız e-ders içeriği ile daha iyi anlayacaklar. E-ders videoları başta akıllı tahta ve kişisel bilgisayarlar olmak üzere elektronik platformlarda kullanılabilecek şekilde hazırlanıyor.”