İzleyici fark etti!

Hüsnü Çoban'ın vurulduğu haberini alan ekip olay yerine ambulansı yönlendirdi. Buraya kadar her şey normal. Daha sonra apar topar yola koyulan ekip olay yerine vardığında Hüsnü Çoban'ı cadde ortasında yaralı halde buluyor.

Ekibin hastaneden çıkıp olay yerine gitmesi, hatta Mesut komiserin bile gecikmeli olarak geldiği olay yerine ambulansın bir türlü gelmemesi ekran başındaki izleyicinin dikkatinden kaçmadı.

Peki bundan sonra ne olur? İşte senaryolar!

1) Azrail'e bir çelme daha takar, rahat olalım!

Böyle efsane bir karakter kolay kolay ölmez. Hele Hüsnü Çoban hiç ölmez. Uzun bir tedavi sürecinin ardından evine de mesleğine de döner. Sıkıntı yapmaya gerek yok...

2) Hüsnü Çoban'ı sonsuzluğa uğurlarız...

Daha önce bir çok kez vurulan ve iyileşen karakterimiz bu sefer o kadar şanslı olamayabilir.

Biz ülke çapında kılınacak gıyabi cenaze namazları, akabinde müthiş duygusal bir sahne ile kendisini ebediyete uğurlayıp, Hüsnü Çoban'ı ve o dillere dolanan 'herifler pislik çıktı Rıza Baba' repliğini arşivin tozlu sayfalarına kaldırabiliriz.

Peki ya sakat kalırsa?

3) Hayatının kalanına koltuk değnekleri veya tekerlekli sandalyeyle de devam edebilir...

Sonuçta Hüsnü Çoban'ın sırtından 3 kurşunla vurulduğunu biliyoruz ama bu kurşunlar nereye isabet etti orası muallak! Omur iliğe falan saplanmış da olabilir değil mi? Ya öyle bir şey olur da sakat kalırsa bizim Hüsnü Çoban?

O zaman da Metin, Tekin yada Zeliş polis akademisi sınavlarına girer, babalarından aldıkları bayrağı gururla taşırlar.

4) Emekliye ayrılabilir...

Suat da Çoban ailesi de bu kadar strese daha fazla dayanamayıp, Hüsnü Çoban'a emekli olması konusunda baskı yapabilirler. Rıza Baba için üzücü bir durum olsa da, dilekçeyi alır, üst mercilere iletir. Hüsnü Çoban da hayatına 'Emekli' Başkomiser Hüsnü Çoban olarak devem eder...

Hüsnü Çoban'a ne olacağı onu nasıl bir akıbetin beklediği sorusu önümüzdeki hafta yanıt bulacak...