Yüksek Zekalı İnsanlar Varoluşsal Depresyona Daha Meyilli Oluyor
Aslında bu durumu sadece erkeklerle sınırlandırmak da pek doğru bir yaklaşım değil. Hayatına uzun vadeli olarak birisini alacak olan pek çok kişi, karşısındaki insanın fiziksel özelliklerinden ziyade zihnen ne kadar güçlü, birlikte geçirilen zamanların ne kadar dolu olduğuna bakıyor. Karşımızdaki insanın bize neler kazandırdığı, bizi hayatta birkaç adım öteye götürüp götürmediği her zaman dikkat edilen ve önemsenen bir kıstastır.
Yüksek zekâlı insanlar, hele ki doğuştan yetenekli olan insanlar depresyona daha meyilli oluyor. Hayatın doğal akışına ayak uydurmaktan, olanı olduğu gibi kabul etmekten oldukça uzak olan bu kişiler, hayatın anlamsızlığı, ölüm, özgürlük gibi endişeler güdüyor ve bunun sonunda depresyona, özellikle de varoluşsal depresyona yatkın oluyorlar. Eğer siz de varoluşsal anlamda depresyona yatkınsanız, bu durumu aşmanın en güzel yolu da hayatını birleştirdiğin kişinin seni bu depresyondan kurtarma yetisine sahip olması olsa gerek.