Sağlıklı ve kaliteli yaşam için kilolarınızdan kurtulun!

“Obezite, vücutta aşırı miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve hastanın genel sağlığını bozan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken ciddi bir rahatsızlıktır. Özellikle morbid obezitede yaşam kalitesi düşer, birçok hastalığa yakalanma riski artar ve hatta hayati risk taşıyan rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle günlük yaşamda alınan kalori ile tüketilen enerjinin mutlaka dengeli olması gerekir.”

Obezite birçok hastalığa yol açabilir

“Obezite tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, karaciğer yağlanması gibi metabolik hastalıklar ile beraber astım, uyku apnesi, safrakesesi taşı oluşumu, reflü, kalp ve damar hastalıkları gibi çok sayıda soruna neden olabilir. Obezite vücut kitle indeksi ve bel çevresi ölçümleriyle hesaplanabilir. Bel çevresinin kadınlarda 88 cm, erkeklerde ise 102 cm’den fazla olması yağların karın içinde depolandığını gösterir. İdeal bel çevresi kadınlarda 80 cm'nin, erkeklerde ise 94 cm’nin altında olmalıdır. Vücut kitle indeksinin ise 30’un üzerine çıkmaması gerekir.”

Obezite tedavisinde önce Diyet ve egzersiz denenmeli

“Obezite tedavisinde ilk önce uzman eşliğinde kilo vermek için diyet ve egzersiz uygulanmalıdır ve bu tedaviye en az bir yıl boyunca devam edilmelidir. Uygulanan diyet programı her türlü besin, vitamin ve elementleri dengeli biçimde içermelidir. Ayrıca bol su içilmelidir. Egzersiz ise herkesin hayatı boyunca mutlaka düzenli olarak yapması gereken bir aktivitedir. Egzersiz alınan kiloların yakılmasını sağlayan tek yöntemdir. Obezitede tempolu yürüyüş ve yüzme yapılabilecek en uygun egzersiz yöntemleridir.”

Obezite cerrahisi ne zaman yapılmalıdır?

“Diyetisyen eşliğinde uygulanan diyete rağmen kilo verilemiyorsa ve hastanın vücut kitle indeksi 40’ın üzerindeyse obezite ameliyatına karar verilebilir. Eğer hastanın vücut kitle indeksi 35 ile 40 arasındaysa diyabet, uyku apnesi ve hipertansiyon gibi yandaş hastalıkların varlığında ameliyat için gereklilik vardır. Ameliyat olmak için hastanın psikolojik açıdan sağlığının da yerinde olması gerekir. Obezite ameliyatlarıyla ya mide hacmi küçültülür veya gıdaların tam sindirilmeden atılmasını sağlamak için saptırıcı işlem yapılır.”

Doç. Dr. Orhan Çelen “Günümüzde yaygın olarak kullanılan tüp mide ameliyatı 4 - 5 adet küçük kesi içerisinden girilerek kapalı teknik olarak bilinen laparoskopik cerrahisi ile gerçekleştirilir. Tüp mide ameliyatıyla midenin hacmi küçültülerek hastanın daha az yemekle doyması sağlanır. Ayrıca kişide açlık hissi yaratan ghrelin hormonunun salgısı azalır. Bu sayede hastanın açlık hissi de kontrol altına alınır. Hasta çok az yemek yemesine rağmen kendisini doygun ve mutlu hisseder. İlk 6 ay içinde fazla kilolarının yaklaşık %50’sinden kurtulması sağlanır. Tüp mide ameliyatında hasta 2 yıl boyunca düzenli olarak kilo vererek ideal kilosuna sağlıklı bir şekilde kavuşabilir.”