Aşk ne zaman biter?

Aşkın içinde güç savaşı var mıdır? Aşk ne zaman biter? Güç savaşının başladığı yer, aşkın bittiği yer midir? Aşkı bitiren basınçlı bir halde bekleyen öfkenin, güç savaşına neden olması mıdır?

Kadın 16.09.2014, 14:49 01.02.2017, 18:31 Emre
Aşk ne zaman biter?

Bu soruların tam olarak cevabını bulabilir miyiz bilmem ama, evlilik ve ilişkilerde güç savaşının romantik dönemin ardından çıktığı ortadadır. Ya da romantik dönemin içerisinde güç savaşına rastlamadığımız da açıktır. Sevgililerin bu romantik dönemde birbilerine ne kadar bağlı olduklarını, birlikte olmadan yaşayamayacaklarını, nefes, hava ,su gibi çok temel ve hayati ihtiyaçlarla eşdeğer gördüğü kişiyi yüceltip ona muhtaçlığının derecesini ifade etmeye çalıştığını biliyorduk ve bilmekteyiz....

Belli bir noktadan sonra ise bu ifadelerin değişmeye başladığı, ilişki sürecinin başka bir viraja, daha sonrada bu değişimlerle birlikte dümdüz ve can sıkıcı bir yola girdiği görülür. Nişanlanalım, evlenelim, artık bu işin adını koyalım, artık ciddi düşünmeye başlayalım dediğimiz nokta da ise, süreç bir müddet daha sonra ‘’sensiz yaşayamam’’ düşüncesine hakim olur. Bu resmiyet, garanti- ne dersek diyelim - adı konulan birlikteliğin ardından o ilk zamanlardaki ivme çok çok yavaş olmakla birlikte aşağı inmeye başlar.

Bireyler, çiftler aşkın çoşkusundan, büyülü havasından daha sözde! hayata dair beklentiler içine girmeye başlarlar. Sözde dememin nedeni ise o anki hayata dair dediğimiz şeyler bile aslında geçmişin etkisi ile, yani çocukluk yaralarının, eksikliklerin, ihtiyaçların etkisi günlük yaşam olayları ve günlük yaşantı içine ulanarak tatmin beklemeye başlarlar. Eşlerin fiziksel görüntüsü, akıllı olması yani ilk başlarda çok cazip gelen bir takım özellikler artık çok cazip gelmemeye başlar, hatta can sıkıcı bile olma yoluna girer.

Onların yerine bir kısmı bilinçli ama diğer kısmı bilinçdışı kalmış, bastırılmış bir takım beklentiler arzular doyurulmak için kişiyi dürtmeye başlarlar. Bu bilinç dışı doyum bekleyenlerin şiddeti ve gücü çok yoğun olduğu için ilk baştaki cazip özellikler silinip gitmeye başlarlar.
 

Ayrıca ilişkinin en başında birbirlerine hiç dile getirmedikleri bir takım güncel isteklere karşı birbirlerinin zaten uyum göstereceğine inanarak ya da inanmak isteyerek onları ilk başlarda gündeme getirmezler. Zaten bana vakit ayıracak, istediklerimi elinden geldiğince yerine getirecek evin direği, çocuklarının annesi ve evin kadını olmasını beklemek gibi biraz daha geleneksel ve oldukça bilinç düzeyinde beklentiler zihnin bir köşesinde sıralarını bekliyor olacaklar. İki tarafında aslında aşkın coşkusu içinde dile getirmedikleri uzun uzun beklenti listeleri zihinlerinin bir kenarında karşılanmak üzere beklemektedirler.

Fakat bunlarda belli bir zaman sonra defalarca dile getirildikleri halde maksimumda karşılanmalarına rağmen '' artık beklemekten vazgeçtim'' düşüncesiyle askıya alınır. Ta ki artık ilişki çıkmaza girdikten ve ayrılabilmek (aslında boşanmakla –ayrılmak eş tutulur ki bu büyük bir yanlıştır, Ayrılmak ruhsal ve zor olandır) için yeterince doneye ihtiyaç duyulana kadar..

Fakat bu ihtiyaç listelerinden ziyade asıl giderilmesi, doyurulması, tatmin edilmesi gereken ve bu tatminden asla vazgeçilmeyecek olan arzu ve ihtiyaçlar bilinçdışı olanlardır. Bunlar dürtüsellikleri içinde bireyleri tatmin olmadıkça dürtmeye devam edeceklerdir. Ve insanları evliliğe taşıyan da bu bilinçdışı beklentilerdir. İş sadece görsellik ve daha yüzeysel beklentiler olsa idi, bireyler evlenmez ve görselliğin peşinde koşmaya devam ederler ya da bu ihtiyaç listesini karşılayacak bir hizmetçi tutarlardı. İnsanları evliliğe motive eden çok daha bilinç dışı, kişinin bilincinin dışında olduğu için asla düşünemediği ve farkında olmadığı sadece his olarak varlıklarından haberdar olduğu, bir şeylerin yolunda olmadığı , içinde bir şeylerin tamamlanamadığı ve eksik bir şeyler var ifadesini kullanmak zorunda bırakan arzular, istekler...

Bunların en başında geleni gerek çocukluk algısı ile gerekse de somut ve gerçekçi olarak kendi anne babalarından almadıklarını düşündükleri ya da almadıkları ilgi, alaka, sevgi, değer, hoş görü, güven gibi bir takım çok hayati ve çok gerekli ihtiyaçlardır. Burada söylediklerim ve söylemeye devam edeceklerim ‘’ her insan evleneceği adam/ kadın da kendi anne babasını arar ‘’ gibi içi boşaltılmış ve yüzeysel ifadeden farklıdır.

Bireyler, eşlerinden bu beklentilerini tamamen karşılayarak, doyurulmamış çocukluk ihtiyaçlarını gidermelerini, eksik parçalarını tamamlamak, tam olmak, sevecen ,tutarlı ve istikrarlı bir yaklaşımla onlarla ilgilenecek sonsuza dek yanlarında kalacak, onu koruyarak sonsuza dek koruyacak olanı beklerler. Aşkın coşkusu da aslında daha sonra bu almayı beklediği şeylerin ‘’başlık parası, baştan rüşveti’’ gibidir. Nitekim ilişkinin başındaki muhteşem olan seks, muhteşem anlayış, iyi niyet, sadakat, ilgi alaka aslında istediklerimin ve almayı umut ettiklerimin peşin ödemesi gibidir. Aşk ne kadar ihtiraslı ve coşkulu ise çocukluk yaralarının şiddeti, beklentiler ve bilinç dışı doyurulmamış, tatmin edilememiş olanlar arasında bir doğru orantı vardır.

Unutulmamalıdır ki, bir insan kesinlikle karşısındakinin değil, aslında kendi duygusal ve ruhsal gelişimlerini tamamlamak, daha ileri noktalara götürmek ve tamamlanmak arzusu ile evlenir. Bunun kırılma noktalarındaki ispatı olan söylemi de ‘’ zamanımı aldın, seninle çok vakit kaybettim ‘’ sözüdür. Bir ilişkide aşkın ve taşkın duyguların yerini ayakları daha yere basan bir süreç başladığında, bilinç dışının kapısı yavaş yavaş açılarak, ihtiyaçlar tatmin olma ve karşılanmak üzere sızıntı başlar.

İçerideki yaralı, eksik, zaafları olan, aç kalmış çocuk ne dersek diyelim ilişkinin ve bireylerin yönetimlerini ele almaya başlar ve kontrolü ele geçirir. Bu yüzden çiftlerin en çok söyledikleri ve kendilerini çaresiz hissettiklerini anlatan ‘’ incir çekirdeğini doldurmayacak şeylerden kavga ediyoruz’’ ifadesidir.’’ Konu çok basit gibi görünüyor neden kontrolü elimize alamıyoruz’’. Bu sızıntının olabilmesi için öncelikle geçmişimiz ve geçmişimizde hiç kulak vermediğimiz o yaralı çocuk halimiz ilk önce kalıcılığına inandığı, demir atmış bir kişinin varlığını bekler. Bundan emin olunca sahne onun olur. Eşler ise fakında olmadan sadece içlerindeki yaralı çocuğun sözcülüğünü yaparlar ve iş artık yetişkin ve tamamlanmış gibi görünen bireylerin de kontrolünden çıkmıştır.

Çok sıcak olan hava yavaş yavaş değişmeye başlamış ılıktan dondurucu soğuğa kadar ilerlemiştir. Aşk sözcükleri artık söylenmez olmuş, nezaket yavaş yavaş eskisine göre daha azalmış, ihtiraslı ve doyumlu seks yerini düzenli cinsel ilişkiye(egzersiz gibi) bırakmıştır. İlişkinin başlarında birlikte olmak için yaratılan, her fırsatın, her bahanenin yerini televizyon izlemek, arkadaşlarla buluşmaya yani eşten ilişkiden daha fazla uzaklaşmaya başlamak almıştır..

İşte bu noktada evli çiftler birlikte olmanın verdiği sıkıcılığı ve rutine de katlanamamaktadırlar ama ayrılamamaktadırlar. Ayrılamazlar çünkü hala beklentileri bilinç dışı istekleri belki bir ihtimal karşılanır ümidiyle bulunulan pozisyon bozulmaz ve ilişki tamamıyla terk edilmez, Tatmin olunmadıkça öfke ve hayal kırıklığı artmakta ve bunun yerini nefret gibi çok ağır duygu almakta, ayrılmanın daha doğru olabileceği yönünde düşünceler yoğunluğunu artırmakta yani işte bu nokta tam bir ‘’araf’’ bekleme süreci yaşanmaktadır.

İşte bu nokta çatışmanın tam orta noktası ‘’ ruhsal işleyişinin felç ‘’ olduğu noktadır. Ne seninle ne de sensiz yaşamak, yaşayabilmek.

Uzm. Psk. Fatih SÖNMEZ  

Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 21 Kasım 2024
İmsak 06:22
Güneş 07:52
Öğle 12:55
İkindi 15:25
Akşam 17:48
Yatsı 19:12
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7