“Bunu yapanı Allah affetmez“

Cübbeli Ahmet Hoca, şi­ir­le­rin­de ve şar­kı­la­rın­da Allah'a isyan edenlerin Be­rat ge­ce­sin­de bile affedilmeyeceğini söyleyerek tepki gösterdi.

Türkiye 26.05.2015, 12:39 26.05.2015, 12:41 Emre
“Bunu yapanı Allah affetmez“

Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Vahdet gazetesindeki yazısında, şairlere ve şarkı sözü yazarlarına 'Allah'a isyan ettikleri' gerekçesiyle tepki gösterdi.

"KAHPE FELEK NEREDE, İSYANIM TANRIYA..."

"Şi­ir­le­rin­de ve şar­kı­la­rın­da Al­la­h’­a is­yan eden, ka­de­re, fe­le­ğe küf­re­den ki­şi­ler Be­rat ge­ce­sin­de de af ol­maz­lar. Al­lah hiç kim­se­ye zer­re ka­dar zul­met­mez. Ki­şi­le­rin, top­lum­la­rın ba­şı­na ge­len şey­le­rin ar­ka­sın­da mut­la­ka ila­hi ada­let var­dır." diyen Cübbeli, "Şi­ir­le­rin­de ve şar­kı­la­rın­da “Kah­pe fe­lek ne­re­de?” di­yen­ler, “A­da­le­tin ne­re­de?” di­yen­ler, “İs­ya­nım tan­rı­ya­” di­yen­ler ma­ale­sef be­ra­t ge­ce­si de af ol­maz­lar. Bu şa­ir­le­rin şar­kı­la­rı­nı söy­le­yen­ler, bir de bun­la­rı ef­kâr­la­nıp da din­le­yen­ler, ce­hen­nem­de bir ef­kâr­la­na­cak­sın ki sen, ha­ki­ki ef­kâ­rı ora­da gö­re­cek­sin.

Si­ga­ra­ da yok ki tüt­tü­re­sin. Her ta­raf ateş za­ten ner­de ne­yi tüt­tü­re­cek­sin. Ef­kâr­lan­mış! Ne ef­kar­la­nı­yor­sun?! Al­la­h’­a “Ka­der bu. Kah­pe fe­le­k” di­yor ha­şa ve kel­la. Ha­dis-i şe­rif­te “Al­-lah-u Teâ­la bu­yu­ru­yor ki: Âde­moğ­lu fe­le­ğe sö­ver, onun fe­lek di­ye söv­dü­ğü be­ni­m” (Bu­ha­rî, Tef­sir 45) buy­ru­lu­yor. Çün­kü fe­lek ya­rat­ma­dı, me­lek ya­rat­ma­dı. An­ne­ni de, ka­rı­nı da alan Al­lah, ma­lı­nı da ba­tı­ran Al­lah. Öy­ley­se ya­ra­tan Al­lah ise rı­za gös­ter­mek la­zım. Ki­me sö­vü­yor­sun ya­hu?! "diyerek tepkilerini sıraladı.

İşte Cübbeli Ahmet Hoca'nın o yazısından çarpıcı satırlar: 

G­VU­RU MU­SAL­LAT EDER

Şi­ir­le­rin­de, şar­kı­la­rın­da “İ­la­hi ada­let yok mu?” di­ye so­ru­yor­lar. İla­hi ada­let öy­le bir var ki­… Os­man­lı son za­ma­nın­da bo­zul­ma­say­dı, bu mil­let hak et­me­sey­di, Al­lah düş­ma­nı mu­sal­lat eder miy­di? 4 mez­hep müf­tü­sü Ali Hay­dar Efen­di bi­le “Bu mil­le­ti bu ha­le ge­ti­ren ho­ca­lar­la, şeyh­le­r” der miy­di? “Me­şi­hat­ta 60 ta­ne ho­cay­dık. Hep­si de al­la­me-i ci­han.

6 ki­şi na­maz kı­lar­dı, ge­ri­si kıl­maz­dı­” der miy­di? “50 li­ra rüş­vet­le is­te­di­ğin ye­re ka­dı, müf­tü ola­rak ta­yin olur­su­n” der miy­di? Zen­gi­nin, ağa­nın oğ­lu oku­ma­dı­ğı hal­de med­re­se ya­zı­lıp as­ker­den fi­rar eder miy­di? Sen bu ka­dar bo­zu­lur­san Al­lah da gâ­vu­ru mu­sal­lat eder kar­de­şim.

Bİ­ZE ŞA­İR­LİK LA­ZIM DE­ĞİL

İla­hi ada­let var­dır. Os­man­lı­’da yı­kıl­dıy­sa, yı­kıl­ma­yı mu­cip gü­nah­lar su­dur et­miş­tir.

Ku­r’­an’­da “Al­lah bir kav­me ver­di­ği­ni, o ka­vim ken­di­si­ni bo­zup de­ğiş­tir­me­dik­çe de­ğiş­tir­mez.” (Ra­’d Su­re­si-11) buy­ru­lu­yor. Bu mil­let ken­di iyi ha­li­ni boz­du­ğu için Al­lah ni­me­ti de­ğiş­tir­di. Pe­ki, o za­man Al­la­h’­ın ne su­çu var bun­da?
Bü­tün olay­la­rın ar­ka pla­nın­da mut­la­ka ila­hi ada­let var­dır. “Şüp­he­siz ki Al­lah, hiç kim­se­ye zer­re ka­dar zu­lüm et­mez.” (Ni­sa Su­re­si-40) buy­ru­lu­yor.

Onun için şa­ir­le­rin ara sı­ra ef­kâr­la­nıp, ka­fi­ye­yi tut­tu­ra­yım di­ye atıp tut­tuk­la­rı var­dır. Bi­ze de çok şa­ir­lik la­zım de­ğil­dir. Ku­r’­an’­da şa­ir­ler su­re­si var. “O şu­arâ’­ya (şâ­ir­le­re) ge­lin­ce, on­la­ra az­gın­lar uyar.” (Şua­râ Su­re­si-224) di­yor Ku­r’­an. “On­la­rın her va­di­de şaş­kın şaş­kın do­laş­tık­la­rı­nı ve ger­çek­te yap­ma­dık­la­rı şey­le­ri söy­le­dik­le­ri­ni gör­me­din mi?” (Şua­ra Su­re­si-225, 226) buy­ru­lu­yor.

ÇOK KUV­VET­Lİ DE­LİL

Şai­rin bi­ri bir ka­dın­la na­sıl zi­na et­ti­ği­ni an­la­tan, ağ­zın­dan bur­nun­dan baş­la­ya­rak her ta­ra­fı­nı tas­vir eden şi­ir yaz­mış. Olay he­men ka­dı­ya in­ti­kal et­miş. Şii­riy­le be­ra­ber ge­tir­miş­ler şai­ri. Zi­na­dan do­la­yı ada­mı recm ede­cek­ler. Şa­ir ba­ya­ğı uya­nık­mış.

Sa­de­ce şa­ir­lik yet­mi­yor, ha­fız­lık da la­zım de­mek ki. Şa­ir ka­dı­ya “Si­ze bir ayet-i ke­ri­mey­le zi­na yap­ma­dı­ğı­mı is­pat ede­ri­m” de­miş.

Ka­dı bu­yur de­yin­ce he­men “On­la­rın her va­di­de şaş­kın şaş­kın do­laş­tık­la­rı­nı ve ger­çek­te yap­ma­dık­la­rı şey­le­ri söy­le­dik­le­ri­ni gör­me­din mi?” (Şua­ra Su­re­si-225, 226) aye­ti­ni oku­muş. Ka­dı “A­yet­ten de­lil çok kuv­vet­li gel­di­” de­miş ve be­ra­atı­na ka­rar ver­miş şai­rin. O za­man ayet fa­lan oku­du­ğun­da ye­ti­yor­muş.

Şim­di özel mah­ke­me­ye ne ayet sö­kü­yor, ne ha­dis. Ama Al­la­h’­ın hu­zu­run­da ayet sö­ker. Onun için biz işi­mi­ze ba­ka­lım.

SA­HA­BE DE Şİ­İR SÖY­LER­Dİ

İs­la­m’­a, Ku­r’­an’­a, sün­ne­te uyan şi­ir­ler var. Sa­ha­be-i ki­ram şi­ir söy­ler­di. Haz­re­ti Ebu­be­kir, Ömer söy­ler­di. An­cak Ra­su­lul­lah (Sal­lal­la­hu Aley­hi ve Sel­lem) söy­le­mez­di. Ku­r’­an’­da “Biz, O’­na (Pey­gam­be­r’­e) şi­ir öğ­ret­me­dik. Ve (bu), O’­na ya­kış­maz. O (O’­na in­di­ri­len), sa­de­ce zi­kir ve apa­çık Ku­r’­ân’­dı­r” (Yâ­sîn-69) buy­ru­lu­yor. Çün­kü şi­ir söy­ler­se ayet ile ka­rı­şır. Ama sa­ha­be söy­ler­di.

Hat­ta meş­hur Has­san bin Sa­bi­t’­e “Ey Has­san, müş­rik­le­rin, kâ­fir­le­rin yüz ka­ra­la­rı­nı or­ta­ya koy! Ceb­ra­il se­nin­le­dir. Es­hâ­bım si­lâh­la harb et­tik­le­ri gi­bi sen de dil ile harb et!” der­di.

Haz­re­ti Has­sa­n’­a min­ber kur­du­rur­du, “Çık şu min­be­re­” der­di. Ken­di­si de otu­rur­du “Ba­na şi­ir ya­kış­ma­z” der­di.
İs­te­se hep­sin­den iyi söy­ler. O za­man ki şi­ir en iyi teb­li­ği ara­cı. O şi­ir­le bu ta­ra­fı yı­kı­yor, bu da şi­ir­le o
ta­ra­fı yı­kı­yor.

Haz­re­ti Has­san bir şi­ir söy­ler­di, müş­rik­ler re­zil olur gi­der­di. Onun için biz bu ma­na­da şii­re kar­şı de­ği­liz.

Os­man­lı bo­zul­ma­say­dı, bu mil­let hak et­me­sey­di, Al­lah düş­ma­nı mu­sal­lat eder miy­di? Ali Hay­dar Efen­di bi­le “Bu mil­le­ti bu ha­le ge­ti­ren ho­ca­lar­la, şeyh­le­r” derdi.

SA­BÂN-I SE­RiF ORUC­LA­RI­NIN FA­ZiLET­LE­Ri

Üsâ­me ib­ni Zeyd (Ra­dı­yal­lâ­hu An­hü­mâ) şöy­le an­lat­mış­tır:

Bir ke­re ben:“Yâ Ra­sû­lel­lâh! Şa­bân­da oruç tut­tu­ğu­nuz ka­dar hiç­bir ay­da oruç tut­tu­ğu­nu­zu gör­me­di­m” de­di­ğim­de:
“O re­ceb ve ra­ma­zan ara­sın­da kal­mış bü­yük bir ay­dır ki in­san­lar on(un ulu­lu­ğun)dan gâ­fil­dir. O, ken­di­sin­de amel­le­rin âlem­le­rin Rab­bin(in hu­zûr-u ma­ne­vî­sin)e yük­sel­ti­di­ği bir ay­dır.

Ben de ame­li­min oruç­luy­ken yük­sel­til­me­si­ni se­vi­yo­rum (da onun için bu ay­da çok oruç tu­tu­yo­rum)” bu­yur­muş­tur. (Ne­sâ­î, no:2221; Bey­ha­kî, Şu­‛a­bu-l-îmân, no:3540, 5/352-353; Ah­med ib­ni Han­bel, el-Müs­ned, 5/201; İb­ni Ebî Şey­be, el-Mu­san­nef, 3/103; Mün­zi­rî, et-Ter­ğîb, no:1537, 2/122)

ŞABAN ORUCUNUN KIYMETİ BİLİNMEZDİ

Bu ha­dîs-i şe­rif­ten an­la­şıl­dı­ğı üze­re in­san­lar, kıy­met­li ha­ram ay­lar­dan ol­du­ğu için öte­den be­ri re­ceb-i şe­rîf oru­cu­na önem ve­rir­ler­di, fa­kat şa­bân-ı şe­rîf oru­cu­nun kıy­me­ti­ni bil­mez­ler­di. İş­te bu yüz­den Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) şa­bân oru­cu­nu sün­net ola­rak teş­rî et­ti.

Enes (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh) şöy­le de­miş­tir:

“Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) oru­ca baş­la­dı­ğı za­man o ka­dar de­vam eder­di ki ar­tık biz: ‘Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in bu se­ne oruç aç­ma­ya ni­ye­ti yo­k’ der­dik.

Bir de oru­cu aç­tı­ğı za­man bir za­man tut­maz­dı, tâ­ki biz: ‘Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in bu se­ne oruç tut­ma­ya ni­ye­ti yo­k’ der­dik. Oruç­lar içe­ri­sin­de en çok şa­bân oru­cu­nu se­ver­di.” (Ah­med ib­ni Han­bel, Ta­be­râ­nî, Mün­zi­rî, et-Ter­ğîb, no:1538, 2/122; Hey­se­mî, el-Mec­ma­, 2/192)

ÖLECEKLER O AYDA YAZILIR

Yi­ne Enes (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh)dan ri­vâ­yet edil­di­ği­ne gö­re, Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)e:

“Ra­ma­zan­dan son­ra han­gi oruç da­ha üs­tün­dür?” di­ye so­rul­du­ğun­da: “Ra­ma­za­na hür­me­ten şa­bân oru­cu­du­r” bu­yur­du. “Han­gi sa­da­ka da­ha üs­tün­dür?” di­ye so­ru­lun­ca da:

“Ra­ma­zan­da­ki sa­da­ka­” bu­yur­du. (Tir­mi­zî, Ze­kat, no:663, 3/51-52; Be­ğa­vî, Şer­hu­’s-sün­ne, no:1778, 6/329; İb­ni Ebî Şey­be, 3/103; Ebû Ya‛­lâ, no:3421, 6/154; Mün­zi­rî, et-Ter­ğîb, no:1539, 2/123; Bey­ha­kî, Şu­‛a­bu­’l-îmân, no:3539, 5/352; es-Sü­ne­nü­’l-küb­râ, 4/305; Ali el-Mut­ta­kî, Ken­zü­’l-um­mâl, no:24292, 8/591)

Âi­şe (Ra­dı­yal­lâ­hu An­hâ)dan ri­vâ­ye­te gö­re:

“Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) şa­bâ­nın ta­ma­mı­nı tu­tar­dı. Ben ken­di­si­ne: ‘O­ruç­lu ge­çir­me­yi en çok sev­di­ği­niz ay şa­bân­dı­r’ de­di­ğim­de: ‘Şüp­he­siz Al­lâh o se­ne öle­cek­le­ri o ay­da ya­zar (tak­dir eder). Ben de ece­lim gel­di­ğin­de oruç­lu ol­ma­yı se­vi­yo­ru­m’ bu­yur­du­lar.” (Ebû Ya‛­lâ, el-Müs­ned, no:4911, 8/312; Sü­yû­tî, ed-Dür­rü­’l-Men­sûr, 13/254; Mün­zi­rî, et-Ter­ğîb, no:1540, 2/123)

RAMAZAN DIŞINDA AYIN TAMAMINI TUTMAZDI

Âi­şe (Ra­dı­yal­lâ­hu An­hâ) şöy­le bu­yur­muş­tur. “Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) oru­ca baş­la­dı­ğın­da: ‘Da­ha aç­ma­ya­ca­k’ der­dik. Bir de aç­tı­ğın­da: ‘Da­ha tut­ma­ya­ca­k’ der­dik. Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in ra­ma­zan dı­şın­da bir ayı tam tut­tu­ğu­nu gör­me­dim. Onun şa­bân­dan da­ha çok hiç­bir ay­da oruç tut­tu­ğu­nu da gör­me­dim.” (Bu­hâ­rî, Savm, 2/243-244; Müs­lim, Sı­yam, no:175, 1/810; Ebû Dâ­vûd, Savm, no:2434, 2/813; Ne­sâ­î, Sı­yam, 4/199-200; Ah­med ib­ni Han­bel, el-Müs­ned, 6/107; İb­ni Hıb­bân, no:3640, 5/262; Ab­dur­rez­zâk, el-Mu­san­nef, no:7861, 4/293; Be­ğa­vî, Şer­hu­’s-sün­ne, no:1776, 6/328; Bey­ha­kî, Şu­‛a­bu­’l-îmân, no:3535, 5/349; es-Sü­ne­nü­’l-küb­râ, 4/292-299)

"Bünyesi zayıf olanın, şabanın 15’inden sonra oruç tutmayıp, farz olan Ramazan-ı şerif orucuna hazırlanması iyi olur. Sağlığı yerinde olan ise, Şaban ayının çoğunu hatta tamamını oruçlu geçirebilir."

AYET-İ KERİME

“Rabbiniz buyurdu ki: Bana dua edin, kabul edeyim. Kibirlenip bana ibadet etmek istemeyenleri, zelil ve hakir yapar, cehenneme atarım.” [Mümin 60]

HADİS-İ ŞERİF

“Rabbiniz, hayâ ve kerem sahibidir. Dua eden kullarının ellerini boş çevirmekten hayâ eder.” [Ebu Davud]

ALİMLERDEN ÖĞÜTLER

"Allah-U Teâlâ bir kuluna iman vermişse ona daha ne vermemiştir. İman vermemişse ona daha ne vermiştir!”

Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 21 Kasım 2024
İmsak 06:22
Güneş 07:52
Öğle 12:55
İkindi 15:25
Akşam 17:48
Yatsı 19:12
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7