30 yaşında bir kadın. Hiç çocuğu yok. Etraftakiler ‘Hala çocuğun yok mu?’ diye soruyorlar. Bu soruya cevabı günden güne değişiyor. Değişmeyen tek şey yaralayıcı bu soru, kadının acısını gizleyerek ve gülümseyerek verdiği cevap.
İnsanların kendisine yaşattığı gereksiz bir mahcubiyetle “Hayır, henüz yok” diyor.
“Çok bekleme. Zaman akıp gidiyor” diyorlar. Bunu söylerken de kendilerini bir bilge gibi hissediyorlar. Mutlu bir şekilde soruyu sorduktan sonra yollarına devam ediyorlar. Kadın ise gülümsemekle yetiniyor. Ancak içi kan ağlıyor.