Osmanlı'da yaşam!

Burada değindiğimiz konu devletin yönetim sistemi,nereleri fethetti ya da taht mücadelesi falan değil.Konumuz,bizim günlük yaşantımızda eksikliğini duyduğumuz o ikili ilişkilerimizdeki hoşgörü,sıcaklık ve saygının o dönemlerin insanlarında nasıl olduğu aslında.

Şimdi dizilerde filmlerde anlatılanların çok dışında aslında.Bazılarımız sever bazılarımız sevmez,saygı da duyarız lakin o dönemin insanlarının neleri ne kadar derin düşündüğünü gördüğünüzde hepimizin hem fikir olacağını düşünüyoruz.

Çiçeklerle mesaj

Osmanlı zamanında şayet bir evin kapısında sarı çiçek asılmışsa o evde bir hasta olduğu anlaşılırdı.Böylece ahali o evin önünden geçerken ses yapmaz ve buna göre davranırdı.Şayet kırmızı çiçekler varsa,o evde de genç bir kızın yaşadığı anlaşılır ve yoldan geçerken ölçüsüz şekilde konuşan gençlerin dikkat etmesi istenirdi.

 Osmanlı’da neden evlerde Arapça yazı olurdu?

Genelde bu yazıların anlamı “Allahım mülk senindir,her şey senden benim aslında hiç bir şeyim yok” olurdu.Devrin insanları bu dünyanın bir sonunun olmadığını ve herşeyin gelip geçici olduğunu belirtirlerdi.

 Kapı tokmaklarındaki “Ya Fettah” yazısı

Bu yazının anlamı “Bütün kapıları açan ve sıkıntıları gideren” di.İşten eve gelen kocanın,gün boyu stresinden uzaklaşması için hatırlatıcı olması için yazılır ve evin geçimini sağlayan kişinin bu stresi ev halkına yaşatmaması istenirdi

 Eve gelen misafirlerin ayakkabıları

Eve bir misafir geldiğinde ayakkabıların yönü kapıya doğru bakacak şekilde yerleştirilir ve böylece misafire “Evimiz sizinle şereflendi” mesajı verilirdi

Kahve ikramı

Kahvenin yanında su ikramı Osmanlı zamanında gizli bir mana taşırdı.Şayet kahve ikram edilen misafir önce suyu içerse aç olduğu anlaşılırdı.Kahveyi yudumlarsa tok olduğunu gösterirdi.