1- Sinema tarihine altın harflerle yazılan bir film: The Gold Rush
Soğuk havalar bir kendini gösterir bir kaybolurken artık kabullenelim ki kış geliyor! Bir an önce kış aktivitelerini organize etmeye başlamak gerek. Tabii ki bu organizasyonlardan en önemlisi de evde verilen film partileri.
Filminizi kahve eşliğinde mi izlemeyi tercih edersiniz yoksa mısırsız film izleyemeyenlerden misiniz bilemeyiz ama bir batteniye alsanız iyi olacak gibi. Buarada bizden uyarması, sakın ha uyumak yok. Bu listede light filmlerle karşılaşacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Hazırsanız başlıyoruz…
Charles Chaplin’in “küçük serseri” Şarlo’yu canlandırdığı film The Gold Rush’ı henüz izlemediyseniz hemen yapılacaklar listenize not almanızı öneriyoruz. Siyah beyaz filmin yönetmeni, senaryo yazarı, yapımcısı ve başrol oyuncusu Charlie Chaplin. Tam bir kış filmi olan 1925 ABD yapımı The Gold Rush’un çekimi 14 ayda tamamlanmış. Charlie Chaplin’in bir konuşmasında “bu filmle hatırlanmak istiyorum” dediği sessiz komedi sinema tarihine adını altın harflerle kazımıştır.
Filmin 1992 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından “kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli” filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivi’nde muhafaza edilmesine karar verilmiş. The Gold Rush’da, birçok maceracının yaptığı gibi Klondike Altına Hücumu hareketinde Alaska’ya altın aramak için giden “Küçük Serseri” Şarlo’nun buradayken çektiği sıkıntılar, düştüğü komik durumlar, hırstan gözleri dönmüş insanların zaaflarını görmesi ve bu arada aşkı bulması anlatılıyor.
Ayrıca bir dipnot vermeme kolmaz. Filmdeki o can alıcı ayakkabı yeme sahnesi tam 63 kez üstüste çekilmiş. Ve bu ayakkabı meyan kökünden yapıldığı için çekimler bittiğinde Chaplin insülin şokuna girerek hastaneye kaldırılmış.