-Herhangi bir sağlık probleminiz varsa, daha önce hiç egzersiz yapmamışsanız veya 40 yaş üzerinde iseniz yürüyüşe başlamadan önce mutlaka sağlık kontrolünden geçmelisiniz. Ayrıca her egzersiz gibi yürüyüşün temposu ve süresini de sağlık durumunuza göre düzenlemeniz gerektiğini unutmayın.
-Tempolu yürüyüşe başlamadan önce mutlaka ısınma ve hafif esneme (germe) egzersizleri yapın.Bu, gelişebilecek kas ile eklem yaralanmalarını önleyebileceği gibi, kalp ve damar sisteminin egzersize uyumunu da kolaylaştırıyor.
Yürüyüş, aslında günün her saatinde yapılabiliyor. Ancak sabah yapılan yürüyüşlerin vücut metabolizmasının hızlanmasında, dolayısıyla yağ yakımı üzerinde daha etkili olduğuna dair çalışmalar var.
-Yemeğinizi yürüyüşten en az 2 saat önce bitirmiş olmalısınız. Aksi halde sindirim işlemi devam ettiği için vücut daha fazla zorlanıyor ve zarar görme riski artıyor.
-Sabah erken saatte yapılan yürüyüş öncesi şeker içeren meyve gibi hafif bir atıştırma almanızda da fayda var. Bu hem kan şekerinin düşmesini önlüyor, hem de metabolizmayı hızlandırıyor.
-Yürüyüşü açık havada veya oksijeni bol bir ortamda yapmanız sağlığınız açısından çok önemli. Çünkü açık havada vücudun oksijenlenmesi artıyor ve yağ yakımı daha düzenli oluyor.
-Yürüyüş sırasında teri emen, vücudu sıkmayan, rahat hareket etmenizi sağlayan giyecekler tercih edin.
-Tabanı esnek, yürüyüş için uygun spor ayakkabılarını tercih edin. Çok büyük veya sıkan ayakkabılardan kaçının.
-Düztaban sorununuz varsa veya bel, kalça, diz, ayak bileği ile ayaklarınızda problem yaşıyorsanız, öncelikle doktor kontrolünden geçmeli ve gerekirse ayakkabı içine yerleştirilen tabanlıklarla yürümelisiniz. Çünkü herhangi bir basış anomalisi varsa yürüyüş sırasında eklemlere binen yük dağılımı eşit olmuyor. Bunun sonucunda da eklemlerin yaralanma riski artıyor.
-Yürüyüş sırasında duruşunuz da önemli. Başınız öne eğik durumda yere bakarak veya tam tersi yukarı bakarak yürümeniz omurga sağlığınızı bozacaktır. Gözleriniz karşıya bakacak şekilde, başınız dik durumda, karnınızı içe çekerek yürümeye özen gösterin.
-Ayrıca yürüyüş sırasında ellerinizin boş olması, bir şey taşımamanız da sakatlanmaları engellemek açısından önemli. Yürürken bir şey taşımanız gerekiyorsa bel veya sırt çantası kullanın.
-Yürüyüş , doğru tempoda yapmanız gerekli bir egzersiz. Yürüyüşte amaç vücudun aerobik metabolizmasını çalıştırmak. Maksimum kalp hızının yüzde 55-60 ile yüzde 75- 80'i arasında yapılan egzersizler aerobik egzersizler olarak adlandırılıyor.
-Maksimum kalp hızını bulmak için yaşınızı 220'den çıkarın ve bulunan değerin yüzde 55 ve yüzde 80'ini hesaplayın. Bu yürüyüş sırasında olması gereken minimum ve maksimum kalp hızını veriyor. Bu kişinin 100-110 kalp hızında yürümesi ideal olarak kabul ediliyor.
-Kalp hızına erişmek için yürüyüş hızını kademeli olarak artırın, (ısınma periyodu) ve yürüyüş sonrasında ise tempoyu düşürerek kalp hızının normale gelmesini sağlayın (Soğuma periyodu). Isınma ve soğuma periyodu kalp ve damar sağlığı için çok önemli. Isınma ve soğuma süreleri en az 5'er dakika olmalı.
-Günlük yürüme süresi 30-60 dakika arasında olmalı. Haftada en az 3 gün, ideali 5 gün yürümeniz.Uzun süreli ve dinlenme periyodu yetersiz yürüyüşlerde vücudunuzun zarar görme ve yaralanma riskinin olduğunu unutmayın.
-Yürüyüş sırasında kalp veya vücudunuzun bir yerinde ağrı, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi hissederseniz egzersize devam etmeyin, dinlenin ve gerekirse yardım isteyin.