Babasının sinemacı olduğunu belirten Güran, "Babam zaten sinemacıydı. Sinemalarda bizim oturduğumuz sandalyeler hep tahtaydı. Bende bundan yola çıkarak sandalye üretimine başladım. Bu sandalyenin bir ruhu var. Bu sandalyeler kırılmaz. İki tane teli var altında. Sinemanın içerisine binlerce insan girer çıkar. Ama ona rağmen bana mısın demez ve senelerce kullanılırlar. Yağmurun, çamurun altında kalıyor. Ne yaparsanız yapın bir şey olmuyor" diye konuştu.