FETÖ darbesinin ardından ortaya çıkan gerçekler ve hükümetin kararlı tutumu ABD'ye Gülen söyleminde değişikliğe itti.
CNN Türk’e konuşan ABD'nin Türkiye Büyükelçisi John Bass, “ABD, Fethullah Gülen’i koruyor mu, himaye mi ediyor? Neden? Bu kadar zor mu Fethullah Gülen’i iade etmek?” sorusuna şöyle cevap verdi:
“Açıkça söyleyeyim, ABD hükümeti olarak Fethullah Gülen ya da grubuyla çalışmıyoruz, doğrudan bir bağ ya da bir görüşmemiz yok. İade işlemine gelince, Türk hükümetinin bugün Amerikan hükümetine bir iade talebini sunduğuna ilişkin haberleri gördüm. Bu talebi kendim görmedim, Washington’da sunulacağını sanıyorum. Elimize ulaştıktan sonra da Adalet Bakanlığımızdaki hukuk uzmanlarımız tarafından değerlendirileceğine, sunulan kanıtlara bakılacağına ve yasaların ihlali açısından değerlendirileceğine güvenim tam. Ve burada kuvvetli bir dava varsa, eminim ona uygun şekilde hareket edeceğiz.
Bunun neden bu kadar uzun sürdüğüne ilişkin sorunuza gelince, bizim açımızdan, biz Türk hükümetinden, Gülen’e yönelik davalarına ve onun yasaları ihlaline dair kanıtlarına ilişkin yasal belgelerin gelmesini bekliyorduk.
Şimdi Türkiye’de ikamet eden biri olarak, Cuma gecesi yaşananlar ve onun [Gülen’in] çok sayıda destekçisinin açıkça bu işe karışmış olması, bu ülkenin güvenliğine yönelik kuvvetli ve vahim bir tehdit. Ve bu durum, konunun soruşturulması ve sorumluların adalet önüne getirilmesi için ciddi bir yasal süreç gerektiriyor. Ancak biz sürecin, burada ya da Amerika’da olsun, hukuk kuralları çerçevesinde ve yargı dahil demokratik kurumlara tamamıyla saygı duyulacak şekilde işletilmesinin önemli olduğuna da inanıyoruz.”
ABD'NİN BİLGİSİ YOK
Bass, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı öldürmeye çalıştıkları iddiasına kesin bir dille karşı çıktı:
“Bu iddia son derece ölçüsüz ve çirkin. Hiçbir somut veri ile desteklenmediğini düşünüyorum. ABD’nin bu darbe girişimine ilişkin öncesinden bir bilgisi yoktu. Olayı yönlendirmedi ve desteklemedi. Önceden bilgimiz olsaydı da bu girişimi desteklemez, bilgiyi meşru hükümete sunmaktan başka bir şey yapmazdık.
Planlar hakkında ilk kez bilgi sahibi olduğumuz an, benim ve çalışma arkadaşlarımın şehir merkezinin üzerinde alçak uçuş yapan uçakları, helikopterleri gördüğümüz andı.
Bir şeylerin olacağına dair öncesinden herhangi bir bilgi veya belirtiye sahip değildik. Kesinlikle bir süre boyunca, ne olup bittiğini anlayamadık. Büyükelçiliğe hemen gitme nedenimiz de Washington’a doğru bilgi aktarabilmekti. Kanunsuz bir girişim olduğunu anlayabildik. Reddettik ve kınamayı da sürdürüyoruz.”