“Söyleyin de beraber gülelim!” sloganıyla yola çıkan ve SHOW TV’nin medya sponsorluğu üstlendiği İstanbul Komedi Festivali, 15-20 Kasım tarihlerinde, BKM Tiyatro, BKM Mutfak, Zorlu PSM ve Uniq İstanbul’da gerçekleştirilecek. BKM organizasyonuyla, her yıl New York, Toronto, Edin-burgh, Melbourne gibi pek çok şehirde gerçekleştirilen çeşitli komedi festivallerinden feyz alınarak düzenlenen festivalin ilk yılında komedinin dünyaca ünlü isimleri İstanbul’a gelecek. Kendi tasarladığı karton kostümleri kullanarak sahnede elliye yakın farklı karakter canlandıran ve ‘canlı çizgi film’ olarak tanınan İtalyan komedyen Ennio Marchetto, performansını ve İstanbul seyircisiyle ilişkisini anlattı.
8 yıl sonra Türkiye’ye ikinci kez geleceksiniz. İstanbul’daki ilk gösteri deneyiminiz nasıldı?
Çok hoş şeyler hatırlıyorum, gerçekten harikaydı. Şovum kendine has özellikleri olan ve birçok izleyicinin geldiği sürpriz bir şov olmuştu. Benzer bir şovu daha önce görmemişlerdi. İstanbul Komedi Festivali için tekrar geldiğimde yeniden o büyülü ortamı yaratmayı umuyorum.
İtalyanlar ve Türkler arasındaki kültür benzerliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
İtalyanların ve Türklerin kültürlerinin benzer olduğunu düşünüyorum. İkisinin de sanat ve tarihlerinde benzerlik var. Akdenizli insanlar ve yüzyıllardır ticari olarak ilişkileri var. Bir o kadar da önemli bir şey, geçmişte İtalya ve Türkiye oldukça güçlü ve büyük imparatorlukların merkeziydi. Benim şovum uluslararası bir şov. 70’ten fazla ülkedeki performansımdan sonra şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, komedinin sınırları yoktur. Ben gittiğim her yerde seyirciden olumlu geri bildirimler alıyorum. Nerede olursam olayım onları eğlendiriyor ve güldürüyorum.
Komediye başlarken size ilham veren şey neydi?
Ben her zaman bir komedyendim ve hiç ciddi olamadım. Bu benim genlerimde var.
Kâğıt karakterler yaratmak fikri nasıl ortaya çıktı?
20 yaşındayken bu fikri rüyamda gördüm. Bulutlarda beyaz kâğıttan elbisesiyle dans eden Marilyn Monroe’yu gördüm. Uyandığımda bir kâğıt ve makas aldım ve ilk kâğıt karakterimi yarattım. Ayrıca modern danstan da ilham aldım, Pina Bausch ve mim sanatçısı Lindsay Kemp gibi koreograflardan. Birkaç yıl sonra yaratıcı partnerim Sosthen Hennekam’la tanıştım. Bir saatlik bir şov için kâğıt karakterlerimizi tasarladık. 1989’da Glynis Henderson tarafından Edinburgh Festivali’nde şov için davet edildim. Şovum ve kâğıt kostümlerim kült haline geldi. Dünyanın her yerinde 70’ten fazla şov yaptım, Singapur’dan Meksika’ya, ABD’den Çin’e... Birçok ödül aldım, Venedik Eğlence Festivali’nden Golden Lion, New York Müzikal Tiyatro Festivali’nden Üstün Performans, Olivier Ödülleri En İyi Eğlendirici Oyun gibi birçok ödülüm var.
Bize komedi turlarında karşılaştığınız tuhaf veya eğlenceli bir anınızı anlatabilir misiniz?
30 yıllık kariyerimde çok fazla şey oldu, bir kitap yazabilirim onlardan. Bir defasında Japonya’daydım ve benimle ulusal bir TV kanalındaki canlı yayında Japonca konuşuyorlardı, dillerini konuşamayışıma rağmen. Şovumda birçok kez ünlü İtalyan sanatçıların taklidini yaptığımdan dudak hareketleri yaparak onlarla şarkı söyledim. Oldukça komik ve absürt bir andı.
Ennio Marchetto’nun gelecek hikâyesi ne olacak?
Yaratıcı partnerim Sosthen Hennekam ile yeni karakterin ne olacağına karar vermek zorundayız. Repertuvarımda gerçekleştirdiğimiz 300 karaktere yakın çalışmamız var. Önümüzdeki dönemde yeni bir şarkıcı olacağı kesin. Ayrıca seyircinin çok sevdiği eski karakterlerimiz de var, mesela Elvis, Tina Turner, Whitney Houston, Pavarotti ve Marilyn.