Psikolog John Gottman’ın önemli bir özelliği var: Çiftleri kısa bir süre gözlemledikten sonra, %94 gibi korkutucu bir doğruluk oranıyla hangilerinin uzun ve mutlu ilişkiler yaşayacağını, hangilerinin ise ayrılacağını tahmin edebiliyor.
İLİŞKİNİZ NE KADAR SÜRECEK?
Gottman'ın araştırma sonuçlarına göre ilişkinizin ne kadar süreceğini belirleyen iki temel davranış şekli var:
Duyarlı Davranmak
Duyarlı ve nazik davranışlar karşınızdakine önemsendiğini, anlaşıldığını ve sevildiğini hissettiriyor.
Shakespeare'in ölümsüz âşıkları Romeo ve Juliet'in dizeleri insan doğası ile ilgili çok önemli bir gerçeği o kadar güzel anlatıyor ki: ‘'Cömertliğim deniz gibi engin. Aşkım öylesine derin! Senin için ne kadar çok şey verirsem, bana çok daha fazlası geri geliyor.Çünkü kaynak sonsuz''.
Nazik ve duyarlı davranışlara maruz kalan kişilerin bir süre sonra kendilerinin de aynı şekilde davranmaya başladığını gösteren birçok kanıt var. Bu zamanla karşılıklı aşkı, sevgiyi ve bağlılığı arttırıyor.
Duyarlı ve nazik olmak sabit bir kişilik özelliği değil. Aslında daha çok bir kas gibi düşünebilirsiniz. Bazı insanlarda daha gelişmiş, diğerlerinin ise çalışması gerekiyor. Shakespeare'in de dediği gibi siz karşınızdaki kişiye ne kadar nazik ve duyarlı davranırsanız, bir süre sonra ondan daha fazlasının size geri geleceğine inanabilirsiniz.
Doğal olarak duyarlı ve nazik davranmanın en zor olduğu zamanlar kavga anları.
Doğal olarak duyarlı ve nazik davranmanın en zor olduğu zamanlar kavga anları. Duyarlılık, kızgınlığı bastırmak ve gizlemek anlamına gelmiyor. Kızgınlığı ifade ediş şeklini belirliyor. Mesela, eğer eşiniz veya sevgiliniz geç kaldıysa, ‘'aynı annen gibisin, sürekli geç kalıyorsun ve başkaları umurunda değil'' dediğinizde karşınızdaki büyük olasılıkla kızıp, ya savunmaya ya da karşı saldırıya geçecektir. Bunun yerine duyarlı ve nazik bir yaklaşımla ‘'farkındayım çok meşgulsün, bir sürü şeyi beraber idare etmeye çalışıyorsun ama beni bekletmenden çok rahatsız olduğumu bilmeni istiyorum'' diyerek daha olumlu bir sonuç alabilirsiniz.
Özellikle kavga anlarında kılıç gibi keskin sözlerle karşıdakini yaralamak yerine, kızgın veya üzgün hissetme sebeplerinizi suçlamadan anlatmak, ilişkiyi yıpratmadan problemleri çözüme götürebilir.
Duyarlılığın en çok önem kazandığı diğer bir zaman da kutlama anları. Eşiniz bir terfi aldığında, hatta basit bir halı saha maçını kazandığında bile onu içten bir şekilde kutlamak, başarısını takdir etmek ilişkinizin ömrüne ömür katıyor.
Cömert Davranmak
Yaptığı güzel şeyler için ona içten bir şekilde teşekkür etmek.
Bunu görünce aklınıza ilk gelen pahalı hediyeler olabilir. Ama aslında Gotman'ın kast ettiği çok daha basit ve günlük davranışlar. Mesela siz televizyon seyrederken, eşiniz veya sevgiliniz onun için önemli bir şeyden laf açarsa dönüp onu dinlemek. Yaptığı güzel şeyler için ona içten bir şekilde teşekkür etmek. Sizden ihtiyaç duyduğu bir şey rica ediyorsa ne kadar yorgun olursanız olun son bir gayretle ona yardım etmek.
Aslında aranızda geçen her etkileşim için iki seçenek var: ya ona doğru dönmek ya da diğer tarafa. Size gösterdiği fotoğrafa gerçekten görerek bakabilirsiniz ya da 2 saniye içinde cep telefonunuza dönebilirsiniz. Duygusal bir bağ kurmak için yapılan her girişim önemli. Bu küçük anları ihmal etmeniz, aranızdaki bağın zayıflamasına ve karşınızdakinin sizden giderek uzaklaşıp, artan bir kızgınlık ve kırgınlık hissetmesine yol açıyor.
Cömertlik bunlarla da sınırlı değil. Karşınızdakini suçlamadan önce niyetini anlamaya çalışmak da bir cömertlik göstergesi. Mesela sizinle buluşmaya vakit ayırmadığı için kızdığınız ve terslediğiniz sevgiliniz aslında o akşam ekstra bir proje tamamlayıp elde edeceği ek kazançla sizi doğum gününüzde güzel bir yemeğe götürmeyi planlıyor olabilir. Ya da annesinin yanında sizi kıran bir şey söylediğinde, aslında konuşunca niyetinin sizi korumaya çalışmak olduğunu fark edebilirsiniz.
Karşınızdakini suçlamadan önce niyetini anlamaya çalışmak da bir cömertlik göstergesi.
ARADA BİR DEĞİL, HER GÜN MUTLULUK
Çoğu ilişkide tatmin seviyesi ilk birkaç yılın sonunda azalıyor. Evliliklerin neredeyse yarısı boşanma ile sonuçlanıyor. Ama çaba gösterirseniz, böyle olmak zorunda değil. Karşılıklı mutlu olduğunuz, uzun ömürlü bir beraberliğin olmazsa olmazı birbirinize karşı mazeretsiz şekilde duyarlı ve cömert davranmak. Arada bir değil, her gün. Tek sefer değil, her an.