Hipnozla İlgili Merak Uyandıran Tüm Detaylar...

Hipnoz nedir?

Trans hali bakış, söz veya sallanan sarkaç benzeri yardımcı nesneler kullanılarak gerçekleştirilir, kişi bu esnada telkin alabilir duruma gelir. Hipnoz altında uyuyor gibi görünen birey koku, ses, ışık gibi çevresel uyaranlara kendini kapatmış olmasına karşın üst düzeyde uyanıklığa sahiptir. Buradaki temel felsefe, genel uyanıklık alanında bilinci daraltmak, hipnoterapistin yönlendirilmesiyle işlenecek olan özel alanda bilinci genişletmektedir. Bu sayede birçok ruhsal patolojiye sebep olan bilinçdışı tortuya ulaşılmakta ve temizlenebilmektedir. Hipnozda bilinç devre dışı kalmaz, bilinç ile bilinçdışı iletişime geçer, işbirliği yapar.

Hipnoterapi nedir?

Hipnoz yardımıyla psikolojik kökenli hastalıkların tedavisine hipnoterapi denir. Psikoterapide terapistin hızlı ve etkili sonuçlar almasına yardımcı olan hipnoterapi, ruhsal bozukluklarda rol oynayan bilinçdışı güdü ve sorunların ortaya çıkarılmasını ve çözümünü sağlar. Alkol ve madde bağımlılığı, tikler, kekemelik, gece işemeleri, panik atak-panik bozukluğu, agorafobi ve sosyal fobi dahil tüm fobiler, cinsel işlev bozuklukları (vajinismus, erken boşalma, sertleşme problemleri gibi), post travmatik stres bozukluğu, depresyon, yeme bozuklukları, dissosiyatif bozukluk, psikojenik ağrılar, uçak korkusu, trikotilomani ve sigara bağımlılığı tedavisi hipnoz ve hipnoterapiyi en sık kullandığımız ve en iyi neticelerin alındığı psikiyatrik rahatsızlıklardır.

Hipnoterapi sigarayı bırakmada ve obezite tedavisinde en iyi yöntemlerdendir. Sınav kaygısının giderilmesi, sınava hazırlıkta motivasyon kazanımı ve sınav başarısının arttırılmasında da hipnoz ve hipnoterapinin büyük katkıları olmaktadır.

Astım, hipertansiyon, psöriazis, dermatit, mide ve oniki parmak barsağı ülserleri, ülseratif kolit ve spastik kolon (irritabl barsak sendromu) gibi barsak hastalıkları, siğil tedavisi, migren ve gerilim tipi baş ağrıları, fibromiyaljiler, trigeminal nevralji gibi çeşitli hastalıklarda da hipnoterapi ile tedavi mümkündür.

Hipnoz ve hipnoterapi ağrısız diş çekimi, ağrısız doğum, bazı cerrahi girişimler ve kanser ağrılarının giderilmesinde de etkili bir tedavi yöntemidir.

Hipnoz nasıl tedavi eder?

İnsan organizması akıl ile bedenin iç içe geçtiği, birbiriyle organize çalışan mükemmel bir makinedir. Bedensel yakınmalarda psişik etkenlerin rol oynamaması, psişik bozukluklarda da somatik (bedensel) etkilerin görülmemesi mümkün değildir. Psişik faktörlerin primer olduğu rahatsızlıklarda hipnoz tedavisi en iyi sonucu verir.

Hipnoz tedavisinin ana etkisi, hipnoz sırasında elde edilen telkine artmış cevap reaksiyonudur. Herkes az ya da çok telkine açıktır.

Günlük hayatta sürekli telkin alır, veririz. Yarın gireceği sınavdan çok korkan çocuğunuza, “Sen bu sınava yeteri kadar çalıştın, konuları bildiğine eminim, sana güveniyorum, iyi bir not alacaksın” demeniz aslında bir telkindir ve ona güç ve güven verecek, kaygı ve endişelerini azaltacaktır. Ya da sohbet ettiğimiz bir arkadaşımızın “Sen bugün yorgun görünüyorsun, göz altların çökmüş, yüzün solmuş, hasta mısın” demesi moralimizi bozacak, kendimizi iyi hissediyor olsak bile kötü hissetmemize sebep olacaktır.

Aslında hipnoz da böyledir. Hipnoterapide hipnoterapist bilinç dışı düşüncenizi inceleme fırsatı bulmakta, sizin farkında olmadan yaptığınız, iyileşmenizi geciktiren ya da engelleyen önyargı ve dirençlerinizi ortadan kaldırmaktadır. Bu sayede hipnoz tedavide etkin bir yöntem olmaktadır. Bilinçdışının freninden kurtulan hastanın önü açılmaktadır.

Hipnozla ilgili doğrular ve yanlışlar:

*Hipnoz herhangi bir yan etkisi olmayan, bilimselliği kabul edilmiş bir tedavi yöntemidir.

*Hipnoz bir uyku hali değildir, hipnozdan uyanamamak diye bir şey yoktur. Hipnoz esnasında kişinin hipnoterapist ile bağlantısı koparsa kişi doğal uykuya geçebilir.

*Gönüllü isteği ve katılımı olmayan kişi zorla hipnoza sokulamaz.

*Hipnozda kişiye isteği dışında bir şey yaptırılamaz. Hipnoz sırasında kişi bilinçli kontrolünü hiçbir zaman kaybetmez. Bundan dolayı hipnozdaki kişi sosyal ve ahlaki değerlerine uymayan telkinleri kabul etmez, bu konuda ısrar edilirse kendiliğinden hipnozdan çıkar.

*Hipnozdaki kişinin özel bilgi ve sırlarını vermesi kendisine bağlıdır. Burada hipnoterapiste güveni ve tedavide yardımcı olacağına inancı rol oynar.

*Çocuklar hipnoza erişkinlerden daha fazla yatkındır. 6-10 yaş arası hipnoza yatkınlığın en yüksek olduğu dönemdir. 5 yaşın altı ile 70 yaşın üzeri hipnoza kolay girmez.

*Odaklanma ve hayal gücü yüksek olanlar hipnoza daha kolay girerler.

*Toplumun büyük bir kısmı hipnoza girebilse de %10-15’ lik kısımda hipnoza yatkınlık yoktur. Hipnoza yatkın olmayan grupta kuşkucu, kimseye güvenmeyen, her şeyi kontrol etmeye çalışan kişilik yapısı hakimdir. Bu kişiler kendilerini herkesten üstün ve değerli görme eğilimindedirler.

*Bazı psikiyatrik rahatsızlıklar hipnoza yatkınlığı azaltır. Obsesif kompulsif bozukluk, paranoid bozukluk, şizofreni, ağır depresyon ve bunama hipnoza yatkınlığı azaltan hastalıklardır.

Hipnoz-hipnoterapi:

Hipnozda sağ beyin aktif hale gelir. Elektrofizyolojik çalışmalarda hipnoz sırasında beynin uykudan farklı özel bir elektriksel aktivite gösterdiği saptanmıştır.

Hipnozda ya doğrudan olumlu telkin verilir ya da analitik hipnoterapi denilen uygulamada hipnotik trans altındaki kişiye uygun sorular yönlendirilerek psikoterapi yapılır. Bu özel bir uygulama olup, deneyimli terapistlerce yapılmalıdır. Yaş geriletilmesi, katarsis (boşalım) teknikleri de hipnoz sırasında uygulanan profesyonel teknikleridir.

Hipnoz-hipnoterapi sadece ruhsal bozukluğu olanlarda değil kişisel gelişim, ruhsal rahatlama, iç huzur sağlama gibi amaçlarla sağlıklı kişilere de uygulanabilir. Zihinsel kapasiteyi güçlendirme, sınav stresiyle başa çıkma, hızlı öğrenme, etkin hatırlama becerisi kazanma, derslere olan ilgi ve motivasyonu arttırma etkileriyle hipnoz sınavlara hazırlanırken etkili biçimde kullanılabilir. Sınav başarısını arttırmada önemli rol oynar.

Hipnoz- hipnoterapi ile sigara bırakma, baş ağrısından kurtulma, depresif duygulardan kurtulma, kusma, aşırı yemek yeme, parmak emme, tırnak yeme, cinsel isteksizlik gibi pek çok durumda semptom odaklı çalışılabilir ve halihazırda şikayet edilen belirti, bulgu ve durumdan kurtulmayı sağlar.

Hipnoterapi uygulanacak danışanlarımıza önerilerimiz:

Kliniğimizi tercih ettiğiniz andan itibaren bize güvenin, rahat ve huzurlu olun.
Sizden son derece basit ve uygulanması kolay şeyler isteyeceğiz. Endişelenmeden kendinizi seansın akışına bırakın, süreci kontrol etmeye kalkmadan terapistinizin telkinlerini dinleyin.
Hipnoterapi seansından önce açlık, susuzluk, tuvalet gibi ihtiyaçlarınızı gidermiş olmanız konsantrasyonunuzu olumlu etkileyecektir.
Hipnoz esnasında hipnoza girdim mi? derin hipnozda mıyım? gibi sorularla mücadele etmeyin. Telkinlere odaklanmanız en doğrusudur. Hipnozun derinliği tedavinizi doğrudan etkilemeyecektir.
Hipnoz sırasında duygularınızı bastırıp, kontrol etmeye çalışmayın. Ağlamak, öfkelenmek gayet doğal ve normaldir.
Dışarıdan gelen sesleri duymanız, kendi düşüncelerinizin farkında olmanız hipnozda olmadığınız anlamına gelmez.
Kimler hipnoz yapabilir? Hipnoterapi de yasal durum nedir?

Hipnoz, şova müsait yapısı nedeniyle suistimale açık bir konudur. Televizyonlarda sahne hipnozu rahatça sergilenebilmektedir. Ülkemizde kontrol mekanizmalarının yeterince işlememesi ve yasal düzenlemenin olmaması bunda en büyük etkendir.

Bir çok ülkede hipnoz tıbbi bir girişim olarak kabul edilmekte olup, gösteri amaçlı hipnoz yasaktır.

Hipnoz ve hipnoterapi ile yetkili kılınan kişiler psikiyatrist, tıp doktorları, diş hekimleri ve klinik psikologlardır. Burada da asıl olan, hipnoterapiyi sahip olunan kendi uzmanlık alanında uygulamaktadır. Uzmanlık alanı dışındaki konularda, yeteri kadar bilgi sahibi olunmadan yapılacak hipnoz- hipnoterapi dolu tabancayla Rus ruleti oynamak kadar tehlikeli sonuçlara yol açabilir.

Hipnoz, teknik ve uygulama anlamında zor bir şey değildir. Bunu öğrenen her hangi biri rahatlıkla hipnoz yapabilir. Önemli olan, hipnoz ile tedavinin mesleki bilgiye sahip ehil ellerde yapılmasıdır. Gelişmiş ülkelerde bu kurala bağlanmış, yasal çerçeveye alınmıştır.

Asıl olan panik atak, depresyon, fobiler, dissosiyatif bozukluklar, psikojenik kökenli cinsel işlev bozuklukları, tikler, kekemelik, alkol ve madde bağımlılığı gibi rahatsızlıklarda psikiyatristin, ağrısız doğum ve bazı cinsel işlev bozukluklarında kadın hastalıkları ve doğum uzmanının, ağrısız diş çekimi ve diş tedavilerinde diş hekiminin hipnoz- hipnoterapi yapmasıdır. Temel prensip her uzmanın hipnoterapiyi kendi uzmanlık sınırları içinde yapmasıdır.

Hipnoz ve hipnoterapi uygulanması hakkındaki yönetmelik üzerinde Sağlık Bakanlığı çalışmaları devam etmektedir.