Hayatını kaybedenler için Beştepe'de düzenlenen "Şehitleri Anma" programında konuşuyor. Erdoğan, 15 Temmuz gecesi 170 sivil, 62 polis, 5'i asker olmak üzere 237 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
Erdoğan, "237 şehitlerimizin adını Çanakkale’deki gibi anıtlaştıracağız" dedi ve darbe girişimi sonrası Avrupa Birliği veya batı ülkelerinden kimsenin Türkiye'ye taziye ziyaretinde bulunmadığını hatırlatarak "Şimdi batı bize akıl veriyor, siz kendi işinize bakın ya" ifadesini kullandı.
Böhmermann hariç
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “yabancı devlet temsilcilerine hakaret” suçlamasıyla başvurduğu Mainz Savcılığı'nda Alman komedyen Jan Böhmermann hakkında başlatılan soruşturma devam ediyor.
Erdoğan'ın açıklamasının sadece Türkiye ile sınırlı olduğunu belirten Erdoğan'ın Almanya'daki avukatı Ralf Höcker "Şu an için Almanya ile ilgili herhangi bir değişiklik söz konusu değil" şeklinde konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
* Aziz milletim, sevgili kardeşlerim, değerli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla hasretle muhabbetle selamlıyorum. Öncelikle açılışını yaptığımız, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nin tüm milletimize hayırlı olmasını diliyorum
* Cumhurbaşkanlığı külliyemizin önemli bir parçası olan bu eserin açılışını, böylesine önemli ve anlamlı bir dönemde çok kıymetli misafirlerimizle yapmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.
* Aramızda 15 Temmuz Şehitleri'nin yakınları ve 15 Temmuz gazileri var. Kendilerine hoş geldiniz diyorum. 15 temmuz gecesi, 170'i sivil, 62'si polis ve 5'i de asker olmak üzere, 237 şehit verdik. Bugün saat 19 itibariyle, yaralı sayımız, 2 bin 191. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına milletimize başsağlığı diliyorum.
* Bu ülkede şehitler tepesi hiçbir zaman boş kalmadı, kalmıyor. Ve bizim şehitlerimizin yattıkları toprak belli, tuttukları bayrak belli, yüreklerindeki iman belli, dillerindeki kelime-i şehadet belli. Peki onları şehit edenlerin neyi belli. Sadece ihanetleri. Şehitlerimizin hiçbiri bizim içim meçhul değil.
* Boğaziçi Köprüsü'nün ismini 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Meclis'in ve Genelkurmay'ın bulunduğu kavşağın adını 15 Temmuz Şehitler Meydanı, Kızılay Meydanı'nın ismini de 15 Temmuz Kızılay Şehitler ve Demokrasi meydanı olarak değiştirdik.
* Şimdi de 237 şehidimizin her birinin adını, Çanakkale Şehitleri'nde olduğu gibi anıtlandıracağız. İnşallah aynı zamanda İstanbul'da Boğaz Köprüsü'nden çıkar çıkmaz tepede, orada anıtlaştıracağız. Okullarımıza isimlerini vermek suretiyle anıtlaştıracağız, kalıcı kılacağız.
* Şehit yakınlarımıza, terörle mücadele kanunundaki tüm hakları aynen tanıyoruz. Bu kardeşlerimizin emanetlerine sahip çıkmak, bizim namus borcumuzdur. Devletin sağlayacağı imkanların yanı sıra, milletimiz de, şehitlerimiz için kampanyalar yapıyor.
"Bunları ancak kafir yapar"
* Aynı gece, çok büyük bir bölümü Ankara ve İstanbul'da olmak üzere, bütün bu polis ve asker yaralılarımız da, ne yazık ki, haince, bu alçaklar bu saldırılarını yaptılar. Önce jandarmayla külliye arasındaki kavşağı, uçakla bombaladılar. Yetmedi, hemen arkasından, tam camimizin önünde orayı bombaladılar ve orada 5 şehit verdik.
* Kardeşlerim, bunu ancak kafir yapar. Bunu ben müslümanım, ben Türküm diyen birisi yapabilir mi? Bunların bu milletle alakası yok. Bunlar benim askerimin, polisimin içine nasıl sızmış. Bunlar bizim devlet kurumlarımız içine nasıl sızmış. Birileri bize akıl veriyor. Bu attıklarınız sebebiyle, endişeliyiz diyorlar. Siz işinize bakın ya. Siz işinize bakın.
* Benim ülkemde darbe olacak ve benim ülkemde 237 şehidim, 2191 yaralım olacak, bir tane kalkıp, taziyede bulunacak, ardından da 9 nasihat vereceksin. O aklı kendine sakla!
* Bir terör eyleminde 5 kişi 10 kişi öldüğü zaman dünyayı ayağa kaldırıyorsunuz. Burada Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi, demokratik parlamenter sisteme sahi çıkmış, yüzde 52'yle seçilmiş cumhurbaşkanı var, bunlara bir darbe yapılıyor. Siz bu hükümetin yanında yer alacağınıza, darbecilerin yanında yer alıyorsunuz
* Ne AB’den ne Avrupa Konseyi'nden ne batıdan, kalkıp da buraya taziye için gelen bir kişi yok. Utanmadan, sıkılmadan, bu tür şeyleri, zilletinde bulunuyorlar. Ondan sonra da, Erdoğan çok sinirli diyorlar. Kardeşlerim az önce bir şey söylediniz, şunu unutmayın, biz sadece ve sadece rükuda Allah'ın huzurunda eğiliriz.
* Biz kula kul olmadık, olmayacağız. Onu FETÖ’cüler düşünsün, Onlar kula kul. Onlar böyle konuşuyor, o bize şah damarından daha yakın diyor. Zavallılar, cahiller!
"On binlercesi de olsa temizleyeceğiz"
* Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır bu böyle bilinmelidir. 15 Temmuz gecesi millet olarak bize tuzak kuranların tuzaklarını başlarına geçirdik. Tüm Türkiye bir ve beraber olarak 40 yıllık hazırlığı, 40 yıllık birikimi, 40 yıllık sinsi hesabı 20 saate kalmadan geri püskürttü. FETÖ terör örgütünün mazisi 40 yıl. 40 yıldır bunlar işte bugüne ulaşmak için çalıştılar. Şimdi, hesap tersine döndü. Ama iş bitti mi? İş bitmedi. Yapacağımız daha çok şey var. Hep söylüyorum, bunlar kanser virüsü gibi. Vücudu metastas yapmış. Bu tamamen kazınarak temizlenmesi vücudun bundan arınması lazım. Bazıları diyor 10 bin kişi attınız, on binlerce kim varsa temizleyeceğiz.
"AK Partilisi CHP’lisi MHP’lisi darbe girişimine karşı çıktı"
* Peki bunlara eğer bunlara kalacak olursa işte ne yapacakları ortada. Bu ülkenin kurumlarında kalmaları mümkün değil, temizlememiz lazım. Şu gerçeği herkesin çok iyi gördüğüne inanıyorum. Darbe girişimi ülkemizdeki tüm diğer darbelerden farklı olarak toplumu da ele geçirmeyi hedefliyor. Şayet bu darbe başarılı olsaydı ülkemizdeki herkes için 16 Temmuz ile birlikte bambaşka bir hayat başlayacaktı. Bu ihanet çetesinin mensubu olmayan, iradesini teslim etmeyen hiç kimse bu ülkede hayatını sürdürme olmayacaktır. Milletimiz işte büyük tehlikeyi gördüğü için AK Partilisiyle CHP’liyse MHP’liyse diğer partilere gönül veren insanlarla darbe girişimine karşı çıktı. Günlük siyasi çekişmelerin, polemiklerin, rekabetin ötesinde ve üzerinde bir birlikteliği dayanışmayı beraberinde getirdi. Hamdolsun, milletimizin söz konusu vatan olduğunda diğer her şeyi teferruat haline getiren bir şuuru ortaya koydu.
* AK Parti, CHP ve MHP genel başkanları 25 Temmuz’da bir araya gelerek darbe karşısındaki duruşlarını teyit etmişler, güçlü mesajlar vermişlerdir. Sorunlu ve dirayetli tutumları nedeniyle siyasi parti genel başkanlarımıza bir kez daha teşekkürlerimi ifade ediyorum.
"Şahsıma her türlü saygısızlığı hakareti yapanları bir kereye mahsus affediyorum"
15 Temmuz darbesini destekleyen tek bir siyasi partimizin, tek bir vatandaş kurumumuzun olmaması geleceğimize umutla bakmamıza sebep veriyor.
Bugün, Türkiye’nin yolu 15 Temmuz sabahı olduğundan daha açıktır, daha berraktır. Özellikle son 3 yılda ardı ardına yaşadığımız pek çok olayın şifresi 15 Temmuz’da en vasat zihinlerin bile anlayabileceği şekilde çözülmüş, takke düşmüş kel görünmüştür. Geldiğimiz noktada eskiden şunu dedik, bunu söyledik demenin anlamı ve önemi yoktur. Bundan sonra önümüze bakma zamanıdır.
Bir milat olarak, ben bu vesile ile şu ana kadar şahsıma her türlü saygısızlığı hakareti yapanları bir kereye mahsus davalarımı geri çekiyorum.