Hemen herkeste gelişebilen kabızlık uzun sürdüğünde ciddi bir sorun haline gelebiliyor. Bunun nedeni ise kabızlık ve kabızlığın yol açtığı komplikasyonların günlük yaşam kalitesini oldukça bozmasının yanı sıra, basit yöntemlerle tedavi edilme şansı varken, kalıcı yapısal değişikliklere neden olabilen operasyonlara başvurmak zorunda kalınması.
Bu yüzden kabızlığı önlemek için altta yatan nedenleri erken tespit etmek ve bu doğrultuda çözümler almak çok önemli. Kabızlık denilince akla ilk olarak "posasız beslenme" ve "yetersiz su tüketimi" geliyor. Oysa kabızlık yaşanmasının sorumluları sadece bunlarla sınırlı değil.
Hemoroid ve Anorektal Hastalıklar ve Gastroenteroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özdal Ersoy, kabızlığa neden olan etkenleri sıraladı, önemli önerilerde bulundu.
1.LİFSİZ BESLENME
Yediğimiz gıdalar ince bağırsağımızda sindirilip gerekli maddeler kanımıza geçtikten sora, geriye kalan artıklar bol sulu bir formda, ince bağırsağımızdan kalın bağırsağımıza geçiyor.
Kalın bağırsağımızın görevi de bu sulu dışkının makata doğru ilerlerken suyunu geri emmek ve sonuçta 200-300 gramlık katı dışkı haline getirmek.
Gıdalarımızda yeterli lif alamazsak, kalın bağırsağımızdan geri emilen su miktarı artıyor ve sonuçta geri kalan dışkı çok katı ve sert oluyor.Bu nedenle kabızlığı önlemek için en etkili yol, lifli besinleri sofranızdan eksik etmemek.
2.BİLİNÇSİZCE YAPILAN DİYETLER
Fit ve ideal kiloda bir vücuda sahip olmak hemen herkesin hayali. Bunun için de çoğumuz eş dost tavsiyesiyle gelişigüzel diyet yaparak kilo vermeye çalışıyoruz. Yrd. Doç. Dr. Özdal Ersoy ancak özellikle kilo vermek için uygulanan diyetlerin bilinçsizce yapıldığı, örneğin alınan az miktardaki gıdalara yeterince yağ, lif ve su takviyesi yapılmadığı takdirde, sert dışkıya bağlı olarak kabızlık gelişebileceği uyarısında bulunuyor.
3. HAREKETSİZLİK
Kabızlığa neden olan etkenlerden biri de, hareketsiz bir yaşam sürmek. Sindirim sistemimizde gün içinde birçok refleks olaylar gerçekleşiyor.
Bunlardan biri, hareket ettikçe bağırsağımızdaki ilerletici ve çalkalayıcı hareketlerin otomatik olarak başlaması. Bu nedenle gün içinde düzenli yürüyüş yapmaya özen gösterin.
4. YETERSİZ SU/SIVI TÜKETİMİ
Yetersiz su tüketildiğinde ince bağırsaktan kalın bağırsağa geçen dışkı daha sert kıvamlı hale geliyor. Bu sertçe dışkı suyunun kalınbağırsakta geri emiliminin ardından sertliği iyice artıyor.
Yeterli miktarda su tüketildiğinde (kilo başına en az 30 ml. Örneğin 60 kg bir birey için yaklaşık 1800-2000 ml gibi) kalınbağırsağa geçiş yapan dışkı yeterince sulu hal alıyor.
Bu nedenle gün içinde bol bol su içmeniz çok önemli. Ayrıca çay (açık –az demli olmak kaydıyla ), sulandırılmış ve içine şeker eklenmemiş meyve kompostoları, erik suyu ve bitki çayları da önerilen sıvılar arasında yer alıyor.
5.HAMİLELİK
"Hamilelik de kabızlık sorununa yol açabilen bir başka etken. " diyen Yrd. Doç. Dr. Özdal Ersoy bu nedenleri şöyle sıralıyor:
"Daha öncesinde kabızlık yakınması yokken, yetersiz su ve lif alımı, hareketlerin azalması, hamileliğin devamını sağlayan kanda artmış progesteron hormonunun varlığı, özellikle son aylarda bebek ile bağırsakların karın içinde yer kapmaca oynaması, kabızlık yapabiliyor.
Ayrıca büyüyen karın ile doğru ve sağlıklı ıkınmaların yapılamaması ve hamilelik süresince alınması gerekli olan bazı ilaçlar (demir, kalsiyum ve flor takviyeleri gibi) da kabızlık nedeni olabiliyor. Hamilelikte oluşan kabızlıktan korunmak için lif ve sıvı tüketimlerini yeterince artırmak, düzenli egzersiz/hareket yapmak çok önemli."
6.BAZI İLAÇLAR
Beslenme ile yaşam alışkanlıklarınıza dikkat ettiğiniz halde kabızlık sorununuz devam ediyorsa altta yatan etken kullandığınız ilaçlar olabilir.
Çünkü demir, kalsiyum, spazm çözücüler, depresyon ve bazı tansiyon ilaçları da kabızlık sorunu oluşturabiliyor. Bu ilaçları kullanmak şart ise kabızlığın önlenmesi için ek olarak bu ilaçlarla etkileşime girmeyen laksatifleri de hekiminiz önerdiği takdirde kullanabilirsiniz.
7.UZUN SÜRELİ SEYAHATLER
Uzun süreli seyahatler vücudun beslenme, uyku, hareket ve dışkılama düzenini bozabildiği için, kabızlığa neden olabiliyor. Bu gibi seyahatlerde mümkün olduğunca hareketi ve su tüketimini daha da artırmalı ve uygun laksatifler veya lif içeren takviye ilaçları seyahat boyunca, öncesinden verilmiş uzman tavsiyesi doğrultusunda kullanmalısınız.
8.DIŞKILAMA İHTİYACINI SÜREKLİ ERTELEMEK
Kimi zaman mekandaki tuvaletin hijyenik olmaması, kimi zaman acil yetişilmesi gereken yerler nedeniyle tuvalet yapma ihtiyacımızı geciktiriyoruz.
Ancak tuvalet yapma hissi geldiğinde, dışkılamak yerine bu eylemi ertelemek refleksler yoluyla bağırsak hareketlerini tersine çevirerek, dışkının bağırsağın son bölümü olan rektumdam, daha yukarısına gitmesine ve tuvalete gitme hissinin kaybolmasına neden oluyor. Bunun sonucunda da dışkının kalın bağırsakta kalış süresi uzuyor, dışkıdan suyun geri emilimi artıyor ve dışkı daha da sertleşiyor .
"Sert dışkının çıkartılabilmesi güç olduğu için de kabızlık gelişiyor." uyarısında bulunan Yrd. Doç. Özdal Ersoy şu bilgiyi veriyor: "Dışkı bağırsakta bekledikçe, rektumun bir süre sonra genişliği artıyor, duyarlılığı kayboluyor ve tuvalete gitme hissi frekansı gittikçe azalıyor. Kabızlık sorunu oluşmaması için dışkılama ihtiyacı 5-10 dakikadan fazla ertelenmemeli. "