Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi olan ve darbe soruşturmasının kilit isimlerinden biri olarak görülen Öksüz, darbe girişiminin ardından 16 Temmuz'da Akıncı Üssü yakınlarında jandarma ekiplerince gözaltına alındıktan sonra Kazan Akıncılar Jandarma Karakolu'na götürüldü.
HAVLULARIN ARASINA SAKLADI
Jandarmadan mahkemeye sevk edilene kadar iki gün boyunca burada tutulan Öksüz, nöbetçi askerlerden izin alarak tuvalete gitti. Öksüz, yapılan üst aramasında bulunamayan flash bellek boyutundaki GPS cihazını, ortadan kaldırmak için kağıt havluların arasına sakladı.
TUTANAK TUTULDU
Öksüz'ün ardından tuvaleti kullanan başçavuşun dikkati, GPS cihazının ortaya çıkmasını sağladı. Kağıt havlular arasında cihazı gören başçavuşun, kendisinden önce tuvaleti kimin kullandığına dair yaptığı araştırma üzerine Adil Öksüz'ün buraya gittiği belirlenince tutanak tutuldu. Tutanakta, cihazın ABD'de üretildiği kaydı da yer aldı.
KARARA İTİRAZ ETMİŞTİ
Öksüz, Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün'e ifade verdikten sonra, tutuklama talebiyle Ankara Batı 2. Sulh Ceza Mahkemesine sevk edilmişti. Mahkeme Hakimi Köksal Çelik tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması üzerine soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mehmet Yılmaz karara itiraz etmişti.
KENDİSİNE TESLİM EDİLDİ
Yılmaz'ın itirazı da Asliye Ceza Hakimi Çetin Sönmez tarafından delil yetersizliği gerekçesiyle reddedilmiş ve Öksüz serbest bırakılmıştı.Öksüz'ün, gözaltında tutulduğu Akıncılar Jandarma Karakolu'nda nezarethaneden çıkarak tuvalette kağıt havluların arasında gizlemek istediği GPS cihazının da serbest bırakıldıktan sonra kendisine teslim edildiği belirlendi.
SERBEST BIRAKILMA KARARI
HSYK tarafından daha sonra görevden alınan Çelik, Öksüz'ün serbest bırakılmasına ilişkin kararında, "Mevcut somut delil var ise de sabit ikametgah sahibi oluşu, kaçma ve delilleri karartma ihtimalinin olmayışı, suç vasfının değişme ihtimali ile dosya kapsamı nazara alınarak, Cumhuriyet Başsavcılığının tutuklama talebinin reddi ile tutuksuz yargılanmak üzere başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse serbest bırakılmasına" ifadelerini kullanmıştı.
HENÜZ BULUNAMADI
FETÖ'nün "hava kuvvetleri imamı" olduğunun ortaya çıkması ve soruşturma kapsamında gözaltına alınan bazı şüphelilerin bu bilgileri teyit eden ifadelerinin ardından her yerde aranan Öksüz, henüz bulunamadı.
Kendisine ait 34 SIR 49 plakalı aracın Sakarya'nın Akyazı ilçesinde kayınpederi Cevat Yıldırım'a ait evin garajında bulunmasının ardından Öksüz izini kaybettirmeyi başardı.
İŞLEM YAPILMASI İSTENDİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen bir yazı ile Öksüz'ün serbest kalmasında ihmali olanlar hakkında işlem yapılması istendi.
Öksüz, Akyazı ve civarındaki yaylalarda aranırken, diğer taraftan da Ankara Emniyet Müdürlüğü bünyesinde özel ekip kuruldu. Özel ekip, Terörle Mücadele (TEM), İstihbarat ve Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) şubelerinde görevli personelden oluşuyor. Bu ekibe, koordinasyon noktasında Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat, TEM ve KOM daire başkanlıklarından da destek veriliyor.
DARBE FETVASI
Darbe girişiminden önce 11 Temmuz'da ABD'ye giden, 13 Temmuz'da Türkiye'ye dönen ve darbe gecesi Akıncı Üssü'nde bulunduğu tespit edilen Öksüz'ün, 4. Ana Jet Üssü Komutanı Hakan Evrim'e, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Fetullah Gülen'i görüştürme teklifinde bulunduğu iddia ediliyor.
Öksüz'ün darbe girişimi gecesi, FETÖ mensubu teröristlere Pensilvanya'nın talimatlarını ilettiği ve "darbe fetvası" verdiği de ileri sürülüyor.
109 KEZ YURT DIŞINA ÇIKMIŞ
Adil Öksüz'ün 2002 yılından bu yana 109 kez yurt dışı seyahati yaptığı tespit edildi. Sakarya Üniversitesinde göreve başladığı 1995 yılından itibaren 4 kez izin alarak yurt dışına çıktığı, bunun dışındaki yolculuklarının üniversite yönetiminin bilgisi ve izni dışında gerçekleştiği öğrenildi.
Öksüz'ün en son 10 Mayıs 2012'de izinli olarak yurt dışına (Arnavutluk) çıktığı belirtildi.
Öksüz'ün darbe girişiminden yaklaşık bir ay önce eşi ve 3 çocuğunu Amerika'da yaşayan kayınbiraderi Abdülhadi Yıldırım'ın yanına bıraktığı öğrenildi.