Türkiye ile Almanya arasında yaşanan deniz altı krizi farklı bir boyuta taşınıyor. 2011 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın talebi doğrultasında altı deniz altı siparişi veren Türkiye, üretici firma TyhssennKrupp ile ilk teslimatın 2015’te yapılmasını için anlaşmaya vardı. 2,5 milyar Euro değerinde olan alım anlaşmasının üzerinden dört yıl geçmesine rağmen TyhssenKrupp firması teslimat yapmadığı gibi denizaltılarında inşasına başlamadı.
Türkiye ile yapılan satış anlaşması gereği ilk denizaltını 2015’te teslim etmesi gereken ThyssenKrupp’un gecikmeden doğan zararı karşılayacağı ve gecikme tazminatı olarak Türkiye’ye 2 milyon Euro ödeyeceği belirtildi. ThyssenKrupp’un 2,5 milyar Euro bedelli önemli bir ihalede yaşanan gecikmeden ve anlaşma şartlarından dolayı Türkiye’ye gecikme tazminatı ödenmesinin kararlaştırıldığı kaydedildi.
Almanya ile Türkiye arasında yaşanan denizaltı krizinin arka planında denizaltılarına yüklenecek yazılımlarla ilgili anlaşmazlık olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin denizaltılara kendi yazılımlarını yüklemek istediği fakat ThyssenKrupp firmasının bunu 'teknik zorluk' gerekçesiyle kabul etmediği kaydedildi.
Üretici firma ThyssenKrupp firması 2019’dan önce Türkiye’ye denizaltıları temsil etmesinin zor olduğu iddia ediliyor.
Geçtiğimiz Eylül ayında Almanya’da üretilen ülkenin en büyük ve ileri teknoloji ile donatılmış denizaltıyı teslim edildi. “Tanin” ismi verilen, 500 milyon Euro’dan fazla maliyeti olan ülkenin en büyük denizaltının maliyetinin üçte birlik kısmını Almanya karşıladı. Tanin Almanya’nın İsrail’e teslim ettiği Dolphin- Serisi’nin dördüncüsü oluyor. Son denizaltının oldukça derine dalabildiği, haftalarca deniz yüzeyine çıkmadan kalabildiği ve nükleer silah taşıma kapasitesine sahip olduğu belirtildi.